AK Parti'nin Hakkari mitingi

HAKKARİ (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 17 yılda demokrasimizin paçasından çeken, ülkemizin demokrasi kalitesini düşüren yasaklara son verdik. Klavyeler, kelimeler, harfler, düşünceler, tabelalar üzerindeki baskıları bir daha geri gelmemek üzere biz kaldırdık. ” dedi.

Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Caddesi'nde düzenlenen mitingindeki konuşmasında, HDP'li isimlerin PKK terör örgütüne ilişkin sözlerinin alanlardakilere dinletilmesi üzerine, “Bu adam Kürt değil ama benim Kürt kardeşlerim adına konuşuyor, Eş başkan Sezai Temelli. Oraya nasıl olduysa gelmiş ama benim Kürt kardeşlerimi istismar ediyor. ” ifadelerini kullandı.

HDP'li bu ismin “Kürdistan'da oylar HDP'ye ” dediğini aktaran Erdoğan, Türkiye'de Kürdistan diye bir bölgenin bulunmadığını ifade ederek, “Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara var. Kürdistan nerede var? Irak'ın kuzeyinde var. Sezai Efendi, eğer Kürdistan'a gitmek istiyorsan buyur git. Ama kalkıp da ülkemi sen bölemezsin, sana böyle bir fırsatı asla vermeyiz. Onun için de diyorum ki gelin bu oyunu hep beraber bozalım. ” diye konuştu.

HDP'li bir ismin “Biz sırtımızı PKK'ya, YPG'ye PYD'ye dayadık ” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Biz de sırtımızı Hakkarili kardeşlerimize ve Allah'a dayadık. ” dedi.

Başka bir HDP'li ismin ise “1 Temmuz'a kadar Terörle Mücadele Yasası'nı kaldırmazsanız savaş kapıdadır ” dediğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1 Temmuz geldi geçti, ne oldu? Hani savaş. Şunu bir defa bilmeleri lazım. Biz ne dedik? İnlerine gireceğiz. Cudi'de inlerine girdik mi? Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de girdik mi? Bundan sonra da gireceğiz. Benim halkımın huzurunu kaçıranlarla mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Benim Kürt kardeşlerim, Hakkarili kardeşlerim, Türk'ü, Arap'ı vesaire hepsinin huzurundan biz sorumluyuz ve bunu da sonuna kadar takip edeceğiz. 780 bin kilometrekarelik bu hudutlar içerisinde vatan bir bütündür bölünmez. 7 bölgesi 81 vilayeti ile bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bayrağımız, ezanımız bellidir, milletimiz bellidir, inancımız bellidir. İstiklal Marşımız bizim kırmızı çizgimizdir, rabiamız bizim kırmızı çizgimizdir. ”

Erdoğan, alandakilerle birlikte “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. ” sloganını tekrarladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adı sanı unvanı ne olursa olsun hiç kimsenin bu çizgileri çiğneme hakkı bulunmadığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Hiç kimsenin kutsallarımıza, ortak değerlerimize hakaret etme lüksü yok. Her kim bunları yok sayarsa her kim bunlara dil uzatırsa hukuk ve demokrasi içerisinde mücadele etmek bizim namus borcumuzdur. Biz 17 yıldır bu anlayışla çalışıyor, koşturuyor mücadele ediyoruz. AK Parti olarak 81 vilayetimize 82 milyon vatandaşımızın her birine aynı samimiyetle yaklaşıyoruz. Bu ülkenin her bir ferdinin derdini, kederini, ihtiyacını, arzusunu, talebini dinliyor hamdolsun her birine çözümler üretiyoruz. ”

  • “Hastanenin açılışına tehdit ettiler, getirtmediler “

Yola çıkarken “eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, tarım ” dediklerini anımsatan Erdoğan, Hakkari'de ilk yaptıkları eserlerden birinin merkezde Hakkari Hastanesi olduğuna değindi.

Yüksekova'da aynı gün 150 yataklı bir hastanenin açılışını yaptıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Niye? Biz sizi Allah için seviyoruz. Buralarda hastane yoktu ve Yüksekova'daki hastanenin açılışına tehdit ettiler, kimseyi oraya o gün açılışa getirtmediler. Hakkari'de aynı şekilde getirtmediler. Düşünebiliyor musunuz? Tehdit ediyorlar. Kim için bunu yaptık ya? Hakkari'deki kardeşlerimiz için yaptık. Bunların böyle vatandaşın hayrına yapılan şeyleri de desteklemek diye bir dertleri yok. Son 17 yılda demokrasimizin paçasından çeken, ülkemizin demokrasi kalitesini düşüren yasaklara son verdik. Klavyeler, kelimeler, harfler, düşünceler, tabelalar üzerindeki baskıları bir daha geri gelmemek üzere biz kaldırdık. Hiç kimseyi dışlamadık, ötelemedik, ötekileştirmedik, birilerine şirin gözükmek için Doğu'da ayrı Batı'da ayrı bir dil kullanmadık.

'Ordu göreve' pankartı açan darbe severlere, esnafın malını yağmalayan gezici çapulculara, Pensilvanya'daki şarlatana, iradelerini FETÖ'ye teslim etmiş alçaklara rağmen demokrasimize asla halel getirmedik. Hakkarili kardeşimin sandıkta bize emanet ettiği her bir oyun hakkını 15 Temmuz gecesi olduğu gibi gerektiğinde canımız pahasına savunduk. Bugün HDP ile kol kola yürüyen CHP'ye rağmen son 17 yılda hak ve özgürlükler alanında pek çok reforma, yatırıma, esere imza attık. Bölgelerimiz, vilayetlerimiz arasındaki gelişmişlik farkını daha önce hiç olmadığı kadar azalttık. ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selahaddin Eyyubi Havalimanı'nı yaptıklarına dikkati çekerek, “Niye? Ayrımcılık olmasın, batıda ne varsa burada da o olsun. Siz ne çileler çektiniz. İstanbul'dan, yurt dışında buraya gelmek için Van'a, Van'dan da buraya kadar arabalarla gelecektiniz. Ama biz dertliyiz, biz sizi Allah için seviyoruz. Onun için buraya havalimanı yapacağız dedik. ” dedi.

  • “Hızlı trene karşı çıkıyor “

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mardin'e hızlı tren ” açıklamalarının ardından HDP'li bir ismin söylediklerini hatırlatarak, “Bu adam aynı adam ve 'Cumhurbaşkanı Mardin'e hızlı tren diyor. Sizin böyle bir şeye ihtiyacınız mı var?' dedi. Hale bak. Hızlı trene karşı çıkıyor. Ya hızlı tren benim vatandaşım için lüks mü? Niye o da binsin. Yani George, Hans, Helga biniyor da benim Ayşe'm, Fatma'm, Ahmet'im, Mehmet'im niye binmesin? Bunlar böyle ve Mardinli'ye hizmet götürdüğümüz için bize hedef alıyor. ” ifadelerini kullandı.

HDP'li ismin bu konudaki açıklamalarını dinleten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu söylenen şeyler takdir edilir mi? Bu adam HDP'nin Eş Başkanı ve utanmadan Kürtler adına konuşuyor. Sen bir defa Kürt de değilsin. Benim Kürt kardeşimin menfaatini korumayanın onlar adına konuşması bir defa asla olmaz. Ben şu anda bu ülkede Cumhurbaşkanı olarak size gerekli olan neyse bunu yapıyorsam sizin hakkınızı hukukunuzu koruyorsam, yatırımlar noktasında AK Parti olarak biz bunları getiriyorsak kusura bakmayın onların size olan sevgisi ile bizim size olan sevgimiz aynı olabilir mi? Bugüne kadar Mardin'e, Hakkari'ye, Şırnak'a, Cizre'ye, Nusaybin'e yıkımdan şiddetten acıdan ölümden başka bir şey getirmeyenler bir de utanmadan arlanmadan bize laf söylüyorlar.

Senelerdir gençlerin kanı üzerinden siyaset yapanlar, şimdi çıkmış bölgeye yatırım yaptığımız, huzur getirdiğimiz için bize saldırıyor. Mardinli kardeşime hızlı treni çok görenlerin derdi bu değil. Bu bağnaz zihniyete göre, sadece hızlı tren değil yol da havalimanı da baraj da size çoktur. Öyle diyor. Bunların gözünde üniversite de okul da kütüphane de hastane de size lükstür. ”

Hakkari'ye üniversite yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Benim Hakkarili kardeşlerim, üniversite için evladını nereye gönderecekti, Ankara'ya İstanbul'a. Biz ne yaptık? Üniversiteyi ayağına getirdik. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bunların nazarında cami de Kur'an kursu da park, bahçe, gençlik merkezi de gereksizdir. Bunlar sadece yatırıma değil, öğretmene, doktora, hemşireye, imama da karşı çıktılar. Kaçırmadılar mı bizim doktorlarımızı, mühendislerimizi kaçırmadılar mı? Nasıl CHP özgürlüğü bu millete çok gördüyse HDP'li eş başkanlar da benim Kürt kardeşime her türlü hizmeti her türlü eseri çok görüyor. Nasıl CHP demokrasiyi insanımıza lüks gördüyse HDP'li eş başkanlar da benim Kürt kardeşime huzuru, konforu çok görüyor. Bunlar tıpkı ittifak ortakları CHP gibi istismar vasıtalarını ellerinden alan her şeye, her yatırıma, her reforma, her hakka karşı çıktılar.

Sadece karşı çıkmakla da kalmadılar, bölücü terör örgütüne iş makinelerini yaktırdılar, rızkının peşindeki işçileri katlettiler. Sadece yatırımları engellemekle kalmadılar, aynı zamanda bölgeye gelen iş adamlarını, girişimcileri de tehdit ettiler. Sadece yıkmadılar, devletin bölgeye gönderdiği kamu görevlisini, doktoru, öğretmeni, kaymakamı, polisi de şehit ettiler. Senelerce Hakkari'de, Şırnak'ta yaşayan kardeşimi geri kalmışlığa, yokluğa, yoksulluğa, şiddete mahkum ettiler. Niçin biliyor musunuz? Çünkü terörün amacı budur, gayesi budur, beslenme kaynağı budur. ”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?