Home Alaturka Orta Asya’daki su sorunu

Orta Asya’daki su sorunu

ASTANA
(AA) – ALİİA RAİMBEKOVA – Özbekistan’ın komşularıyla ilişkilerini düzeltme hamlesi Orta Asya’da uzun yıllardır devam eden su sorunundaki bir hareketlenme olarak yorumlandı.

Orta
Asya’daki yok olmakta olan Aral denizini besleyen büyük nehirler Amuderya (Ceyhun)
suyun yüzde 80’ni Tacikistan nehirlerinden alırken, Siriderya (Seyhun) da Kırgızistan’da
doğuyor. Afganistan, Türkmenistan ve Özbekistan sınırlarında geçen Amuderya, söz
konusu ülkelerin tarım arazileri için kullanılıyor. Siriderya da Özbekistan ile
Kazakistan’ın güneyindeki tarım alanlarını besliyor.

Sovyetler
döneminde Amuderya ve Siriderya’ya yukarı kıydaş Kırgızistan ile Tacikistan, topraklarında hidroelektrik santrallerle (HES) ortak enerji sistemiyle tüm
bölgeye enerji sağlarken, aşağı kıyıdaş ülkeler nehir sularını tarım
arazileri için kullanıyordu.

Ancak
Sovyetlerin dağılmasından sonra ortak enerji sistemine son verilmesi ve bölgedeki kuraklık sonucu meydana gelen su sorunu ülkeler arasındaki ilişkilerde dönem dönem
gerilimlerin yaşanmasına sebep oluyor.

Mevcut
hidroelektrik enerji potansiyelinin küçük kısmını geliştiren ve özellikle kış
aylarında enerji kıtlığı yaşayan Kırgızistan ile Tacikistan’ın, Amuderya ve
Sirderya nehirlerinin kıyılarında Rogun ve Kambar Ata gibi HES projelerine
başlatması, aşağı kıyıdaş ülkeler karşı çıkıyor.

Özbekistan,
büyük HES’lerin bölgenin ekolojisine, ekonomik ve siyasi yapısına ciddi zarar
vereceğini ileri sürerek, santrallerin uluslararası komisyonlar tarafından
teknik incelemesinin yapılmasını istiyor.

Uzmanlar,
Kerimov’un vefat etmesinden sonra iktidara gelen eski Başbakanı Şevket
Mirziyoyev’in, komşularıyla ilişkilerini düzeltmekle su sorununda uzlaşmaya varılabileceğini
ileri sürüyor.

Mirziyoyev, cumhurbaşkanı görevindeki ilk ziyaretini mart ayında Türmenistan’a, daha sonra Özbekistan’a yaptı. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev Kazakistan ziyareti kapsamında yaptığı açıklamada, HES projelerinin
yapıcı ve uzlaşma temelinde uygulanması gerektiğini ve bu bağlamda Birleşmiş
Milletlerin Amuderya ve Siriderya’nın rasyonel ve eşit kullanılmasıyla ilgili
uluslararası anlaşmasının imzalanması fikrini desteklediklerini söylemişti.

Cumhurbaşkanı
Nazarbayev de, su kaynaklarının tüm bölgenin mülkiyeti olduğunu, dolayısıyla nehir
sularının diğer ülkelere zararı olmayacak şekilde kullanılması gerektiğini
belirtmişti

Uzmanlar, 1998’de Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan
tarafından Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te imzalanan “Siriderya nehir
havzasındaki su ve enerji kaynaklarının kullanılması” anlaşmasına etkisiz
olduğunu ileri sürüyor.

Anlaşma,
tarafların su temini hizmetleri ve bununla ilgili enerji kaynaklarının değişimi
için karşılıklı tazminatın ödenmesini öngörüyor.


“Su sorunun çözümünde hareketlenme var”

Cusup
Balasağın Kırgız Milli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cumakadır Akeneyev, son 10 yılda Bişkek Anlaşmasına hiçbir ülkenin uymadığını anımsatarak, “Tacikistan, Rogun HES
projesinin tamamlanmasında kendisi karar aldı. Tüm tarafların Bişkek
anlaşmasına dönmesi gerek. Belge var, ancak kimse ona uymuyor.” İfadelerini kullandı.

Özbekistan’ın
eski Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un, Kırgızistan ile Tacikistan’ın HES projelerini
kabul etmediğini hatırlatan Akeyenev, “Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in, Kazakistan ziyareti
sırasında ilk kez verdiği bölgedeki su ve enerji potansiyelinin etkin kullanılmasında
uzlaşmaya varılması mesajı su sorununun çözümünde bir hareketlenme olduğunu
gösteriyor.” dedi.

Akeneyev,
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in de aralık ayında düzenlediği basın
toplantıda “Kambar Ata hidroelektrik santrali inşaat projesinde Özbekistan ile
işbirliği yapmak bizim için en iyi seçenek.” sözlerini hatırlatarak, bu konuda
Özbekistan ile Kırgızistan’ın fikir birliğine varabileceğini ileri sürdü.

Ayrıca
Akeneyev, daha önceden tartışılan, ancak sonuca varılamayan Özbekistan, Tacikistan,
Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan arasında kollektif danışma kurulunun
oluşturulması konusunun tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini ve su sorununun uluslararası
kuruluşların ve Rusya’nın hakemliğinde değil, ülkelerin kendi aralarında
çözmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

– “Özbekistan’ın tavrı yumuşadı”

Kazakistan
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdür Yardımcısı Sanat Kuşkumbayev, Özbekistan’ın
yeni yönetiminin su sorunu konusunda tavrının yumuşadığını, ancak büyük HES
projelerinde hala endişeli olduğunu dile getirdi.

Mirziyoyev’in
mesajlarında, su paylaşımında diyalog ve görüşmelerle karşılıklı olarak kabul
edilebilir çözümleri aramaya hazır olduğuna işaret edildiğini belirten Kuşkumbayev,
şöyle konuştu:

“Özbekistan,
çıkarları doğrultusunda komşu ülkelerin hidroelektrik projelerinde yer almaya hazır
olduğunu açıklamıştı. Ancak Kırgızistan’daki Kambar Ata veya Tacikistan’daki
Rogun gibi büyük hidroelektrik projelere katılacağını düşünmüyorum. Daha küçük
projelere katılabilir ve bu olsa da bunun yakın bir gelecekte olacağını
zannetmiyorum.”

Kuşkumbayev,
bölgedeki su ve enerji paylaşımını öngören Bişkek anlaşmasının etkinliğinin daha
çok Özbekistan ile Tacikistan’ın siyasi iradesine bağlı olduğunu kaydederek,
ülkelerin bir araya gelerek niyetlerini açık belirtmenin yanı sıra kontrol mekanizmalarını
geliştirmeleri gerektiğini savundu.

Ayrıca
Kuşkumbayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in komşu ülke ilişkilerini
düzeltmesiyle su sorunun çözümünde siyasi bariyerlerin ortadan kalktığını, şimdi
de karşılıklı çıkarların hesaplanması gerektiğini söyledi.

NO COMMENTS

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?Cevabı iptal et

Exit mobile version