Home Alaturka “Kıbrıs görüşmelerinin geleceği ve Türkiye için çıkarımlar”

“Kıbrıs görüşmelerinin geleceği ve Türkiye için çıkarımlar”

İSTANBUL (AA) – KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Türkiye’nin AB hedefinin devam etmesi, biz Kıbrıs Türkleri için de önem arz ediyor. Kıbrıs Türklerinin çözüm hedefinden vazgeçmemesi de sizler için önemlidir diye düşünüyorum.” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de düzenlenen, “Güncel gelişmeler ışığında Kıbrıs görüşmelerinin geleceği ve Türkiye için çıkarımlar” konulu toplantıda konuşan Akıncı, Kıbrıs’a çözüm bulmak için yapılan müzakerelerin 50 yıllık bir geçmişi olduğunu söyledi.

Bu sürede çeşitli kırılma noktaları ve kaçırılan fırsatlar olduğuna değinen Akıncı, 2004’teki plan için düzenlenen referandumda Kıbrıslı Türkler’in yüzde 65 oranında “Evet’, Rum toplumunun ise yüzde 75 oranında “Hayır” dediğini hatırlattı. Crans-Montana’da da önemli bir fırsatın “heba” edildiğinin altını çizen Akıncı, “Eylül 2016’dan itibaren farklı bir Rum liderliğiyle karşılaştığımızı belirtmem gerekir.” dedi.

“Çözüm için isteksiz, gerçekçi ve makul çizgiden uzak” bir muhatapla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Akıncı, bu süreçte beşli konferansın toplanması aşamasına ulaşılabilmesinde, Kıbrıs Türk tarafının çözüm odaklı kararlı tutumu ve Türkiye’nin desteğinin önemli rol oynadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, sonraki dönemde gerçekleştirilen görüşmelerde de karşı tarafın “zamana oynama taktiği” ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Güvenlik ve garanti bağlamında çok katı bir tutumla ‘Noktası ve virgülü değişmez’ demedik. ‘1960’ın koşullarında yapılan anlaşmaları, 2017’nin şartlarına uyarlamaya hazırız’ dedik. Bu denklem aslında basit. ‘İki taraf arasında güven duygusu arttıkça asker ihtiyacı, iş birliği arttıkça garanti ihtiyacı azalacaktır’ dedik ve bunu somut önerilerle de destekledik. Kuşkusuz bu sabahtan akşama olmaz, bu bir süreç işi. Bunu lafla değil ancak yaşayarak elde edebiliriz. Bunları anlatmaya çalıştık muhataplarımıza ve ne yazık ki bu makbul yaklaşımımız, maksimalist tutumlarla anlayış görmedi. Sonuçta Rum liderliği, Crans-Montana’da ‘sıfır asker sıfır garanti’ sloganına sarılarak, çok daha az asker yerine Kıbrıs’ta bugün 40 bin askerin varlığını ve garanti anlaşmasının günümüz şartlarına uyarlanması yerine, aynen devamını sağlayarak döndü. Şimdi ‘Sıfır asker sıfır garanti’ sloganı, bir seçim sloganı olarak kullanılıyor.”

– “Güzel bir örnek yaratılabilirdi”

Akıncı, Kıbrıs’ta karşılıklı makul bir çözümün, aslında tüm ilgili taraflar ve bölge için iyi bir sonuç olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkler ve Rumlar, ayrı etnik ve dini kökenden gelen toplumlar olarak, dünyada ve özellikle bölgemizde yaşanmakta olan kanlı, etnik ve mezhepsel ayrışmaların tersine, birleşebilmenin, birlikte ortak bir geleceği paylaşabilmenin güzel bir örneğini yaratabilirlerdi. Adanın ve çevresindeki doğal zenginliklerin potansiyeli, birlikte değerlendirilebilirdi. Kıbrıs, sadece kuzeyiyle değil, güneyiyle de bir bütün olarak, Türkiye’ye dost bir coğrafya olabilirdi. Adada çözüm, Türk-Yunan ve Türkiye-AB ilişkilerine olumlu yansıyabilirdi. Bunun ötesinde Türkiye’nin gelişen İsrail ilişkileri de dikkate alınarak, İsrail doğal gazıyla Kıbrıs’ta bulunması muhtemel gazın birleştirilerek Türkiye’ye ve oradan da Avrupa’ya iletilmesi, AB için yeni alternatif oluşturabilirdi. AB ve Türkiye’nin doğal gazda tek bir ülkeye bağımlılığı azaltılıp, kaynaklara çeşitlilik kazandırılabilirdi. Kıbrıs’a Türkiye’den ulaşan su artırılarak, Güney Kıbrıs’ın ihtiyaçları için de kullanılabilirdi. Tüm bunların ötesinde kuşkusuz en büyük yarar, en başta Kıbrıs Türk halkının ve bir bütün olarak adanın gelecek belirsizliğinden kurtarılması sağlanabilirdi. Ancak Rum liderliğinin isteksizliği, Rum toplumunun da yetki ve güç paylaşımına dayalı bir çözüme hazırlanmış olmaması, çözüme ulaşmamızı ne yazık ki engellemiştir.”

“Diplomaside nokta yoktur, ya noktalı virgül ya da virgül konur, devam edilir.” diye bir söz olduğuna değinen Akıncı, “Ama Kıbrıs sorununda bir 50 yıl daha bu şekilde devam etmeye kimsenin niyetinin olmadığının da artık bilinmesi gerekiyor. Kıbrıs sorununda aslında tüm ilgilenenler yorulmuştur. Ama en çok da Kıbrıs Türkleri bundan mağdur olmuş taraftır.” dedi.

– Rum kesimindeki başkanlık seçimi

Rum tarafında çok ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğuna inandığını dile getiren Akıncı, ocak ayı sonunda Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleri yapılacağını, bu sürecin ciddi bir sorgulama dönemi olması gerektiğini kaydetti.

Gelecek hafta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşeceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Çözüm odaklı siyasetimizden vazgeçecek değiliz. Ama bizim ucu açık, sonucu belirsiz bir sürece yeniden girme niyetimiz de yoktur. Rum tarafında seçim yarışı sürerken, zaten herhangi bir gelişme beklemek de olanaksızdır. Oradan çıkacak sonuç ışığında yeniden bir değerlendirme yapılması gerekecektir.” dedi.

– Türkiye’nin AB hedefi

Akıncı, ortak hedef olan AB’nin “platonik bir tutku” olmadığını, daha kaliteli bir yaşam için bu hedefin gerçekleşmesini istediklerini dile getirdi.

“Türkiye’nin AB hedefinin devam etmesi, biz Kıbrıs Türkleri için de önem ediyor. Kıbrıs Türklerinin çözüm hedefinden vazgeçmemesi de sizler için önemlidir diye düşünüyorum” diyen Akıncı, şöyle devam etti:

“Yakın gelecekte hedefe ulaşsak da ulaşmasak da hedef için gerekli olan koşulları yaratma gayretini bir gün bile ihmal etmeden yola devam etmeliyiz. Çünkü asıl hedef, halkımızın daha iyi bir yaşama kavuşması, huzuru ve mutluluğudur. Bu bağlamda KKTC’de yıllardır yapılması gereken çeşitli alanlardaki reformların gerçekleştirilmesi, önceden alınmış kararların tozlu raflarda terk edilerek unutulmaması son derece önemli. Ekonomisi ve demokrasisiyle daha güçlü bir yapının oluşturulması kaçınılmazdır diye düşünüyorum. Ev ödevlerini eksiksiz yapmak yanında dış ilişkilerimizi olabildiğince ilerletmek, üzerimizdeki haksız ambargoların aşılması için çaba harcamak ve Kuzey Kıbrıs’taki yatırım iklimini geliştirmek zorundayız. ”

– 15 Temmuz darbe girişimi

Akıncı, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşenleri saygı ve rahmetle andığını da dile getirdi. Kıbrıs Türk halkının ilk saatlerden itibaren darbeye karşı, demokrasi ve sivil yönetimin yanında yer aldığına dikkati çeken Akıncı, “Türk yetkililerin yaptığı açıklamalardan ve ortaya çıkan gerçeklerden anlaşılmakta olan, devlet içindeki bu paralel yapının, demokrasi ve hukuk içinde bertaraf edilmesi ve bunun en erken zamanda tamamlanması, Türkiye’nin çağdaş uygarlık hedefi yolunda devam etmesi en içten dileğimdir.” diye konuştu.

(Bitti)

NO COMMENTS

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?Cevabı iptal et

Exit mobile version