İzmir'de can kayıplarına yol açan yıkıcı depremin 3'üncü yıl dönümünde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekipleri tarafından tatbikat yapıldı. Senaryo gereği depremde yıkılan bir binanın enkazında kalan depremzedeler ile hayvanların kurtarılması ve sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ip ve makara düzeneği ile sedyeye alınan yaralılar yüksek kesimden güvenli alana indirildi. Tatbikatı izleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, "Afetin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için soğukkanlı olunması gerekiyor. İyi niyet, telaş, heyecan bu işte bir sonuç getirmiyor, kimsenin de canını kurtarmıyor. 6 Şubat'taki depremlerde bunları acı şekilde tecrübe ettik. Her kurumunun, hazırlıklı ve koordine olması gerekiyor" dedi. İzmir'in Seferihisar ilçesinde 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde çok sayıda bina yıkılıp, hasar görürken, 117 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Acılara yol açan yıkıcı depremin 3'üncü yıl dönümünde, AFAD tatbikat düzenledi. Bornova ilçesindeki Ümit Mahallesi'nde bulunan AFAD Eğitim ve Tatbikat Alanı'ndaki etkinliğe, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Osman Kılıç, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper katıldı. Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından depremde ölenler için Kur'an okundu. 'YAŞADIĞIMIZ AFETLER GÖSTERİYOR Kİ YETERİNCE ÇALIŞMA YAPAMAMIŞIZ' Etkinlikte konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğuna dikkati çekerek, "Depremle ilgili çok çalışma yaptık fakat yaşadığımız afetler gösteriyor ki ya yeterince çalışma yapamamışız ya da eskiden kalan yapılarımızı, yaptığımız çalışmalara uygun hale getirememişiz" dedi. Deprem yönetmeliğinden önceki yapı stoğunun güven vermediğini dile getiren Vali Elban, "Yapının doğru yere ve güvenli yapılması çok önemli. Deprem yönetmeliğine uygun yapılar dışındaki yapı stoğu bize güven vermiyor. Yıkılan yapıların yüzde 98'i deprem yönetmeliğinden önce yapılmış binalar. Yapı stoğu açısından bir endişemiz var. Hükümetimizin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın acele ettiği kentsel dönüşüm konusunda bir çalışma yürütülüyor. Bu çalışma çok önem arz ediyor. Yapı stoğumuzu çok süratli bir şekilde depremlere dirençli, mevzuata uygun hale getirme mecburiyetimiz var" diye konuştu. 'HER KURUMUNUN, HAZIRLIKLI VE KOORDİNE OLMASI GEREKİYOR' Afet sonrası arama kurtarma faaliyetlerinin önemine de dikkat çeken Vali Elban, arama kurtarma ekiplerinin afet alanına ekipman olarak tam donanımlı gitmesinin önemli olduğunu vurguladı. Vali Elban, "Arama kurtarma faaliyetine başlandığında, hiç kimsenin oraya bir yükü olmaması lazım. Tüm araç, gereç, ekipman, barınma, yeme-içme dahil her türlü malzemesiyle orada bulunması gerekiyor. Üzerinde bir gömlek, bir tişörtle orada bulunmak iyi niyetin ötesinde bir anlam ifade etmiyor" dedi. Kamu kurum ve kuruluşlarının üzerlerine düşen görevler konusunda hazır olması gerektiğini vurgulayan Elban, "Bir afet olduğunda herkesin bu işte doğru bir yönetim sergilemesi, afetin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için soğukkanlı olunması gerekiyor. Bundan sonda bu işi, uzmanlarına terk etmemiz gerekiyor. Çünkü iyi niyet, telaş, heyecan bu işte bir sonuç getirmiyor, kimsenin de canını kurtarmıyor. 6 Şubat'taki depremlerde bunları acı şekilde tecrübe ettik. Her kurumunun, hazırlıklı ve koordine olması gerekiyor" diye konuştu. '50'İNİN ÜZERİNDE ARAMA KURTARMA EKİBİMİZ VAR' AFAD İzmir İl Müdürü Kartal Muhcı ise 30 Ekim 2020 14.51'de İzmir'de 6,6 büyüklüğündeki depremde 1'i tsunamide olmak üzere 117 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatıp, "Enkaz altından 960 kişi sağ olarak çıktı. Bunların 107'sini arama kurtarma ekiplerimiz çıkardı. O zaman ilimizde sivil toplum kuruluşu 7-8 iken şu anda 50'inin üzerinde arama kurtarma ekibimiz var. Ülkemizin yüzde 95'i deprem bölgesi. İzmir'de 1 milyon 200 bin vatandaşa eğitim verildi. Kentte hedefimiz 100 bin arama kurtarma görevlisi yetiştirmek" dedi.
