Yükseköğretimin yeni rotası Müslüman Frankofon ülkeleri

ANKARA (AA) – SELMA KASAP – YÖK Başkanı Yekta Saraç, ortak tarih ve kültürel değerlere sahip Müslüman Frankofon ülkelerle ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan inisiyatif başlattıklarını belirterek, “Afrika ülkelerinin ihtiyaç duyduğu akademik kadroları yetiştirmeye talibiz. Bu çerçevede bir altyapı niteliğinde olan Türkoloji bölümlerinin Afrika ülkeleri üniversitelerinde açılması ve mevcutların desteklenmesi, yeni YÖK’ün temel politikaları arasında.” dedi.

Saraç, AA muhabirine, Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle yükseköğretim alanındaki ilişkilerine yönelik açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin “Afrika Yılı” ilan ettiği 2005’ten itibaren, özellikle de Afrika Birliğinin 2008’de ülkeyi “stratejik ortak” olarak duyurmasının ardından izlenen politikalara işaret eden Saraç, bu politikalarla, Afrika ülkeleriyle ilişkilerin her alanda geliştirilmesine büyük önem verildiğini vurguladı.

Saraç, Afrika ülkelerinin siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınma hamlelerine katkıda bulunulmaya çalışıldığını söyledi.

Türkiye’nin pek çok alanda Afrika ülkeleriyle geliştirdiği kapsamlı ve karşılıklı fayda temelli ilişkilerin, yükseköğretim alanında istenilen seviyeden uzak olduğuna değinen Saraç, “yeni YÖK” olarak bu eksikliği gidermek adına yeni dönemde, özellikle Fransızca konuşan Müslüman Afrika ülkelerinden gelen talepleri dikkate alarak, yükseköğretim alanında Türkiye’nin birikim ve potansiyelini paylaşmayı öngören kapsamlı programı uygulamaya koyduklarını bildirdi.

Ülkeler arasında en kalıcı, en sağlam ilişkilerin yükseköğretim alanında bulunduğunun bilincinde olduklarını kaydeden Saraç, bir ülkeyle yükseköğretim alanındaki ilişkiler geliştirildiğinde, ilişkilerin geleceğinin de bir bakıma güvence altına alınacağını belirtti.

“Bu kapsamda ortak tarihe ve kültürel değerlere sahip olduğumuz, Osmanlı’nın tarihi ve kültürel mirasının bulunduğu Müslüman Frankofon ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmeyi amaçlayan bir inisiyatif başlattık.” bilgisini paylaşan Saraç, bazı ülkelere üst düzey ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bu ziyaretlere köklü ve güçlü bazı üniversitelerin rektörlerini de götürdüklerini anlatan Saraç, onları, gittikleri ülkelerin önde gelen üniversitelerinden rektörlerle buluşturduklarını ifade etti.

Ziyaretleri karşı ülkelerin yükseköğretim ve bilimsel araştırmalar bakanının daveti üzerine yaptıklarını dile getiren Saraç, Türkiye’de ilgili ülkelerin büyükelçileriyle ön hazırlık ve çalışma gerçekleştirdiklerini, bakanlar ile yükseköğretim alanında iş birliğine yönelik mutabakat zabıtları imzaladıklarını belirtti.

Saraç, bunlarla, Afrika ülkeleriyle daha çok öğrenci ve öğretim elemanı değişiminin gerçekleşmesini, lisans ve lisansüstü düzeyde ortak programlar açılmasını, iki ülkeyi ilgilendiren konu veya alanlarda ortak bilimsel projeler üretilmesi ve hazırlanacak lisansüstü tezlere ortak danışman atanmasının yolunun açılmasını hedeflediklerini kaydetti.

– “Meyvelerini önümüzdeki dönemde toplayacağız”

Ziyaret edilen ülkelerin yazılı ve görsel medyasında yer alarak dikkatleri Türk yükseköğretimine çekmeyi ve sisteme öğrenci kazandırmaya yönelik farkındalık yaratmayı da amaçladıklarını bildiren Saraç, “Bu ziyaretlerin meyvelerini önümüzdeki dönemde toplayacağımızdan hiç kuşku duymuyorum. Bazı göstergeler şimdiden oldukça pozitif yönde gelişmeye işaret etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk yükseköğretim sistemine kayıtlı Afrikalı öğrenci sayısının 12 bin 227 olduğuna işaret eden Saraç, Türk üniversitelerinde 134 Afrikalı öğretim elemanının da ders verdiğini anlattı.

Bunun, ülkesi dışında öğrenim gören toplam Afrikalı öğrenci sayısının yanında çok düşük kaldığına dikkati çeken Saraç, ancak bu rakamın 2 yıl önce daha da az olduğunu söyledi. Saraç, şöyle devam etti:

“Memnuniyetle görüyoruz ki bu sayı, her geçen yıl Afrika ve Türk üniversiteleri arasında imzalanan iş birliği anlaşmaları, Mevlana Değişim Programı’nın devreye sokulması, tanıtım faaliyetlerimiz ve Türk hükümeti tarafından sağlanan çeşitli burslarla artmaktadır. Ayrıca başkanlığımızın yönlendirmesiyle bazı Türk üniversiteleri de mevcut imkanlarını kullanarak, çeşitli Afrika ülkelerine eğitim, sağlık ve kurumsal yapılanma alanında destek sağlamaktadır.”

– “Türk rektör isteyen Afrika ülkeleri bulunuyor”

Saraç, Afrika ülkelerinin yükseköğretim alanında Türkiye’den beklediği desteklerin farklılık gösterdiğini bildirdi.

Kimi ülkelerin Türkiye’nin yükseköğretim sistemi yönetim tecrübesinden, kimilerinin akreditasyon ve diploma denkliği uygulamalarından, kimilerinin program yeterlilikleriyle ilgili uygulamadan yararlanmak istediğini dile getiren Saraç, ayrıca uluslararası ortak üniversite kurmak, ortak program yürütmek, hatta Türkiye’den bir profesörü rektör atamak isteyenlerin bulunduğunu dile getirdi.

Saraç, taleplere sürekli pozitif yaklaşmaya çalıştıklarını söyledi.

– “İlk rota Tunus”

Saraç, Afrika ziyaretlerine geçen yıl mayısta Tunus’tan başladıklarını, bu ziyaret kapsamında bir çerçeve anlaşması imzaladıklarını, ayrıca Türkiye-Tunus Üniversiteleri İşbirliği Forumu’nun ilkini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Forumun ikincisini ise geçen mayısta Tunus’tan 11, Türkiye’den 15 rektörün katılımıyla İstanbul’da düzenlediklerini belirten Saraç, forumda tarım, çevre ile enerjinin, ortak araştırma alanları olarak belirlendiğini ve her alanda iş birliği yapacak birkaç üniversitenin eşleştirildiğini ifade etti.

Benzer şekilde Sudan, Cibuti, Fas ve Cezayir’de de yükseköğretim alanında iş birlikleri için çeşitli ziyaretler yapılıp mutabakat zaptı imzalandığını anlatan Saraç, ayrıca Etiyopya, Somali, Nijerya, Kamerun, Güney Afrika, Uganda gibi ülkelerin yükseköğretim sistemleriyle ilgili çeşitli görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Saraç, Afrika ülkeleri genelinde, tıp, sağlık, su ve sanitasyon ile bazı mesleki eğitim konularının, iş birliğinin arzulandığı alanların başında geldiğine dikkati çekti.

Afrikalı öğrencilerin YÖK’ün imkanlarından daha fazla yararlanmasını arzu ettiklerini dile getiren Saraç, özellikle Proje Tabanlı Mevlana Değişim Programı’ndan yararlanmaları için çeşitli tanıtıcı etkinlikler yaptıklarını belirtti. Saraç, bu ülkelerle imzalanan “Mevlana Protokolü” sayısının 204’ü bulduğuna değindi.

Saraç, YÖK’ün Afrika açılımı üzerine yürüttüğü çalışmalara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Afrika ülkelerinin ihtiyaç duyduğu akademik kadroları yetiştirmeye talibiz. Bu çerçevede bir altyapı niteliğinde olan Türkoloji bölümlerinin Afrika ülkeleri üniversitelerinde açılması ve mevcutların desteklenmesi, yeni YÖK’ün temel politikaları arasındadır. Bu bağlamda Tunus’ta bir Türkoloji kürsüsü açılması görüşmelerimiz belli bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Tunus üniversitelerinde bir ilki gerçekleştirmiş olacağız. Aynı şey Cibuti için de geçerlidir. Fas, Sudan gibi ülkelerde Türkoloji eğitimi var ve bu birimleri güçlendirici bir tutum içindeyiz.”

Ziyaret ettikleri Afrika ülkelerinden, bu yaz önemli sayıda öğrencinin Türkiye’ye gelmesini beklediklerini anlatan Saraç, üniversiteler arasında gerekli koordinasyonların sağlandığını, hazırlıkların tamamlandığını ifade etti.

Geçen yıl bu bağlamda sadece Tunus’tan 32 kişilik öğrenci grubunun, 6 üniversiteye dağılarak yükseköğretim sisteminden yararlandığını vurgulayan Saraç, bu yaz da 6 üniversiteye dağılmış olarak 60 kişilik Tunuslu öğrenci grubunun Türkiye’ye gelmesinin beklendiğini kaydetti.

– “Afrika üniversitelerine yönelmeyi teşvik ediyoruz”

Türk öğrenciler ve akademisyenlerin de Afrika üniversitelerine yönelmesini teşvik ettiklerini, bunu çok önemsediklerini söyleyen Saraç, şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle Frankofon ülkeler, Fransızca eğitim yapan yükseköğretim birimlerimiz açısından oldukça cazip. Aynı şekilde gerek ilahiyat fakültelerimiz gerekse Arap filolojilerimiz açısından da değerlendirilebilecek ülkeler. Yine sıcak bölgelerde yaygın hastalıklar ve bunların tedavisi, enerji, iklimlendirme, göçmen sorunu gibi hususlarda bazı Afrika ülkelerinin Türk bilim adamlarına katkı sağlayabilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?