Yöneticilik kariyerini bırakıp devlet desteğiyle kurduğu serada sebze üretiyor

ÇANAKKALE (AA) – MURAT YÜKSEL – Çanakkale'de bir firmada yöneticilik yaparken işini bırakıp seracılığa başlayan ziraat mühendisi, bazı arazi sahipleriyle ortak çalışarak 5 yıldır domates, salatalık, biber ve marul üretiyor.

Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesinden 2000'de mezun olan 43 yaşındaki Ali Yavuz Suçsuz, 15 yıl boyunca tohum üreticisi Amerikan menşeli bir firmada çalıştı.

Son 7 yılında yöneticilik yaptığı bu firmadaki işini bırakan Suçsuz, 2015'te devlet desteğinden yararlanarak Çanakkale'de kurduğu serayla çiftçiliğe başladı.

Kapalı üretim alanını yeni seralarla 13,5 dekara çıkaran Suçsuz, dekar başına yaklaşık 18 ton domates alıyor.

Ziraat Mühendisi Ali Yavuz Suçsuz, AA muhabirine, çalıştığı firmanın işleri dolayısıyla geldiği Çanakkale'de bazı arazi sahipleriyle tanıştığını söyledi.

Arazi sahipleriyle en iyi bildikleri iş olan çiftçilik yapma hedefiyle yola çıktıklarını belirten Suçsuz, "2015 yılında bilfiil bu sebeple başlamış olduk. Çalıştığım şirkette orta ölçekte bir yönetici pozisyonundaydım, bu bölgenin sorumlusuydum. Bu meslek çok önemli. İşin içine girmeden bu mesleğin ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Bir şey yetiştirmek çok önemli bir şey." dedi.

Suçsuz, üniversiteden mezun olduktan sonra toprakla, çiftçilerle iç içe olduğunu anlattı.

Çiftçiliği profesyonelce yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Suçsuz, şöyle devam etti:

"Domates, salatalık, biber dikiyoruz. Aynı zamanda kış sezonunun belli dönemlerinde de marul dikiyoruz. Marka olmuş Çanakkale domatesinin sezonunu uzatmak adına bu işe girdik. Akıllı bitkiler dikiyoruz, iyi bitkiler dikiyoruz ve sene sonunda iyi verimler alıyoruz. Yani 2016'dan 2020'ye geldiğimiz süreçte, verimde genelde stabilizeyi yakalıyoruz. Edirne'ye, Tekirdağ'a, Kırklareli'ne yolluyoruz. Burayı bir şirket mantığıyla yürütüyoruz. Bütün maliyetlerimizi çıkartıyoruz yıl sonunda, karımızı çıkartıyoruz, ona göre de ortak bir şekilde bölüşüyoruz."

– "Domatesi askıda toprakla temas etmeden yetiştiriyoruz"

Suçsuz, ürettikleri domatesin askıda büyüdüğünü, toprakla temas etmediğini ve güneş ışığını tamamen gördüğü için daha kırmızı ve lezzetli olduğunu belirtti.

Hayallerini henüz gerçekleştiremediklerini dile getiren Suçsuz, "Marka olan Çanakkale domatesini örtü altına alıp kaliteli bir şekilde Türkiye pazarına henüz sunamıyoruz çünkü taleplere yetişemiyoruz." ifadesini kullandı.

Seranın sadece sıcaklık olarak değerlendirilmemesi gerektiğine değinen Suçsuz, şunları kaydetti:

"Dünyaya göre ışık lüksümüz çok fazla. Türkiye'de çok çeşitli bölgeler var; Isparta, Sandıklı buralar inanılmaz ışık alıyor. Bu çok önemli. Bu, Avrupa'da olmayan bir şey. Az bir ısıtma maliyetiyle, jeotermal veya başka bir şey kullanarak iyi seralar yapılabilir. Bence sorunumuz üretim. Üretim kalitemizi artırdığımız sürece ihracatta zaten önümüz açılacaktır. Devlet politikalarının bu yönde iyi ilerlediğini düşünüyorum. İyi destekler var seracılığa. Biz de devlet desteğiyle yaptık. "

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?