Yazar Turgay Anar “Kültür Sanat Gündemi”ne konuk oldu

İSTANBUL (AA) – Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen "Kültür Sanat Gündemi" isimli etkinliğe yazar Turgay Anar konuk oldu.

Moderatörlüğünü Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın üstlendiği etkinlik belediyenin YouTube kanalından yayınlandı.

Turgay Anar, "Tanpınar'ın Huzur Atlası" başlıklı söyleşide son kitabı Huzur Atlası'ndan ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanından bahsetti.

Üniversite yıllarında Tanpınar'ın görev yaptığı yerde okumaktan gurur duyduğunu söyleyen Anar, "Tanpınar'la lisans zamanımdan önce bir tanışıklığım vardı. Gel zaman git zaman Tanpınar'ın özellikle ilgi alanımı işgal ettiğini tırnak içinde söyleyebilirim. Çünkü henüz lisans yıllarındayken Ahmet Hamdi Tanpınar'ın deneme ve makalelerinin peşine düşmüştüm iki arkadaşımla birlikte. Bu Tanpınar'ın kitaplarına girmemiş yazıları derlemek amacıyla neredeyse haftanın her günü Beyazıt devlet Kütüphanesi'ne gidip süreli yayınları tarıyorduk." dedi.

Anar, daha sonra da Tanpınar'a ilgisinin devam ettiğini belirterek, "Tanpınar'ın üslubuna, sanatçı kimliğine ve akademisyen kimliğine saygı ve sevgi duyduğumdan dolayı tanışıklık ilerledi. Bu bir kıvılcımken daha sonra bir yangın yerine döndü diyebilirim. Bunun neticesinde ben de akademisyen olmam sebebiyle derslerde Ahmet Hamdi Tanpınar'ın özellikle Huzur romanını özellikle de 4. sınıf lisans talebelerine okutuyordum." diye konuştu.

Huzur romanının Türk edebiyatı için değerini anlatmaya çalıştığını dile getiren Anar, şöyle devam etti:

"Bu roman Türk edebiyatında başka pek az romanın başarabildiği bir deneme roman diyebileceğimiz bir tanımın içine çok uygun düşüyordu. Ne demek deneme roman diye sorarsanız eğer, düşünce romanın ana unsuru olarak bütün olayları, eylemleri, kişileri ve kahramanları yöneten ve yönlendiren temel motivasyondur. Bu anlamda bir düşünsel yön bu romanda çok baskındı. Huzur romanını okuyan insanlarla konuştuğum zaman insanlar bu romanı anlamakta çok zorluk çektiklerini söylüyorlardı ve hatta şöyle bir efsanesi vardı bu romanın; yarım bırakılan romanların birincisi olarak isimlendiriyordu konuştuğum insanların pek çoğu."

– "Huzur'un büyük meseleleri var"

Anar, Huzur romanının diğer romanlardan farkına da dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bununla ilgili ben uzun zaman düşündüm. Roman okumak çok ilginç bir eylemdir benim için. Çünkü roman okumak tırnak içerisinde söyleyecek olursak bir aylak okur faaliyetidir. Roman haricinde o romanı anlamak için çok büyük bilgiye, kültür düzeyine, estetiğe ihtiyaç duymazsınız. Fakat Huzur romanı böyle değil. Romanı okumaya başladığınız andan itibaren düşünce ön plana çıktığı için hareket olabildiğine azaltılmıştır. Romanda zaten Suat'ın intiharının haricinde günümüzdeki büyük olay dediğimiz türden bir olay da bulunmamaktadır. Nuran ve Mümtaz'ın eskide kalmış bir aşk hikayesidir bu. İnsanlar bunu anlamakta zorlandıkları için buna şöyle bir formülle cevap vermeye çalıştım ben de, bu romanı okuyabilmek için en azından Tanpınar'ın dünyasına, sanatsal evrenine yabancı olmamak gerekir. En azından Tanpınar'ın roman boyunca atıf yaptığı, göndermelerde bulunduğu, tartıştığı, fikir beyan ettiği konularla ilgili bir bilgiye ihtiyaç vardır. Bu yüzden Huzur romanı klasik bir aylak okur faaliyeti diyeceğimiz roman değildir. Daha çok onu iyi anlayabilmek, benimseyebilmek için bu romanı roman dışındaki kaynaklar üzerinden de anlamak ve bu kültüre sahip olmak gerekir diye düşünmüştüm."

– "Huzur'un büyük meseleleri var aslında"

Tanpınar'ın bu romanının döneminde bir baskı yaptığını söyleyen Anar, "Bunun sebeplerinin çok farklı boyutları var. Bir, tefrika edilmiş Huzur'la, kitap haline getirilmiş Huzur arasında büyük farklar var. İki o devrin roman algısında Huzur gibi derinden akan bir ırmağı anlayabilmek için onu anlayacak bir kulağa, bir estetik dünyaya ihtiyaç var. Bir başka sebep, Huzur'un büyük meseleleri var aslında. Bunu anlayabilmek ve bir roman anlatısının içine yerleştirebilmek zordu, Tanpınar bunu başarmış. Fakat bunu her insanın anlaması mümkün değil. İçindeki aşk anlatısı sebebiyle insanlar Huzur'u çok fazlasıyla seviyorlar. Gerçekten de önemli bir aşk teması üzerinden ilerliyor. Fakat sadece bir aşk teması üzerinden okunamaz Huzur romanı. Bu açıdan Tanpınar tabii ki günümüzdeki gibi yaşadığı zamanda şöhretli biri değil. Huzur romanının maalesef böyle okunmayla ilgili bazı sıkıntıları olmuş. Ama günümüzde listeler yapılıyor, Türk edebiyatının önemli romanları sorulduğu zaman ilk onda mutlaka Huzur romanını buluyoruz." şeklinde konuştu.

Yaklaşık bir saat süren söyleşinin tamamı Fatih Belediyesi'nin YouTube kanalında izlenebilir.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?