İSTANBUL (AA) – TOLGA YANIK – Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, dünyada en çok satışa sahip cep telefonu üreticilerinin Türkiye'ye yatırım kararı aldığını belirterek, "Oppo, yaklaşık 50 milyon dolar tutarında bir yatırım açıkladı. Görüştüğümüz benzer uluslararası teknoloji firmalarının da yakın zamanda yatırımlarını açıklamasını bekliyoruz." dedi.
Dağlıoğlu, son dönemde uluslararası teknoloji şirketlerinin Türkiye'ye yatırım kararı almasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin eğitimli genç iş gücü, sofistike endüstriyel altyapısı, güçlü dijital altyapısı ve geniş bir pazara erişim imkanı ile yerli ve uluslararası dijitalleşme yatırımları için bölgesinde bir çekim noktası olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, "Farklı sektörlerde uluslararası şirketlerin ülkemizi bölgesel bir Ar-Ge, tasarım, üretim, lojistik ve yönetim merkezi olarak konumladığını görüyoruz." dedi.
– "Cep telefonu üreticileri Türkiye'nin potansiyelini değerlendiriyor"
Dünyada en çok satışı olan cep telefonu üreticilerinin Türkiye'nin potansiyelini ve sunduğu avantajları değerlendirerek yatırım kararı aldığını belirten Dağlıoğlu, devamla şunları kaydetti:
"Oppo, yaklaşık 50 milyon dolar tutarında bir yatırım açıkladı. Görüştüğümüz benzer uluslararası teknoloji firmalarının da yakın zamanda yatırımlarını açıklamasını bekliyoruz. Türkiye'de yıllık 10 milyon adetin üzerinde cep telefonu satıldığını biliyoruz. Cep telefonu üretiminde de uluslararası firmaların öncelikle iç pazardaki ihtiyacı karşılayacağını, sonrasında bölgemizdeki diğer ülkelere ihracat yapacaklarını düşünüyoruz. Bununla beraber üretimde yerlilik oranı da gün geçtikçe artacaktır. Bu bağlamda ülkemizdeki yerli üreticilerin de cep telefonu alanında küresel tedarik zincirine entegrasyonu için bir fırsat olacaktır."
Kovid-19 salgınının küresel ekonomiye ve tedarik zincirlerine olan etkisinin, kamu ve özel sektör aktörleri arasında önemli bir gündem maddesi haline geldiğini vurgulayan Dağlıoğlu, "Salgın süresince tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar neticesinde gelinen noktada dijitalleşme, otomasyon, sürdürülebilirlik, coğrafi yakınlık ve coğrafi çeşitlendirme gibi kavramlar, tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesini etkileyebilecek unsurlar olarak öne çıktı. Yapılan araştırmalar; şirketlerin değişen risk algısı neticesinde firmaların dünyada az sayıda bulunan üretim merkezlerini bölgelere dağıtarak bir üretim yeri çeşitlendirme stratejisi uygulayacağını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
– "Yatırımcı dostu iş ortamı, ülkemizin tercih edilmesinde önem taşıyor"
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, özellikle elektronik, makine aksam ve parçaları, kimya gibi sektörlerde bugüne kadar üretici olarak yer almakta zorlanılan ürün gruplarında Türkiye için bir fırsat olduğunu aktararak, "Bu doğrultuda, yaşanması muhtemel bu küresel değişikliklerden ülkemizin ciddi bir fayda sağlamasının imkan dahilinde olduğu değerlendirildi. Değişim dinamiklerinin incelenmesi, ülkemiz için fırsat penceresi teşkil edebilecek alanların tespit edilmesi ve atılabilecek somut adımların belirlenmesi için ilgili bakanlıklarımız ile koordineli şekilde bir çalışma yürütülmektedir." diye konuştu.
Cep telefonu yatırımlarının gündemi özelinde kamunun bu alandaki çalışılmış adımlarını gözlemlemenin mümkün olduğunu ifade eden Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilindiği üzere, teşvik mevzuatımızda cep telefonu üretimine yönelik yakın zamanda bir değişiklik yapıldı ve kararname olarak yayımlandı. Bu değişikliğin, telefon üretim yatırımlarının artmasına yönelik Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından hedefli olarak atılmış bir adım olduğu görülmektedir. Elbette her ülkenin kendine has bazı özellikleri ve sunduğu fırsatlar var ancak Türkiye'yi farklı kılan, yatırımcılar için önemli olan avantajların hemen hemen hepsinin bir arada bulunmasıdır. Türkiye, sahip olduğu yatırım fırsatlarını birçok veçhesiyle birlikte bir paket halinde sunan ender ülkelerden biridir. Bu yönüyle Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada dikkat çeken bir ülkedir.
Türkiye'yi bölgede öne çıkaran temel avantajların başında ülkemizin genç, dinamik, büyüyen nüfusu, nitelikli iş gücü, stratejik konumu, güçlü ve çok yönlü bir sanayi altyapısı ve bu sektörel çeşitliliğin sunduğu yatırım fırsatlarının geniş bir yelpazeye sahip olması gelmektedir. Son 18 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konulan yatırımcı dostu iş ortamı, yatırımcıların ihtiyaçlarına göre düzenlenen mevzuatlar ve dünyadaki güncel gelişmeleri takip eden reform ajandası yatırımcıların ülkemizi tercih etmesi için önem taşımaktadır."
– "Hedeflenen sektörlere ve yatırımcılara Türkiye'yi tanıtmayı sürdürüyoruz"
Burak Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin teknoloji yoğun, katma değeri yüksek ve istihdam yaratan yatırımların ülkeye kazandırılma süreçlerinden sorumlu olduğunu hatırlatarak, "Bu yatırımlara ilişkin tüm süreçleri takip ederek yatırımcılar için tek durak ofis yaklaşımıyla zamana uyum sağlayarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bizim her zaman önceliğimiz doğrudan şirketlerin gündeminde yer almak. Bu sebeple hedeflenen sektörlere ve yatırımcılara Türkiye'yi tanıtmaya devam ediyoruz." dedi.
Yeni yatırımcıları ülkeye kazandırmanın vazgeçilmez bir öncelik olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Günümüzde ülkeler, mevcut yatırımcıları ülkelerinde tutabilme odaklı bir yatırım politikası uygulamaktadır. Bu bağlamda biz de yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarını korumak ve genişletmek için etkin kolaylaştırma hizmetlerimizi artırarak hız ve verimlilik odaklı sağlamaya devam edeceğiz. Bu bağlamda Türkiye'de mevcutta var olan uluslararası şirketlerden başlayarak öncelikli sektörlerimize göre hedeflediğimiz şirketlere ulaşıyoruz. Faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde devam ettiğinden emin oluyor, yatırım programlarının aksamadan ilerlemesini sağlıyoruz. Ek olarak, yeni yatırım projeleri konusunda teşvik etmek için şirketlerin üst düzey yöneticileri ile yakın iletişim içerisindeyiz.
Politika bağlamında ise bilindiği gibi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili kamu ve özel sektör paydaşlarımız ile birlikte ülkemizin uluslararası doğrudan yatırım (UDY) stratejisi üzerine çalışıyoruz. Bu strateji belgesi, değişen ekonomik koşullarda dahi ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda katma değerli yatırımları ülkemize kazandırmak için bir yol haritası niteliğinde olacak. Yatırımcılara kendi ülkelerinde destek olmak ve ülkemizi tanıtmak için ABD, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Güney Kore, İngiltere, İspanya, İtalya, Japonya, Katar, Suudi Arabistan ve Singapur'da ofislerimiz var."
