Yahudi yerleşimciler Batı Şeria'da sözde barış planı propagandası yapan afişler astı

RAMALLAH (AA) – Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli kent ve beldelerinin girişlerine ABD'nin sözde Orta Doğu barış planının propagandasını yapan afişler astı.

Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası Sorumlusu Gassan Daglas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yahudi yerleşimcilerden oluşan bir çete, Filistin kent ve beldelerinin girişlerine 'bu bölgelerin Yüzyılın Anlaşması'na (ABD’nin sözde barış planı) göre Filistin devletinin parçası olduğunu' öne süren ifadelerin yazıldığı afişler astı." dedi.

Daglas, Yahudi yerleşimcilerin söz konusu afişleri 33 kent ve beldenin girişlerine astığını belirterek, "Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'yı kendi heva ve heveslerine göre sömürgeci menfaatlerine uygun bölümlere ayırıyor." ifadesini kullandı.

Yahudi yerleşimcilerin İbranice, Arapça ve İngilizce olarak hazırladıkları afişlerde, "Dur! Filistin devletinin bölgesine giriyorsun. Bu bölge, Yüzyılın Anlaşması'na göre müstakbel Filistin devletinin bir parçasıdır." yazıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında tek taraflı sözde Orta Doğu barış planını kamuoyuna açıklamıştı.

– ABD’nin sözde barış planında neler var?

ABD'nin sözde Orta Doğu barış planı, İsrail'e Akdeniz'den Ürdün Nehri arasındaki coğrafyada tam egemenlik verirken, Filistinlilere ise Tel Aviv'e tanınan bu imtiyazı "sözde devlet" ve "ekonomik refah" karşılığında kabul etmeyi dayatıyor.

Filistinlilerin geri dönüş hakkı, Doğu Kudüs, yerleşim birimlerinin kaldırılması gibi taleplerini görmezden gelen sözde barış planı, tarihi Filistin topraklarında "iki devletli çözüm" imkanını tamamen ortadan kaldırıyor.

Plana göre kurulacak "Filistin devletinin" başkenti Doğu Kudüs'ün banliyölerinden Ebu Dis Mahallesi ya da Doğu Kudüs'ün kuzeyindeki Şuafat Mülteci Kampı'ndan Kefr Akab Mahallesi'ne uzanan bölge olacak.

İsrail yönetiminin uzun zamandır "yük olarak gördüğü" İsrail vatandaşı yaklaşık 300 bin Filistinlinin yaşadığı ve Ummul Fahm ile Kefr Kasım gibi büyük şehirlerden oluşan El-Muselles bölgesini "müstakbel Filistin devletine" devretmeyi öngören sözde barış planı, bu mübadeleyle de adeta İsrail'in hem demografik yapısını hem de yükünü hafifletmiş oluyor.

Sözde barış planına göre, işgal altındaki Doğu Kudüs'ü hem Batı Şeria'dan hem de çevresindeki mahallelerinden ayıran Ayrım Duvarı, İsrail'in başkenti ile Filistin'in başkenti arasında sınır olarak kalmaya devam edecek.

Ayrıca işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan ve Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'daki mevcut durumun (statüko) korunmasını öngören sözde barış planı, Harem-i Şerif'i İsrail’in tezleri doğrultusunda Yahudilerin de ibadetine açarak aslında statükoyu Yahudilerin lehine değiştirmiş oluyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?