“Uzun vade problemi ayakkabı sektörünü etkiledi”

İSTANBUL (AA) – HANDAN GÜNEŞ – Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Ömer Kadir Arpacı, ayakkabı firmalarının uzun vadeyle yaptıkları alımlar karşısında verdikleri çek ve senetleri erteleterek piyasanın üretici ve yan sanayi kanadını zor durumda bıraktığını belirterek, “İyi niyetlileri tenzih ederim ama genelde bu firmalar ucuz ve maliyetsiz kredi hesabıyla bu yola başvurdu. Marka oldukları söylemiyle, korunmalarını talep edip, menfaat sağlama peşine düştü. ” dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Arpacı, konkordato ilan eden firmaların problemini anlamak için bu zincirlerin çalışma biçimlerine mercek tutmak gerektiğini söyledi.

Son günlerde ayakkabı zincirlerinin arka arkaya gelen konkordato haberiyle muhatap olduklarını aktaran Arpacı, “Sadece gün yüzüne çıkanlar değil, piyasa tarafından malum olan çok sayıda sıkıntılı firmanın da varlığını dile getirmek isterim. Fakat her şey gözüktüğü veya yansıdığı gibi değil. ” yorumunu yaptı.

Bazı firmaların imalatının yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Arpacı, şunları kaydetti:

“Firmalar; piyasadaki üretici firmalara fason yaptırarak mağazalarının raflarına koyuyorlar. Üstelik bunu da üreticiyi ezen, zedeleyen bir vade yöntemiyle hayata geçiriyorlar. Neredeyse 10 yıldır devam eden bu uygulama 12, 18 hatta 24 ay vadelerle finansmanı üreticinin sırtına yüklenmiş bir sistem olarak süre geliyor. Sermayesi yetersiz ve fason yapmak zorunda kalan ayakkabı üreticisi de bunlara hizmet veren yan sanayi firmaları da zincirleme olarak bu dar boğazın içine itiliyor. Pırıl pırıl lüks mağazaları; yan sanayici ve ayakkabı üreticisi finanse ediyor. ”

Arpacı, ayakkabı firmalarının uzun vadeyle yaptıkları alımlar karşısında verdikleri çek ve senetleri erteleterek piyasanın üretici ve yan sanayi kanadını zor durumda bıraktığını dile getirerek, “İyi niyetlileri tenzih ederim ama genelde bu firmalar ucuz ve maliyetsiz kredi hesabıyla bu yola başvurdu. Marka oldukları söylemiyle, korunmalarını talep edip, menfaat sağlama peşine düştü. ” değerlendirmesinde bulundu.

– “Bu gemiyi hep birlikte, eşit yük taşıyarak yüzdürelim ”

Tüm piyasalarda olduğu gibi kur takipli ya da peşin satış yapmak gibi bir zorunluluğun da firmalar için önemine değinen Arpacı, “Şimdi bazı ayakkabı üreticileri mal alamadıklarından yakınıp, yan sanayi firmalarını fırsatçılık yapıyormuş konumuna düşürmek istiyor. Buna ancak 'insaf' denir. ” dedi.

Ayakkabı üreticilerinin de elini taşın altına koyacağını aktaran Arpacı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Firmalarından kazandıkları ve şahsi servetleri haline dönmüş birikimleri tekrar sermayelerine katacak. Üretim bu yolla devam ettirilebilir. Aksi takdirde mevcut tablo içerisinde yan sanayi firmaları bu yükü hem kaldırmak istemiyor hem de kaldıracak takati yok. Bu gemiyi hep beraber yüzdürebiliriz. Ama kimse karşımıza başkalarını kurban ederek gemisini kurtaran kaptan ya da gemiyi terk eden fare olarak çıkmasın. Bu tip kimseye faydası olmayan çekişmeler içine girmektense, dünya ayakkabı pazarında yükselen şansımız, ihracatta başarılı grafiğini artıran ayakkabı sektörünün birbirini anlayarak birlik olması doğrusudur.

Bunu yapamadığımız için dünyanın ayakkabı konusundaki yedinci büyük üreticisiyiz ama pazardan aldığımız pay binde 7. Biz ekonomi yönetimimizden ayakkabı üretimine destek vermelerini, 2018 yılına ait 1 milyar dolarlık ihracat hedefini üçe dörde katlamak için de kötü niyetli yaklaşımların önüne geçmelerini talep ediyoruz. Gelin filikaların ya da can yeleklerinin derdine düşeceğimize, bu gemiyi hep birlikte, eşit yük taşıyarak yüzdürelim. ”

– “Üretici ve yan sanayici bölümünde ciddi sıkıntı var ”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Komitesi Başkanı Süleyman Çiçek de her AVM'de mağaza açarak kontrolsüz bir şekilde suni olarak büyüyen bazı zincir mağazaların yaşadıkları sorunların tüm sektörü etkilediğini belirterek, “Bu şekilde bir büyüme modelinin olumsuzlukları bugün yaşadığımız döviz kuru dalgalanması veya yüksek faiz şartları olmasaydı da eninde sonunda yaşanacaktı. Sektörde yaygın olan 'uzun vade' problemi, yüksek faiz ortamında ilk etapta ayakkabı sektörünün etkilenmesine yol açtı. ” dedi.

AVM kiralarının yüksekliği ve dövize endeksli olması ile gereğinden fazla AVM yapılmasının da bu sürece etki eden önemli faktörlerden olduğunu aktaran Çiçek, AVM'lerdeki hemen hemen tüm mağazaların konfeksiyon, hazır giyim, hatta marketlerde bile ayakkabı satıyor olmalarının da ayakkabı mağazalarının cirolarının düşmesinde etken olduğunu söyledi.

Çiçek, “Yaşanan iflas ertelemelerden daha büyük problem; bahsi geçen zincir firmalardan çok onlara üretim yapan üretici ve yan sanayicilerde oluyor. Özellikle üretici ve yan sanayici bölümünde ciddi sıkıntı var. ” değerlendirmesinde bulundu.

Firmalarda küçülme ve işten çıkarmaların başladığını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:

“Bu durumun önlenebilmesi adına hükümetimizin acil olarak istihdam üzerindeki yükleri bu dönemde, hiç değilse ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde, azaltıcı tedbirler alması önem arz ediyor. Aksi takdirde zincir mağazaların iflasları sektörde domino taşı etkisi göstererek pek çok firmayı zora sokacak. Domino etkisinin azaltılabilmesi adına yapılabilecek bir diğer önemli konu ise konkordatoya giden zincirlere üretim yapan üreticilere ve yan sanayicilere işlerine devam edebilmeleri adına mutlaka uygun şartlarda bir kredi çalışması yapılması ve borç öteleme imkânı verilmesi.

İç piyasanın düzene girebilmesi adına öncelikli olarak çek kanununda yapılacak değişikliklerle belirli oranda teminat alınarak çek yazılabilmesi veya banka garanti oranının yükseltilmesi, ticaretin daha güvenli ödeme enstrümanları ile yapılıyor olmasının sağlanması gerekiyor. Bu uygulamalar ilk etapta piyasalarda bir miktar zorluklara yol açsa da nihai olarak daha sağlıklı bir piyasa oluşmasını sağlayacak, daha güvenli ortamda yapılan ticaretle firmalarımız suni olarak değil gerçek anlamda büyüme yoluna gidebilecek. ”

– Yeniden yapılandırma sürecini başlatan firmalar

Konkordato ilan eden firmalardan Beta Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Taner İkiışık, konuya ilişkin şu yazılı açıklamada bulunmuştu:

“Son dönemde piyasalarda yaşanan TL’deki değer kaybı, nakit akışı sıkışıklığı, AVM'lerde kiralamaların döviz üzerinden yapılması gibi nedenlerle şirketimiz ödemelerinde kademeli olarak sıkıntı yaşamaya başladı. Geçtiğimiz aylarda hiç kamuoyuna aksettirmediğimiz fabrikamızda gerçekleşen yangın da tüm bu gelişmeler ile birlikte bizleri zor bir döneme soktu. Bir talihsizlik sonucu yaklaşık 6 ay önce fabrikamızda gerçekleşen yangına karşın, 1 ay içinde yeni makinalar satın alarak ve gerekli düzenlemeleri yaparak müşterilerimize hiç hissettirmeden yolumuza yeniden devam ettik.

Fakat artık içinde bulunduğumuz süreç, ticari faaliyetlerimizi de etkiler hale geldi. Piyasa koşullarına uyum sağlamak adına, mevcut ödeme yapımızda sürdürülebilir değişikliklere gitmek, bazı tedbirler almak ve yasal süreçleri devreye koymak adına Yönetim Kurulu kararı ile yeniden yapılandırma sürecini başlatmış bulunmaktayız. ”

HOTİÇ Ayakkabı ve Sanayi AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Alihan Hotiç de “Son dönemde piyasalarda yaşanan nakit akışı sıkışıklığı, TL’de yaşanan aşırı değer kaybının piyasa faizlerini öngörülebilir düzeyin çok üzerine çıkarması sebebiyle şirketimiz, kısa vadeli ödemelerde sıkıntı yaşamaya başlamıştır. Bu süreç, ticari faaliyetlerimizi de etkiler hale gelmiştir. Piyasa koşullarına uyum sağlamak adına, mevcut ödeme yapımızda sürdürülebilir değişikliklere gitmek, bazı tedbirler almak ve yasal süreçleri devreye koymak adına Yönetim Kurulu kararı ile yeniden yapılandırma sürecini başlatmış bulunmaktayız. ” açıklamasını yapmıştı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?