Üretim ve ihracattaki artış ayakkabıcıları umutlandırdı

İSTANBUL (AA) – UĞUR ASLANHAN – Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Çetin, konkordato ilan eden firmaların yıllık ayakkabı satışlarının Türkiye'deki toplam satışların yüzde 1'i bile olmadığını belirterek, “Hiçbir şekilde karamsar değiliz. İhracatta 9 ayda yüzde 17'lik artış var. Üretim ise geçen seneki 380 milyon çiftten bu yıl 400-420 milyonlara çıkıyor. Yurt dışından önemli firmalar ve perakende markaları Türkiye'ye alım için geliyor. ” dedi.

Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayakkabı sektörünün Türkiye'de bin 500 yıllık tarihçesi olduğunu ifade ederek, dünyanın 6'ncı, Avrupa'nın ise birinci üretim merkezi olduklarını, yıllık 500 milyon çift üretim kapasitesi olan Türkiye'nin ortalama 400 milyon çift üretim yaptığını söyledi.

Sektörde 18 bin doğrudan, yan sanayicilerle birlikte 22 bin üretici bulunduğunu, 300 bin kişinin doğrudan istihdam edildiğini bildiren Çetin, “Şu anda Şanlıurfa'da ayakkabı organize sanayi bölgesi oluşturuluyor. Orada günlük 35-40 bin çift ayakkabı üretilecek program var. ” dedi.

Yılın 9 ayında 2017'nin aynı dönemine göre ayakkabı ihracatının yüzde 17,1'lik artışla 703 milyon dolara ulaştığını ve yıl sonunda 1 milyar doları bulmasını beklediklerini ifade eden Çetin, 8 aylık ithalatın da 451 milyon dolar olduğunu söyledi. Çetin, ayakkabı ithalatına yönelik 10 Ağustos 2014'te ek vergi uygulamasının yürürlüğe girmesiyle o dönemden itibaren yavaş yavaş cari fazla vermeye başladıklarını, bu rakamın her geçen yıl artacağını söyledi.

– “Rusya'ya ihracattaki artış yüzde 100,4 ”

Hüseyin Çetin, 2017'nin 9 ayında Rusya'ya 55,7 milyon dolarlık ihracat yaparken, söz konusu tutarın bu yılın aynı döneminde yüzde 100,4 artışla 111,65 milyon dolara yükseldiğini, yıl sonu itibarıyla Rusya'ya ayakkabı ihracatının 150 milyon dolara yaklaşacağını bildirdi.

Çetin, “Gelecek yıl sadece Rusya'ya en az 200 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı hedefliyoruz. Kari, Termolino, Milano, Aldo, Monro, Respect, İnaryo ve Alba gibi Rusya'nın en büyük zincir markaları Türkiye'den ciddi mal alımına başladı ve bunu artırıyorlar. Bu markalar, gelecek yıl Türkiye'den ithalatını 2 kat artıracaklar. Ayrıca, Ruslar, Türk ayakkabısını gerçekten çok beğeniyor. ” şeklinde konuştu.

Çetin, yılın 9 ayında İspanya'ya ihracatın yüzde 55'lik artışla 20,5 milyon dolara, İtalya'ya ihracatın yüzde 41,9'luk artışla 21,8 milyon dolara ve Almanya'ya ihracatın yüzde 31,1 artışla 49,3 milyon dolara ulaştığını bildirdi.

Söz konusu ülkeler dışında ilk 9 ayda en çok ihracatın Irak, Suudi Arabistan, Bulgaristan, İngiltere ve İsrail'e gerçekleştirildiğini ancak en fazla ihracat yapılan ikinci ülke olan Irak'a satışların yüzde 11,9'luk gerilemeyle 65,7 milyon dolara düştüğünü aktaran Çetin, en çok ihracat yapılan ilk 10 ülke dışında yer alan Libya'ya satışların yüzde 91,4, Polonya'ya yüzde 70,3, Yemen'e yüzde 52,8 ve Cezayir'e yüzde 30,9 arttığını söyledi.

– Konkordato ilan eden firmalar

TASEV Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çetin, sektördeki iyi gelişmelere karşın bazı önemli markaların konkordato ilan etmesi nedeniyle pazarın sıkıntıda olduğuna dair söylemler bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ancak bu firmaların yıllık ayakkabı satışları, Türkiye'deki toplam satışların yüzde 1'i bile değil. Esas sorun, sektörün 5-6 yıldır sorunu olan vadelerin 15-20 aylara kadar uzaması… Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kurun yükselmesi nedeniyle ham maddeciler artık bu kadar uzun vade yapmıyor. Üretici bütün malzemeleri tedarik eder, tesiste birleştirir ve mağaza zincirlerine malı sevk eder. Burada kurun yükselmesi nedeniyle ham maddeciler uzun vadelerle ürün satmak istemedi. Ancak şu anda sektörün üzerinde uzlaştığı 6-8 ay gibi vadeler var. Ayrıca, bu şirketlerin konkordato ilan etmesinde kendi sıkıntıları da var. ”

Firmaların bu süreçte ihracata daha fazla yöneldiğini, ayrıca, yurt dışında showroom açan şirketlerin bulunduğunu anlatan Çetin, firmaların artık KOBİ sisteminden büyük tesislere geçmeye başladığını, gelecek dönemde Avrupa ve dünyanın önemli markalarının daha fazla alım yapacağını öngördüklerini söyledi.

– “Ayakkabı sektörünün geleceği gerçekten çok parlak ”

Hüseyin Çetin, hiçbir şekilde karamsar olmadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“İhracatta 9 ayda yüzde 17'lik artış var. Üretim ise geçen seneki 380 milyon çiftten bu yıl 400-420 milyonlara çıkıyor. İstatistik ve araştırmalara göre, perakende satışlarda da bir gerileme yok. Türkiye, şu anda yükselen kur nedeniyle uluslararası arenada ihracatta avantajlı konumda. Yüksek kur nedeniyle fiyatlar da biraz düşünce daha çok tercih edileceğiz. Yurt dışından önemli firmalar ve perakende markaları Türkiye'ye alım için geliyor. Rusya'dan ve Avrupa'dan Çin'e gidip ofis kuran ve orada oluşturduğu Ar-Ge merkezi ile kendi mağaza zincirlerine ürün yaptıran firmaların belirli kısımları, Türkiye'ye gelip burada ofis kurmaya başladı. Bunlardan bir tanesi İstanbul, Konya ve Adana'da ofis açtı. Yabancı markalar, Türkiye'deki ışığı görmese buraya ofis açıp buradan mal almak ister mi? Ayrıca, dünyaca ünlü spor markalarının da Türkiye'de üretime dönük fizibilite çalışmaları yaptığını duyuyoruz. Yani ayakkabı sektörünün geleceği gerçekten çok parlak. Şu anda el birliğiyle bugünleri atlatmalıyız. ”

Türkiye'nin kısa vadede üretim yaparak siparişleri teslim edebildiğini, tasarımda çok iyi bir noktaya geldiğini ve coğrafi konumun ülkeyi ön plana çıkardığını vurgulayan Çetin, söz konusu gelişmeler sayesinde Türkiye'nin 2023'te ihracatını 2 milyar dolara çıkaracağını söyledi.

– “Sektörün geleceği çok iyi olacak ”

Aymakoop Ayakkabıcılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Göl de konkordato ilan eden ayakkabı firma sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini, üreticilerle birlikte konkordato ilan eden diğer 3 büyük markanın sektördeki payının yüzde 2 civarında olduğunu belirterek, 15-16 ayları bulan vadeler ve vade farkları nedeniyle sektördeki bazı şirketlerin sıkıntı çektiğini, bu süreç sonrası vadelerin 6-8 aya kadar gerilediğini anlattı.

Göl, bu noktadan sonra ayakkabı sektörünün geleceğinin çok iyi olacağını ifade ederek, vadelerin geri gelmesinin sektörü biraz daha disipline edeceğini ve firmaların artık daha dikkatli olacağını söyledi.

İthalata ek vergi gelmesiyle dünyaca ünlü spor markalarının Türkiye'ye gelme isteğinin arttığını dile getiren Göl, “Bu markalardan bazıları Türkiye'de üretim yaptırmak için spor ayakkabı üreten firmalarla görüşme halinde. Kriterlerinin karşılanıp karşılanmayacağını araştırıyorlar. Türk üreticilerin ise hem kalite hem de tasarım açısından üretemeyeceği ayakkabı yok. ” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?