Uluslararası Geçmişten Geleceğe Alevilik Sempozyumu

ANKARA (AA) – Alevi İnanç Birliği Vakfı Genel Başkanı Faruk Ali Yıldırım, mezhep dolayısıyla insanları farklı görmemek gerektiğini belirterek, “Mezhep bir yoldur, bu karşıdaki dostlarımızı farklı görmemiz için bir neden yoktur. ” dedi.

Alevi İnanç Birliği Vakfınca düzenlenen Alevi inancına ait konuların ele alınacağı, “Uluslararası Geçmişten Geleceğe Alevilik Sempozyumu ” başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Tarih Kurumu başta olmak üzere birçok kurumun destek verdiği sempozyum, Türkiye Barolar Birliğine (TBB) ait Litai Konukevi'nde düzenlendi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya itibarıyla stratejik konumuna dikkati çekti.

Türkiye'nin üzerinde çok fazla oyun oynandığını dile getiren Karamollaoğlu, “Bizi bölüp, parçalamaya gayret edenler oldukça fazla. Bunların karşısında bizim dik durabilmemiz, birbirimize sahip çıkmamız ancak farklı ırkları zenginlik olarak görerek sağlanabilir. ” diye konuştu.

Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Karamollaoğlu, sempozyumun bu konuda bir adım olacağına işaret etti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da Türkiye Cumhuriyeti'nin milli ve manevi değerlerle çatışma halinde olmadığını belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi milli ve manevi değerlerimizi kucaklamak üstünedir. Kucaklamakla yetinmez, çağdaş medeniyetlerin üzerine çıkarak taçlandırmayı hedefleyen bir felsefedir. Bu kuruluş felsefesine sahip çıkmalıyız. Çünkü hiçbir bina temeli yıkılarak, yükselemez. ” diye konuştu.

İnsanların birbirlerine karşı önyargılı olduğuna, bu önyargılar yıkıldığı anda başarılı olunacağına işaret eden Feyzioğlu, sempozyumun bu bu birliğin korunması açısındaki önemini dile getirdi.

Hacı Bektaş Veli'nin felsefesinin doğru öğrenilmesi gerektiğini anlatan Feyzioğlu, şöyle devam etti:

“Bunu yaptığımız takdirde nerede yaşarsak yaşayalım, hiç kuşkusuz inanç, kültürel ve milli birliğimizi koruruz. Korumak da zorundayız. Çünkü aynı milletten olduğu halde inanç ve kültür birliklerini koruyamayan toplumların nasıl kanlı iç savaşlara sürüklendiğini sadece Irak ve Suriye'ye bakarak görmemiz mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin üzerine oynanan her türlü senaryoya rağmen, en büyük badirelerini, dünyayı ve senaryo sahiplerini şaşırtacak surette aşmasının arkasında da Anadolu'nun velilerinin, dedelerinin ve Hacı Bektaş Veli hazretlerinin çok büyük katkısı, o öğreti vardır, buna sahip çıkmalıyız. ”

  • “Türkiye, mozaik olarak tarif edilmemeli “

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ise kainattaki en kıymetli varlığın insan olduğunu vurgulayarak, “Alevi İnanç Birliği gibi topluluklarımız insanlar arasındaki dostluğu, dayanışmayı, birlikteliğin yolunu insanlara tekrar hatırlatıyor. Bu açıdan yeni olmasına rağmen bu Vakfın, bugün de yarın da çok hayırlı hizmetlere vesile olacağı kanaatindeyim. ” ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi tarif ederken “mozaik ” olarak tarif edildiğini dile getiren Malkoç, “Mozaikin her bir parçasının arasında kendisini çok belirgin ayıran hatlar var. Dolayısıyla mozaik kırıldığı zaman bir daha toparlanması mümkün değil. O açıdan Türkiye'nin mozaik olarak tarif edilmesine ben sıcak bakamıyorum. ” dedi.

Bir tarif gerekirse bunun “ebru ” olabileceğini ifade eden Malkoç, “Ebrunun özelliği şu; her bir parça kendi varlığını kaybetmiyor ama bir bütünün içinde kalarak kaybetmiyor. Türkiye bu. İnşallah Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümünde Türkiye, bütün inanç grupları, hak ve özgürlükler, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme açısından dünyada parlayan yıldız olacaktır. Bunda hepimizin emeği olacaktır. ” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Karşıdaki dostlarımızı farklı görmemiz için bir neden yoktur “

Alevi İnanç Birliği Vakfı Genel Başkanı Faruk Ali Yıldırım, mezhep dolayısıyla insanları farklı görmemek gerektiğini ifade ederek, “Mezhep bir yoldur, bu karşıdaki dostlarımızı farklı görmemiz için bir neden yoktur. Mezhepleri oluşturan da bizler değiliz, tarihi bir süreçtir bu. Bizim yapmamız gereken olduğu gibi kabul etmek, kimse kimseye müdahale etmeden, özgürlük alanlarına hiçbir şekilde karışmadan bu yaşantımızı Anadolu'da, Türkiye coğrafyasında sürdürmek. ” ifadelerini kullandı.

Bütünlük ve beraberliğin önemini vurgulayan Yıldırım, “şekilcilik ve söylemle, siyaseti, ideolojiyi şeriat gibi millete dayatarak, İslamiyet'in yaşatılamayacağını ” ifade etti.

Vakfın 2 yıl önce kurulduğunu anımsatan Yıldırım, Alevi İnanç Birliği Vakfının amacının bir üniversite oluşturmak olduğunu söyledi.

Yargıtay'ın cemevlerinin giderlerinin karşılanmasına ilişkin kararının da “güzel bir karar ” olduğunu belirten ve gerekçeli karar çıktığında detayları görüşeceklerini ifade eden Yıldırım, “Cemevinin girişinde 'kültür merkezi', diye yazıyor. Bu ayıptan kurtulmamız lazım. ” dedi.

Programda eski TBMM Başkanı ve AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan, Telif Hakları Genel Müdür Yardımcısı Fatoş Altunç da birer konuşma yaptı.

Sempozyum 10 Aralık'ta sona erecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?