Uluslararası Ceza Mahkemesinden ayrılma kararı alan ülkeler

ANKARA (AA) – FATİH HAFIZ MEHMET – Rusya’nın Burundi, Gambiya ve Güney Afrika’nın ardından 2016 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesinden (UCM) ayrılma kararı alması, kamuoyunda kurumun uluslararası statüsüyle ilgili tartışmaları alevlendirdi.

Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, UCM’nin olası savaş suçlarını engellenme, ülke yöneticilerinin ve orduların insan hakları ihlallerinden yargılanmaları saikiyle kurulduğunun altını çizerken, “Peki böyle mi oldu? Hayır. UCM’nin kuruluş belgesi olan Roma Statüsü imzalandıktan sonra yine savaş suçlarının ve insanlığa karşı işlenen suçların devam ettiğini görüyoruz.” ifadesini kullandı.

Caşın, UCM’nin soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu olmak üzere dört konuda yetkisi olduğunu hatırlatarak, bunlardan en tartışmalı maddenin saldırı suçu olduğunu söyledi.

UCM’nin bireyleri yargılama yetkisi olduğuna işaret eden Caşın, “Haksız ve hukuka aykırı emir veren komutanı ve emri yerine getireni yargılama durumu söz konusu. Yani suçlanan kişi başka yerdeki bir mahkeme tarafından yargılanıyor. Bu, egemenlik hakkı bakımından çok sorunlu bir durum.” dedi.

Mahkemenin ilgili ülkenin yetkilileri olmadan sanığı sorgulama yetkisi bulunmasının, devletin egemenlik hakkı bakımından önemli bir istisna olduğunu vurgulayan Caşın, “UCM’nin uluslararası adaleti sağladığı yolunda ortak kanaat, uluslararası toplumda henüz oluşmamıştır.” diye konuştu.

Caşın, Rusya’nın ayrılma kararından bir gün önce UCM’nin Kırım ile ilgili bir ön rapor yayınlandığına dikkati çekti.

– UCM’den ayrılma kararı alan ülkeler

Geçen yıl Namibya, bu yıl içinde Burundi, Güney Afrika ve Gambiya UCM’den çekileceğini duyurdu. Son olarak da Rusya, geçen hafta UCM’den bu yıl ayrılma kararı alan dördüncü ülke oldu.

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, UCM’nin gerçekten bağımsız ve yetkin bir yargı organı olamadığı savunuldu. Ayrıca UCM’nin 2008 yılında Gürcistan’da yaşanan olaylara bakış açısının da Rusya’yı rahatsız ettiği kaydedildi.

Daha önce de UCM ile Güney Afrika arasındaki anlaşmazlık, Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in Güney Afrika ziyareti sırasında baş göstermişti. İsyancıların orduyla savaştığı Sudan’da el Beşir’i, insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlemekle itham eden UCM, Güney Afrika hükümetinden, el Beşir’in Güney Afrika ziyareti esnasında tutuklanması için “elinden gelen her şeyi yapmasını” istemiş ancak Güney Afrika el Beşir’e müdahale etmemişti. Güney Afrika, mahkeme kararının, diplomatik dokunulmazlığı öngören iç yasalarla çelişkili olduğunu açıklamıştı.

Burundi, mahkemenin uluslararası bir komplonun parçası olduğunu ileri sürerken, Gambiya mahkemenin sadece siyahların işlediği suçlara odaklandığını, Batılı ülkelerin işlediği “tiksindirici savaş suçlarına” karşı hiçbir girişiminin olmadığını öne sürmüştü.

Rusya’nın kararının ardından Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte de UCM’den ayrılma tehdidinde bulundu. Duterte, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Peru’ya gitmeden önce yaptığı açıklamada, “Ruslar, UCM’nin işe yaramaz olduğunu düşünmüş olabilirler, bu yüzden de üyeliklerini çekmişlerdir… Ben de bu yoldan gidebilirim. Neden mi? Çünkü bu utanmaz zorbalar, bizim gibi sadece küçük ülkelerde kusur buluyorlar.” ifadesini kullanmıştı.

UCM’yi “haksız yargılamalar yapmakla” eleştiren Afrika Birliği, UCM’ye taraf olan ve Roma Statüsü’nü tanıyan Afrikalı tüm üyelerinin mahkemeden çekilmesi için ortak bir strateji üzerinde çalışıyor.

Bu arada eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 18 Kasım’da İngiliz The Guardian gazetesinde yayınlanan makalesinde, Afrika ülkelerinin UCM’den çıkışının durdurulması gerektiğini vurgulayarak, bu ulusların UCM’den çekilmesi halinde işlenen en kötü suçların cezasız kalacağını savunmuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?