TÜSAD'dan astım hastalarına “düzenli ilaç” uyarısı

İSTANBUL (AA) – Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), pandemi döneminde astım hastalarının tedavi sürecine ara vermeden düzenli ilaç kullanımına devam etmesi gerektiği uyarısında bulundu.

TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, Dünya Astım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, büyük kısmını genç ve orta yaşlıların oluşturduğu astım hastalarının, yaş grupları itibarıyla belirti vermeden Kovid-19 taşıyor olabileceğine değindi.

Özşeker, pandemi döneminde hastanelerde solunum fonksiyon testi yapılmasını veya peak flow metre (zirve akım ölçer) ile kontrol edilmesini, sağlık çalışanlarının güvenliği ve test odasının sterilizasyonunun zor olması açısından önermediklerini ifade ederek, astım kontrollerinin hastanın vereceği hikaye ve astım kontrol testleriyle yapılmasının daha doğru bir yaklaşım olduğunu kaydetti.

Koronavirüs pandemisi sırasında pek çok astım hastasının korku ve endişe içinde olduğunu belirten Özşeker, şöyle uyarılarda bulundu:

"Hastalarımız şunu bilmeliler ki astımlı olmak koronavirüs bulaşması açısından fazladan bir risk yaratmaz. Virüs bulaşan hastalarda astım, hastalığın ağır seyretmesi için de risk faktörü değil. Astımlı hastalarımız sağlıklı insanlar kadar risk altında. O zaman yapılması gerekenler de farklı değil. Bu dönemde astımın temel tedavi edici ilacı olan inhaler steroid ilaçlar, rahatlatıcı ilaçlar, astım ya da alerji için kullanılan tablet ilaçlar kesilmeden, dozları azaltılmadan tam tersine her zamankinden çok daha düzenli kullanılması gerekiyor. Eğer hastalarımız astımlarını kontrol altında tutmak için kortizon hapları alıyorlarsa, onları da düzenli olarak kullanmalılar."

– "Eldiven kullanımı riskli"

Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, ilaçların kesilmesinin, düzensiz kullanılmasının, dozlarının azaltılmasının astımın kontrol dışına çıkmasına ve ataklara neden olabileceğine dikkati çekerek, şu tavsiyelerde bulundu:

"Astımlı hastalarımızın yaklaşık yüzde 80'inde alerjik rinit bulunuyor. Alerjik rinitin kontrol altında olması astımı da kontrol altında tutar. Alerjik rinitli hastalarımız tedavi programlarında yer alan steroidli burun spreylerini, alerji haplarını bu pandemi döneminde güvenle kullanabilir. Mevsim itibarıyla polen alerjisi olan hastalarımız evde kalarak hem virüsten hem de polenden korunarak astım ve rinitlerini kontrol altında tutabilir. Ancak ev tozu akarı alerjisi olan hastalarımızın evde geçireceği süre artığından bu grup hastamız astım alevlenmesi açısından risk altında. Onlar da evde olmayı fırsat bilerek yoğun temizlik işlerine girmemeli, yazlık kışlık değiştirme işlerini daha sonraki döneme bırakmalı. Evde çamaşır kurutmak gibi ev içi nemini artıracak işlerden kaçınmalı. Dışarı çıkmak zorunda kalırlarsa mutlaka maske takmalı, diğer kişilerle aralarında en az bir metre mesafe bırakmalılar. El temizliğine dikkat etmeli, ellerini ağız, burun gözlerine sürmemeliler. El temizliğinde sabun ve suyu tercih etmeliler, sabun-su yoksa en az yüzde 60 alkol içeren kolonya veya el dezenfektanı kullanmalılar."

Virüsten korunmak için sürekli hijyen kurallarından bahsedildiğini, ancak evde kullanılan çamaşır suyu gibi hijyenik maddelere yoğun maruz kalmanın astım ataklarına neden olabileceğine işaret eden Özşeker, çamaşır suyunun sulandırılarak kullanılması ve başka dezenfektanlarla veya yağ sökücülerle karıştırılmaması gerektiğini belirtti.

Özşeker, eldiven kullanımını önermediklerini vurgulayarak, "Eldiven kullanmak ellerin temiz olduğu gibi yalancı bir güven hissi doğurur ve daha risklidir. Ayrıca yoğun lateks yani pudralı eldiven kullanımı lateks alerjisi olan hastalarımızda astım atağına neden olarak fazladan risk yaratır. Lateks eldivene yoğun maruz kalmak aynı zamanda lateks alerjisi gelişmesine neden olabilir. Lateks alerjisi en riskli alerjilerden biridir, bunu da akılda bulundurmak gerekir." değerlendirmesini yaptı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?