Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu 66 yaşında

ANKARA (AA) – ÖZCAN YILDIRIM – Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Türkiye'nin en büyük işçi örgütü olarak 66 yıldır çalışanların güvencesi ve umudu olan ” Türk-İş'in tüm işçilerin hak ve çıkarları için verdiği mücadeleyi yorulmadan sürdüreceğini bildirdi.

Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-İş'in tüm baskı ve engellemelere rağmen 31 Temmuz 1952'de Türk işçisinin hak ve çıkarını korumak için kurulduğunu hatırlatarak, Konfederasyonlarının gücünü Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için alın teri döken işçilerden aldığını vurguladı.

Türk-İş'in bugün 958 bin 618 üyesiyle Türkiye'nin en büyük işçi Konfederasyonu olmanın yanı sıra, en güçlü sivil toplum örgütlerinden biri olduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:

“Türkiye'nin en büyük işçi örgütü olarak 66 yıldır çalışanların güvencesi ve umudu olan Konfederasyonumuz, tüm işçilerin hak ve çıkarları için verdiği mücadeleyi yorulmadan sürdürecektir. Bu konuda üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Ülkemizde çalışma hayatı insan onuruna yakışır bir düzeye kavuşana kadar da Türk-İş bu sorumluluğunun gereğini yerine getirecektir. “

– “Bu düzenbazlığa kimsenin prim vermemesi lazım ”

Atalay, çalışma hayatında birçok sorun bulunduğunu, bunların başında sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Sigortalı 14 milyon işçiden sadece 1 milyon 800 bininin sendikalı olduğu bir çalışma hayatı tablosunu kabul etmemiz mümkün değildir. Dün olduğu gibi bugün de sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü engeli kaldırmakta kararlıyız. Tabii burada bazı sendikaların, özellikle kamu iş yerlerinde kendilerini iktidar partisinin arka bahçesiymiş gibi pazarlayıp, rakip gördükleri sendikaların üyelerine baskı uygulamaları ülkemizdeki sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biri olduğu da bilinmelidir. Bu, tüm işçilere yapılan büyük bir ihanettir. Bu düzenbazlığa kimsenin prim vermemesi lazım. ”

– “Türkiye'yi hak etmediği kara tablodan çıkartmalıyız ”

Türk-İş'in ülkenin çıkarlarını her şeyin üzerinde gören bir anlayış ve geleneğe sahip olduğunu ifade eden Atalay, Konfederasyonlarının Türkiye'nin özgür, demokratik bir refah devleti olması için her dönem elini taşın altına soktuğunu vurguladı.

Türkiye ekonomisinin büyümesini, Türk işvereninin güçlenmesini ve işçilerin emeğinin karşılığını eksiksiz almasını canı gönülden istediklerini dile getiren Atalay, şunları söyledi:

“Kayıt dışı istihdamın yüzde 34 düzeyinde olduğu, her gün ortalama 6 kişinin iş kazaları nedeniyle hayatını kaybettiği bir çalışma düzeninde insan onurundan ve iş barışından söz edilemez. Okula gitmesi ve sokakta oynaması gereken yaklaşık 2 milyon çocuğumuz maalesef çeşitli işlerde çalıştırılıyor. Mutlu yarınlara ulaşabilmek için çalışma hayatının tüm paydaşları olarak Türkiye'yi hak etmediği bu kara tablodan çıkartmalıyız. ”

– “Türk-İş, işçilerin olduğu kadar demokrasinin de güvencesidir ”

Atalay, sendikal hayatta ilklerin öncüsü Türk-İş'in, ülke sendikacılığının amiral gemisi olduğunu ifade ederek, bu geminin 66 yıldır, aralarında FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin de olduğu gibi ülkeye zarar verecek birçok badirenin atlatılmasında öncü rol oynadığını kaydetti.

Türk-İş üyelerinden 6'sını 15 Temmuz'da şehit verdiklerini anımsatan Atalay, “O gece ben Sakarya kent meydanında, arkadaşlarım da bulundukları illerde ilk sokağa çıkanlardandı. Darbeye ve darbeci hainlere 'Dur' diyen Türk-İş, işçilerin olduğu kadar demokrasinin de güvencesidir. ” ifadelerini kullandı.

Konfederasyonlarının 66 yıllık onurlu yürüyüşüne katılıp ebediyete intikal etmiş tüm işçileri rahmet ve saygıyla anan Atalay, Türk-İş'in 66. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?