“Türkiye’de GDO’lu ürün algısı yanlış”

TEKİRDAĞ (AA) – EMRAH GÖKMEN – Türkiye Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı, ”Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) sadece soya ve mısır bitkilerinde bulunurken, bu ürünlerin çoğu kanatlı hayvan beslenmesinde kullanılıyor ve bunun dışında ürün bulunmuyor.” dedi.

Yardımcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GDO’larla ilgili yanlış algı konusunda dikkatli olunması gerektiğini bildirdi.

Klasik ıslah yöntemleriyle elde edilen ya da her türlü klasik genetik çalışmaların da artık GDO olarak nitelendirilmeye başlandığını ve her şeyin genetiği değiştirilmiş gibi sunulduğunu aktaran Yardımcı, şunları söyledi:

“Oysa GDO dediğimiz konu farklı, modern teknoloji dediğimiz genlerin kesilip yapıştırılması gibi bir konu ama diğeri insan eliyle, tozlaşmayla yapılan bir klasik ıslah yöntemi. Bu, bin yıldır yapılan bir çalışma. Dolayısıyla bundan ötürü özellikle GDO bütün bitkisel çeşitlerde bulunmuş gibi bir algı oluştu. Benim de izlediğim kadarıyla toplumumuz da bununla ilgili bir denetimsizliğin olduğunu düşünüyor. Oysa Biyogüvenlik Kurulu tarafından sadece yem alanında izin verildi, o da soya ve mısır bitkisi. Bunların çoğunluğu da kanatlı hayvan beslenmesinde kullanılıyor.”

– “Türkiye’de gıdada GDO’dan bahsetmenin herhangi bir yeri yok”

Avrupa ülkeleri ve ABD’ye bakıldığı zaman buralarda GDO’lu gıdaların olduğunu, Türkiye’de ise sadece yem için izin verildiğini hatırlatan Yardımcı, toplumda oluşan “Bu ülkeler bunları tüketmiyor, bize gönderiyorlar” düşüncesinin ise tamamen yanlış olduğunu vurguladı.

ABD ve Kanada’da etiketsiz olarak kullanılan GDO’lu ürünlerin Avrupa Birliği’nde ise etiketlenip gıda olarak kullanıldığını aktaran Yardımcı, şunları söyledi:

“Avrupa ve Amerika’ya baktığımız zaman, biz sadece yem için izin verdik ama oralarda insan gıdası olarak da kullanıldığını görüyoruz bu bitkilerin. Bizdeki konu aslında karışmayla ilgili. Örneğin dökme ürünler geldiği zaman gemide daha önce taşınmış GDO’lu ürün varsa, bunun karışımından çıkan sıkıntılar oluyor. Bununla ilgili artık moleküler teknikler en küçük molekülü bile yakalıyor. Milyonda birini bile saptama imkanınız mevcut. Bunları duyuyoruz biz aslında. İyi denetim sonucunda elde edilen sonuçları duyuyoruz. Türkiye’de gıdada GDO’dan bahsetmenin herhangi bir yeri yok.”

– “GDO ile ilgili hapis cezaları var”

GDO’lu ürünlerin risk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra bununla ilgili izinlerin verildiğini, bu durumun tüm dünya ülkeleri için aynı olduğunu anlatan Yardımcı, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bununla ilgili bir kabul olduğu takdirde, gıdayla ilgili bir kabul olduğu takdirde toplum bundan bilgilenecek. GDO’lu tarımın, tohumun Türkiye’ye girişi yasak. Kanunen yasak. Bize başvuru bile yapılamıyor. Gıda ve yem için başvurabilirler ama tohum için başvuru yapılamıyor. Ayrıca diğer ülkelerde olmayan hapis cezaları var, 5 ila 12 yıl arasında. Bunlar paraya da çevrilemiyor.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?