Türkiye, aktif çok taraflı diplomasi kültürüyle “360 derecelik dış politika” uyguluyor

ANKARA (AA) – ZUHAL DEMİRCİ – Türkiye, Asya'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Latin Amerika'ya çok geniş bir coğrafyada, aktif çok taraflı diplomasi kültürünü merkeze alarak 360 derecelik dış politika uyguluyor.

Avrupa'nın vazgeçilmez unsurları arasında yer alan ve Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliği "stratejik hedef" olarak niteleyen Türkiye, Latin Amerika, Asya ve Afrika'da da açılım ve ortaklık politikalarını hayata geçirmeye devam ediyor.

Bu bağlamda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 3-9 Ağustos 2019'da düzenlenen "11. Büyükelçiler Konferansı"nda, Türkiye'nin Asya ülkeleriyle var olan iş birliğinin derinleştirilerek yeni bir enerjinin yakalanması amacıyla "Yeniden Asya Açılımı"nın başlatıldığını duyurdu.

Açılıma yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında Çavuşoğlu, 4 Şubat'ta Asya ülkelerinin başkentteki diplomatik misyon temsilcilerine yönelik düzenlenen toplantıda Türkiye'nin "Yeniden Asya" politikasını anlattı.

Bakan Çavuşoğlu, ertesi gün de AB ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle bir araya geldi. Toplantıda, tüm zorluklara rağmen, AB ile iş birliğinin, Balkanlardan Karadeniz'e, Kafkaslardan Orta Doğu'ya geniş bir coğrafyada ticaret, göç, terörizm, enerji, güvenlik ve askeri konular gibi çeşitli alanlarda hayati önem taşıdığı gündeme geldi.

Çavuşoğlu'nun "AB katılım sürecinde yeni sayfa açma zamanı geldi" ifadeleri de Türkiye'nin AB hedefinin halen stratejik önceliklerinden olduğuna ve AB ile iş birliği ve angajmanın önemine işaret ediyor.

– Türkiye, "Yeniden Asya" açılımıyla kıtaya daha güçlü odaklanacak

Asya'nın, küresel siyaset ve ekonomide yükselen konumuna paralel olarak Türkiye'nin dış politikasındaki önemi ve ağırlığı da giderek artıyor.

Bu kıtanın ayrılmaz parçası olan Türkiye, "Yeniden Asya" açılımıyla bölgenin içinden geçtiği kapsamlı jeopolitik ve ekonomik dönüşümde daha etkin rol oynamayı hedefliyor.

Bu çerçevede, Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişarelerin artırılması, her alanda iş birliği fırsatlarının ele alınması, Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki birleştirici konumunun pekiştirilmesi amaçlanıyor.

Öte yandan, açılımın kapsamının, ekonomi dışında eğitim ve savunma sanayisi alanlarını da bünyesinde barındırması öngörülüyor.

– Türkiye-AB ilişkileri

Romanya'nın AB Dönem Başkanlığında daha pozitif ilerleyen Türkiye-AB ilişkileri, Finlandiya'nın dönem başkanlığında Doğu Akdeniz ve hidrokarbon kaynakları konuları nedeniyle istenilen düzeye erişememişti.

Ocak itibarıyla AB Dönem Başkanlığını Hırvatistan'ın üstlenmesiyle, Türkiye-AB ilişkilerinde daha pozitif bir atmosferin oluşması öngörülüyor.

Türkiye, AB'ye üyelik sürecinde reformları uygulamaya devam ederken AB ile öncelikli konular arasında yer alan göç mutabakatı, vize serbestisi ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında adım atılmasını bekliyor.

Mevcut ortaklıklarını güçlendirmesine, yeni iş birliği ve diyalog mekanizmalarının oluşturmasına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, Türkiye, AB üyeliğinin önemi ve gerekliliğini korumayı sürdüreceği görüşünü paylaşıyor.

– Türkiye-Afrika Ortaklık Politikası

Türkiye, 1998'de başlayan ve çok boyutlu Afrika'ya açılım politikası süreci kapsamında, bölge ülkeleriyle başta siyasi ilişkiler olmak üzere ticaret, yatırımlar, kültürel projeler, güvenlik ve askeri iş birliği ve kalkınma projeleri gibi birçok alanda hızlı ilerleme sağladı.

Bölgesel ilişkilerde önemli ilerlemenin katedilmesinin ardından Afrika'ya açılım politikası 2013 itibarıyla yerini "Afrika Ortaklık Politikası"na bıraktı.

Afrika'ya yönelik görünür, somut ve karşılıklı fayda temeli üzerine inşa ettiği ortaklık politikasıyla Türkiye, kıtadaki görünürlüğünü her geçen gün artırıyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?