“Türk kadını hedefi 12'den vurur”

ANTALYA (AA) – SÜLEYMAN ELÇİN – Türk kadını, atalarının savaşta ustalıkta kullandığı oku son zamanlarda yeniden keşfetti, okçulukta gösterdiği müthiş başarılarla adını dünya çapında duyurmayı başladı.

Okçulukta özellikle Türk kadınları son yıllardaki başarılarıyla dikkati çekiyor. 15 yıl öncesine kadar parmakları kadar olan lisanslı kadın sporcu sayısı günümüzde 3 bin 608'e ulaştı.

Disiplinli ve profesyonel bir çalışma ile Türkiye son yıllarda Yasemin Ecem Anagöz, Yeşim Bostan, Büşra Nur Coşkun, Aybüke Aktuna ve Gizem Elmaağaçlı gibi dünya ve Avrupa şampiyonu sporcular çıkarmayı başardı.

Yaylarına taktıkları ve kendilerine uğur getirdiklerine inandıkları minik oyuncakları ile antrenman sahalarına görsellik katan milli kadın sporcuların en büyük hedefi ise olimpiyat şampiyonu olmak.

  • Ergin: “Genetik olarak bu spora yatkınız “

Türk Milli Takımı Antrenörlerinden Damla Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sporculuk dönemlerinde çok az sayıda rakibi olduğunu söyledi.

Kadınların son yıllarda okçuluğa ilgisinin oldukça arttığına dikkati çeken Ergin, “Okçuluk bizim ata sporumuz. Genelde erkeklerin yapabileceği bir spor olarak görülüyordu. Belli başarılar geldikten sonra kadınlar da bu sporu yapabileceklerine inandı. Gerçekten de çok başarılı sporcular yetişti. Türk kadını hedefi 12'den vurur. Genetik olarak bu spora yatkınız. ” dedi.

Kadın sporcuların azimle çalıştıklarını anlatan Ergin, “Bir gün olimpiyatın zirvesinde altın madalyalı bir Türk kadın okçu olacaktır. Dünya ve Avrupa şampiyonu çıkardık. Olimpiyat şampiyonumuzun da olacağına inanıyorum. Çok güzel, güçlü bir ekibimiz var. ” ifadelerini kullandı.

Babasının da okçu olduğunu dile getiren Ergin, bu sayede küçük yaşlardan itibaren bu camianın içinde olduğunu, Türkiye'ye yıllarca milli sporcu olarak hizmet ettikten sonra yeni sporcular, şampiyonlar yetiştirmek için çaba göstermeye başladığını vurguladı.

  • Nasaridze: “Türkiye'de kadınlar genel anlamda güçlendi “

Milli takım antrenörlerinden Natalia Nasaridze ise Gürcü asıllı olduğunu ancak 1991 yılından bu yana hem sporcu hem de milli takım antrenörü olarak Türkiye'ye hizmet ettiğini söyledi.

Türkiye'nin sporcuyken kendisine sahip çıktığını anlatan Nasaridze, “Türk bayrağını en yüksekte dalgalandırmak için elimden geleni yaptım, yapmaya devam ediyorum. Türkiye, zamanında benim için çok büyük emek harcadı. Borcumu da severek ve isteyerek ödüyorum. ” diye konuştu.

“Türk kadınlarında savaşçı bir ruh var. Okçulukta da başarılı oluyorlar. ” diyen Nasaridze, “Daha önce sporcu sayısı çok azdı, artmaya başladı. Türkiye'de kadınlar genel anlamda güçlendi. Kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. Okçulukta da artış var. Daha başarılı olmaya başladılar. Bu da bizi mutlu ediyor. ” değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?