TÜBİTAK'ın “COVID-19 ve Toplum” etkinliğinde bilgi değişim süreçleri ele alındı

ANKARA (AA) – İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Lutz Peschke, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, akıllı telefonların, iletişimin merkezinde yer aldığı ilk salgın olduğunu belirterek, "Medya araçlarının bilgi değişim süreçlerinde kullanılması, medya, kamu, bilim politikaları ve ekonominin bir araya geleceği ve bir sonraki pandemide birlikte mücadele edeceği bir anlayış geliştirmek önemli." dedi.

Peschke, TÜBİTAK tarafından düzenlenen "COVID-19 ve Toplum" etkinliğinde "Pandemi Döneminde Gönüllü Karşılıklı Bilgi Değişimi" başlıklı oturumda davetli olarak değerlendirmede bulundu.

Kovid-19 salgınının, akıllı telefonların, toplumun iletişim sürecinin merkezinde yer aldığı ilk salgın olduğuna dikkati çeken Peschke, "İnternet kullanımının da etkisiyle günlük olarak çok ciddi miktarda bilgi ve veriyle karşılaşıyoruz. Kovid-19'u aslında bir medya krizi olarak da algılamak mümkün olabilir." diye konuştu.

Bu süreçte virologlarla her zamandan daha fazla karşılaşıldığına işaret eden Peschke, bilim insanlarından, belirsiz konuların da açıklamalarının beklendiğini ve bunun sonucunda virologların da söylediklerinin birbiriyle çatışır hale geldiğini söyledi.

Peschke, sürdürülebilir inovasyonun sağlanması için oluşması gereken sarmal zincirin içinde "politika, bilim, ekonomi, medya ve kültür, doğal çevre" olması gerektiğini bildirdi.

– PandeVITA uygulaması

Geliştirdikleri "PandeVITA" isimli uygulamaya değinen Peschke, şu bilgileri verdi:

"PandeVITA'nın amacı bir platform geliştirmek suretiyle insanların bilimsel çalışmaları desteklemesini teşvik etmek, bilgileri bir araya getirerek bilimsel araştırmalar yapmak, mobilite ve iletişim örüntülerini değerlendirip anlamak. PandeVITA, iletişim süreçleri, sosyoeknomik etkiler, maliyet etkinlik, farklı ülkelerdeki yasal yaptırımlar, bilim ve toplum arasındaki bilgi aktarımı değişimindeki gönüllülük esasını da gözden geçirmek istiyor."

Peschke, Kovid-19'un son salgın krizi olmayacağını belirterek, "Hepimizin yaşam süremiz esnasında bir pandemi kriziyle daha karşılaşacağına eminim. O yüzden de medya araçlarının bu bilgi değişim süreçlerinde kullanılması, medya, kamu, bilim politikaları ve ekonominin bir araya geleceği ve bir sonraki pandemide birlikte mücadele edeceği bir anlayış geliştirmek önemliydi." değerlendirmesinde bulundu.

PandeVITA'nın sonuçlarının iklim krizine ilişkin de yardımcı olabileceğini aktaran Peschke, hem salgınların hem de çevresel değişimlerin arkasında insan faaliyetlerinin olduğuna dikkati çekti.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, konuşmasının ardından Peschke'ye teşekkür ederek, plaket verdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?