TGDF'den Gıda Sektöründe Güçlü Kadın Liderler Projesi

İSTANBUL (AA) – Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, Gıda Sektöründe Güçlü Kadın Liderler Projesi'ni, kadınlara pozitif ayrımcılıktan ziyade toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla konumladıklarını söyledi.

TGDF tarafından hayata geçirilen Gıda Sektöründe Güçlü Kadın Liderler Projesi'nin açılış toplantısı, çevrim içi gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan TGDF Genel Sekreteri Menlik, dünyanın ana kaygısı olan sürdürülebilirlik ve kadın konusunda yola çıktıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Gıda Sektöründe Güçlü Kadın Liderler Projesi'ni, kadınlara pozitif ayrımcılıktan ziyade toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla konumladık. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve TGDF iş birliğinde iki aşamalı bir proje geliştirdik. İlk aşamada sürdürülebilirlik ekseninde, temel sektör oyuncularından ve liderlerinden seçici kurulun seçtiği kadın liderlerimiz eğitim alacak. 'Sürdürülebilirliğin temel göstergeleri, modelleme ve uygulamalar, ileri sürdürülebilirlik ve bunların uygulanması, paydaş ve sürdürülebilirlik iletişimi, gönüllülükten nerede ayrılıyoruz, kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden nerede ayrılıyoruz' gibi temel başlıklarımız burada yer alacak. İkinci aşamada ise Perfect Mind Coach Academy Kurucusu Kamil Murat Özlen ile ilerleyeceğiz ve katılımcı adayların liderlikle ilgili yetkinliklerini geliştirmek üzere bir koçluk eğitimi aldıracağız. Proje, şimdiden çok başvuru aldı, akşam itibariyle rakam 120 kişiyi geçmişti."

Menlik, tarımda kadın istihdamı modellemesinin doğru yapılamadığına dikkati çekerek, "Bu projenin ilk etabı olan sürdürülebilirlik eğitiminde temel olarak bu modellemeye odaklanılacak. Bir yıl sürecek proje için başvurularımız başladı, son başvuru tarihi 15 Nisan. tgdf.org.tr'den projeyle ilgili tüm ayrıntılara erişim mümkün. Mayıs itibarıyla da projede seçilenler eğitim takvimi hakkında ayrıca bilgilendirilecek." ifadelerini kullandı.

Salgınla birlikte "gıda güvenliğinin" yerine "gıda sürdürülebilirliğinin" gündeme geldiğine işaret eden Menlik, "Farkındalığımız bu konuda geç oluştu. Türk gıda sektörünün kendi iç dizaynında olan birincil üretimden kaynaklanan kayıt dışılığı çözmek için işe kadınlardan başlamalıyız. Kadının istihdamının kayıt altına alınması, adil düzende olması ve kadın emeğinin sürece dahil edilmesinin kıymetini bilmeliyiz." dedi.

– "Pandemi kırsaldaki kadını özellikle daha fazla etkiledi"

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık da toplumsal farkındalığın artmasıyla her alanda başarıya koşan kadınların bulunduğunu ifade ederek, "Tarım da bu konularda belki göz ardı edilen sektörlerden… Tarım, kadınların üzerinde yükünü taşıyarak devam eden sürdürülebilir gıda sistemleri çerçevesinde ilerleyen bir sektör. Kadının buradaki rolünü tartışmak, daha güçlü bir pozisyon yaratmak çok önemli." ifadelerini kullandı.

Bu projede yer alan tüm paydaşların çok şanslı olduğunu dile getiren Selışık, şöyle devam etti:

"Katılımcılar için böyle bir eğitimi almak şu dönemde herkese nasip olmaz, o yüzden kıymetini bilmek lazım. Gıda ve tarım sektörünün, salgın döneminde olumsuz etkilendiği durumlar da var ama yine de küresel döngü içerisinde her şekilde en çok ihtiyaç duyduğumuz sektör. Üretim, mutlaka olması gereken bir durum ve devam ediyor. Burada da kadınlara daha fazla rol düştü. Çünkü hem tarımsal üretimde rollerini oynadılar hem de evde belki daha büyük sorumluluk aldılar. O anlamda sağlık açısından da belki daha fazla etkilendiler. Pandemi kırsaldaki kadını özellikle daha fazla etkiledi."

– "Kayıt dışılık tarımda en çok kadınları etkiliyor"

Ayşegül Selışık, Türkiye'de tarımsal istihdamın yüzde 16,7 olduğunu belirterek, tarımın, en fazla istihdam yaratan sektörlerde 3. sırada yer aldığını, sektörde yaklaşık 5,5-6 milyon civarında çalışan olduğunu, bunların yüzde 45'inin de kadınlardan oluştuğunu bildirdi.

Selışık, "Yani 2,5 milyon kadın tarım sektöründe çalışıyor. Hem tarlada hem gıda işletmecisinde çalışırken, bir taraftan da evi ya da çiftliği yönetiyor. Kadınların ekonomiye katılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda birçok devlet desteği bulunuyor." dedi.

Tarımdaki kayıt dışı istihdam sorununa dikkati çeken Selışık, "Kayıt dışılık tarımda en çok kadınları etkiliyor. Çünkü mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan kadınlar hiçbir şekilde kayıtlı sisteme dahil olamıyor. Tarımdaki kadınların yüzde 78,3'ü ücretsiz aile işçisi konumunda çalışıyor. Her ne kadar FAO olarak bu konuda çalışma yapsak da bu gerçek varlığını koruyor. Kadınlar özellikle sosyal güvenlik anlamında kapsam dışı kalırken, emeklerinin karşılığında genellikle erkeklerden daha farklı bir muameleye tabi tutuluyor." şeklinde konuştu.

TGDF Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Şenel Erim ise son yıllarda kadın istihdamının arttığını belirterek, "Türkiye'de özel sektörün kadının güçlenmesi konusunda duyduğu ilginin ve bu konudaki farkındalığının son 10 yıl içerisinde arttığını görüyoruz. TGDF, bu konuda çalışan tüm dernekler de bu konunun itici gücü. Bu tarz projeler birbirimize büyük bir yol gösteriyor. İş hayatında kadınların varlığının artıp konumunun iyileşmesinin verimliliğin artışında yaratacağı olumlu ilerleme artık tartışılmaz aşamaya geldi." dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?