TBMM Genel Kurulu

TBMM (AA) – AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Dünyanın neresinde bir milletvekili, teröristin elinden aldığı bir telefonu polis almasın diye gizler? Dünyanın neresinde teröristi aracında saklar? Bunları görmeden savcıya kızmak, yargıca kızmak adalete, vicdana dokunur diye düşünüyorum." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) nisan ayına ilişkin işsizlik rakamlarını açıkladığını belirterek, "İşsiz sayısı 270 bin artarak 4 milyon 511 bin kişiye ulaştı, bunlar TÜİK'in rakamları. Üzülerek ifade ediyoruz ki biz bu rakamların çok daha fazla olduğunu gittiğimiz her il ve ilçede yaptığımız ziyaretler esnasında gözlemliyoruz. İş bulmak ülkemizde neredeyse bir lüks haline dönüşmüştür." diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da HDP'ye açılan kapatma davasına değinerek, "HDP hakkında kapatma davası açmış olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bugün uluslararası bir konferansta, Antalya'da bir konuşma yapmış. Kendi hazırladığı iddianameyle ilgili demiş ki 'Biz elimizden geleni yaptık.' Çok ilginç değil mi 'biz elimizden geleni yaptık' hukuku bu. Şimdi, bu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına sormak istiyoruz; nedir elinizden gelen, yaptığınız ne, kimin için yaptınız, kime söylüyorsunuz bu sözleri yani bu hesabı kime veriyorsunuz? Başından beri, bu hukuk değil siyasi intikam davasıdır, bu bir tasfiye davasıdır diye söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Meclis personelinin fazla mesai ve özlük haklarına ilişkin yaşanan sorunları anlattı.

Uyar Madencilik işçilerinin dün Meclis'te siyasi partileri ziyaret ettiğini belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir hülleyle, bir muvazaayla madenini kapatıp kaçan, Ermenek'te ve Türkiye'nin dört bir yanında devletten aldığı madenleri işleten, ciddi paralar kazanan ama 800'ün üzerindeki Somalı madencimize hakkını vermeyen Uyar Madencilik var. Bunun içinde iki gözü kör olmuş, iki ayağı da kopmuş, sıkıntı çektiği kazalarda malul duruma düşmüş kişilerin tazminatları da dahil. O arkadaşlarımız dün buradalardı, görmeyen gözleriyle Meclis'te adalet aramaya devam ettiler. Hem AK Parti hem MHP hem muhalefet partilerini ziyaret ettiler. Biz bu konuda, Soma'daki diğer şirketteki sorunları hep birlikte çok geç de olsa çözdük ve artık oradan bir şikayet gelmiyorsa Uyar Madencilik'e verilmiş bu devlet sözünün de tutulması lazım. Sayın Elitaş'la da görüşmüşler, ilk torba yasada bu sorunu çözecek bir düzenleme için biz hazırız, bekliyoruz."

– "Savcılık görevini yaptı"

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise HDP'li Oluç'un, "siyasi intikam davası" söylemini daha önce tartıştıklarını anımsatarak, bu iddiayı reddettiklerini söyledi.

Konunun yargının önünde olduğunu ve savcılığın da görevini yaptığını, bundan sonraki süreçte Anayasa hükümleri ve ceza hükümleri çerçevesinde ilgili yargıçların çalışmasını yapacağını söyledi. Turan, dava Anayasa Mahkemesi'nin önüne geldikten sonra her gün Meclis'te gündem yapılmasını yargıya baskı olarak düşündüklerini kaydetti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının "Elimizden geleni yaptık." ifadesini, "Dosyada teknik olarak, Anayasa'nın gerektirdiği işlemler olarak bir eksik olmamasına azami gayret gösterdik" şeklinde yorumladığını dile getiren Turan, şöyle devam etti:

"Savcının bu ifadesine kızdığınız, tepki gösterdiğiniz kadar 'Apo'nun heykelini dikeceğiz', 'sırtımızı PKK'ya dayadık', 'PKK sizi tükürüğüyle boğar' diyenlere yani yöneticilerinize tepki gösterseydiniz bugün Meclis başka konuları görüşüyor olacaktı. Ama siz dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir dili, bir terör dilini kendi yöneticilerinize adeta sıradan bir olaymış gibi her gün tekrar ettireceksiniz, bir savcı adım atınca kızacaksınız. Dünyanın neresinde bir milletvekili teröristin elinden aldığı bir telefonu polis almasın diye gizler? Dünyanın neresinde teröristi aracında saklar? Bunları görmeden savcıya kızmak, yargıca kızmak adalete, vicdana dokunur diye düşünüyorum."

Bülent Turan, AK Parti'nin kurulduğu günden beri demokrasinin, partilerin fikir hürriyetinin hep büyümesini isteyen bir söylem içerisinde olduğunu vurgulayarak, "Büyük riskler aldık, kavgalar yaptık, Anayasa değişiklikleri, reformlar yaptık. Bu reformlardan bir tanesi de o malum Anayasa değişikliği içerisindeki bir maddeydi. Dedik ki: Bu ülkede parti kapatmaları tarihe gömülsün, olmasın artık; kapatmak değil de başka cezalar olsun. Para cezası var, ilgili şahsın dokunulmazlığının kaldırılması var, hazine yardımının engellenmesi var gibi. Fakat bugün çok büyük seslerle bağırıp yargıçlara kızan bu arkadaşlar, o paket gündeme geldiğinde parti kapatma maddesine 'evet' demeyip o maddeyi paketten çıkaran insanlar." dedi.

Genel Kurulda, daha sonra TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonunun çalışma süresinin 1 ay uzatılmasına ilişkin tezkere kabul edildi.

Öte yandan Genel Kurulda, başta Marmara Denizi olmak üzere denizlerdeki müsilaj sorununun sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergelerin görüşülmesine geçildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?