TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç'tan AB Komisyonunun 2020 Türkiye Raporu'na tepki:

TBMM (AA) – ALİ KEMAL AKAN – TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun, "2020 Türkiye Raporu"na ilişkin, "AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin esiri olmuş şekilde Türkiye'ye karşı bir tutum içerisinde." dedi.

Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB Komisyonunun 2020 yılı Genişleme Strateji Belgesi ile Türkiye dahil tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için hazırlanan ülke raporlarını açıkladığını, raporun Türkiye bölümünde aşırı derecede çelişkilerin bulunduğunu belirtti.

Türkiye'ye getirilen eleştirilerin başında, birtakım alanlarda AB müktesebatına uygun ilerleme kaydedilmediğinin yer aldığını anımsatan Kılıç, "İyi de sen 23 ve 24. fasılı kapatıyorsun ve açmıyorsun, müzakere etmiyorsun. Ne yapmamı bekliyorsun? Müzakere etmek için masada birisinin olması gerekir. Yıllardır söylediğimiz de bu. Arkasını önünü görmeden iki tane cümle yazarak olmaz." değerlendirmesinesinde bulundu.

Kılıç, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde siyasi olarak başlayan engellemeyle beraber, AB üyelik sürecinde bu noktalara gelindiğine dikkati çekti.

Eleştiri getirirken, "Türkiye, AB müktesebatından uzaklaşmıştır" denildiğini ancak müzakerelere de yanaşmadığını vurgulayan Kılıç, şöyle konuştu:

"Sen benimle müzakere etmezsen ben ne yapacağım. Buna rağmen biz dedik ki 'Bu, Türkiye'nin bir medeniyet projesidir, siyasi anlamda değerler birliği olarak gördüğümüz bir bloktur AB. Üyelik konusunda elimizden geleni yapacağız.' Bu noktada da çalışmalarımızı sürdürdük. Karşılığında ne gördük, sadece ve sadece 'onu yapmadınız, bunu yapmadınız', engellemeler… Kusura bakmasınlar, AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin esiri olmuş şekilde Türkiye'ye karşı bir tutum içerisinde. Bunu Yunanistan ile ilgili olarak da görüyoruz. Yunanistan AB'ye sırtını dayamış olmasından dolayı bu kadar cesur açıklamalar yapıyor."

Raporda, hak ve özgürlükler konusunda da eleştiriler yapıldığını ifade eden Kılıç, Türkiye'deki son 18 yılda hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü konularındaki faaliyetlerin görmezden gelindiğini kaydetti.

– "Hiç kimse bir inancın şubesini açma yetkisine sahip değildir"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'ın, İslam dini konusundaki sözlerini de eleştiren Kılıç, eleştiri getirirken işgal ettiği makamdan dolayı Fransa Cumhurbaşkanı'na "Sayın Macron" diyeceğini, şahsen saygıyı hak etmeyen bir kişi olduğunu söyledi.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç, Macron'un İslam diniyle ilgili açıklamasının altındaki en temel düşüncenin, sömürgecilik olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan cevabı kendisine misliyle verdi. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı olarak da Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'ın bu noktada sarf ettiği sözleri kınıyorum. Hiç kimse bir inancın şubesini açma düşüncesine, yetkisine sahip değildir. Hele hele İslam ile ilgili. 1,5 milyardan fazla insanın inandığı dine bu tip kabul edilemez, edep dışı yaklaşımla yakıştırma yapıyorsun. Bunun cevabını da alırsın. Cevabı da bütün dünyada sana tepki olarak gelir.

Bu sadece Fransa'nın zihninin arkasında olan bir şey değil, birçok AB ülkesinde, tabiri caizse kendi İslamını ortaya çıkartmak gibi bir niyet var. Bundan bir an önce vazgeçsinler. Böyle bir şey olamaz. İslam'a atfettikleri konular, Müslümanların hatalarıyla ilişkilidir. Müslüman'ın hatasını siz çıkıp dine mal edemezsiniz. Açık ve seçik olarak diyoruz ki; elini bu işlerden çek. Fransa'nın zaten geçmişindeki bu konuyla ilgili sicili de temiz değil."

– "Ermenistan hükümeti ve başbakanı bir deliliğe kalkıştı, cevabını aldı"

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç, Azerbaycan ordusunun, işgal altındaki topraklarını kurtarmak için Dağlık Karabağ'da yürüttüğü operasyonları da değerlendirerek, Azerbaycan'ın da Türkiye'nin de herhangi bir devletin de Ermeni halkıyla bir sorununun olmadığını dile getirdi.

Türkiye'de, Ermeni olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da yaşadığını anımsatan Kılıç, ayrıca Türk milli takımında farklı dallarda mücadele etmiş, ay yıldızlı bayrağı göndere çektirmiş, İstiklal Marşı'nı okutmuş, sembol olmuş Ermeni kökenli sporcuların bulunduğunu anlattı.

Kılıç, ayrıca Türkiye'de, Ermenistan'daki baskılardan, fakirlikten kaçıp Türkiye'ye sığınan binlerce insanın da bulunduğunu kaydetti.

"Ermenistan hükümeti ve başbakanı bir deliliğe kalkıştı, cevabını aldı." diyen Kılıç, Ermenistan'ın 30 yıldır haksız olduğunu tüm uluslararası platformlarda dile getirdiklerini, bunun da tescil edildiğini belirtti.

Kılıç, Ermenistan'ın, hiçbir uluslararası anlaşmada, uluslararası hukukta yeri olmayan bir işgal gerçekleştirdiğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Azerbaycan şimdi kendisinin olanı geri alıyor. Ama Azerbaycan, bu noktada saldırgan olmadı hiçbir zaman. Kendi vatandaşını da toprağını da korumak en temel ve doğal hakkıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız en üst seviyeden açıklamayı yaptı. Biz Azerbaycan'ın koşulsuz yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yaptığı açıklama çok nettir. Sayın Aliyev tarafından da ne kadar büyük bir memnuniyetle karşılandığını görüyoruz.

Türkiye bu noktada duruşunu ortaya koymuştur. Biz de TBMM olarak, bir parti hariç diğer siyasi partilerin katılımıyla desteğimizi belirten ortak bildiri yayınladık. TBMM Dışişleri Komisyonunun dünkü toplantısında hem bir sembol olsun hem de Azerbaycanlı kardeşlerimize destek vermek amacıyla komisyon gündeminde bekleyen Azerbaycan ile ilgili iki anlaşmamızı müzakere ettik. Komisyonda kabul edilen bu anlaşmaları, en kısa sürede Genel Kurula getirerek TBMM'nin desteğini bir anlamda somut bir şekilde göstereceğiz. Ama şunu görüyoruz ki bu haklı davada Türkiye açık ve seçik olarak Azerbaycan'ın yanındadır. Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin ortaya koydukları mücadelede onları sonuna kadar destekliyoruz. Şehitlere Allah'tan rahmet gazilere acil şifalar diliyoruz. Bir millet iki devlet düşüncesi ve yaklaşımıyla yolumuza devam ediyoruz."

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?