TBMM Başkanı Şentop, 1921 Anayasası'nın Kabul Edilişinin 100. Yılı Sempozyumu'nda konuştu: (2)

TBMM (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "19. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun hızlı ve katı bir şekilde merkezileştiği bir dönem. Ama 1921 Anayasası'nda taşra yönetimi bakımından çok ciddi bir ademimerkeziyetçi yaklaşım görüyoruz. Bunun konjonktürel olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır." dedi.

Şentop TBMM'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 1921 Anayasası'nın Kabul Edilişinin 100. Yılı Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun kabul ediliş sürecinde yaşanan gelişmeleri aktardı.

Osmanlı'nın, Mondros Ateşkes Antlaşması ile işgal edildiğini, ardından işgale karşı bölgesel direniş hareketinin başladığını anımsatan Şentop, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlattığını, Erzurum ve Sivas kongrelerinin toplandığını, 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli'nin kabul edildiğini anlattı.

İstanbul'un İngilizler tarafından işgali sırasında Meclis-i Mebusan'ın kapanmak zorunda kaldığını belirten Şentop, Meclis'in, 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandığını ve 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nu kabul ettiğini hatırlattı.

– "İstiklal Marşı, Anayasa'nın ideolojisi olarak nitelendirilebilecek bir metindir"

Kurtuluş Savaşı sırasında İstiklal Marşı'nın da kabul edildiğini dile getiren Şentop, İstiklal Marşı'nın kabulünün TBMM tarafından istiklalin kazanıldığının tescil edildiği anlamına geldiğini ve daha sonra İstiklal Marşı'nın Anayasa'nın değişmez maddeleri arasında yer aldığını kaydetti.

TBMM'de 2021 yılının "İstiklal Marşı Yılı" olarak kabul edildiğini söyleyen Şentop, "İstiklal Marşı, Anayasa'nın ideolojisi olarak nitelendirilebilecek bir metindir. 2021'i İstiklal Marşı ve milli şair Mehmet Akif Ersoy'un üzerinde yoğunlaşacağımız bir yıl olarak değerlendireceğiz." diye konuştu.

Teşkilat-ı Esasiye'nin kabul edilmesinde üç temel hususun öne çıktığına dikkati çeken Şentop, "Bunlardan birincisi meşruiyetçiliktir. Mustafa Kemal, Samsun'a geçtiğinden itibaren Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas kongreleri ve Meclis'in açılışına kadar o günün İstiklal Savaşı şartları altında hukuki meşruiyeti oturtmaya azami gayret göstermiştir." ifadesini kullandı.

– "1921 Anayasası üzerindeki tartışmalar devam ediyor"

Mustafa Şentop, 1921 Anayasası üzerinde tartışmaların sürdüğüne değinerek, "19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun hızlı ve katı bir şekilde merkezileştiği bir dönem. Ama 1921 Anayasası'nda taşra yönetimi bakımından çok ciddi bir ademimerkeziyetçi yaklaşım görüyoruz. Bunun konjonktürel olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

O dönemde Mustafa Kemal Atatürk'ün, Anadolu'nun muhtelif yerlerindeki işgale karşı direniş hareketlerini birleştirmek için yola çıktığını belirten Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunları 1921'de bir araya getirmek ve merkezileştirmek kolay değil, doğru da değildi. Çünkü herkes kendi bölgesinde direniş hareketini yürütüyordu. Bunların birleştirilmesi gerekiyordu, bu nedenle Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, ademimerkeziyetçi bir tutumla direniş hareketlerini yürüten yapıları kurumsallaştıracak bir çerçeve olmuştur. Bu yönüyle de değerlendirilmelidir. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu hazırlanırken bile bir geçici metin olarak düşünüldüğünü unutmamak gerekir."

Milli Mücadelede ve TBMM çalışmalarında milli iradenin önemini vurgulayan Şentop, o şartlar altında yürütülen askeri ve siyasi faaliyetlerin bütünüyle milli iradeye dayandırıldığını kaydetti.

TBMM Başkanı Şentop, Milli Mücadele ve Teşkilat-ı Esasiye'nin kabul ediliş sürecinde "şartlara göre, şartların müsaade ettiği ve ihtiyaç kadar" bir anlayışın, çalışmalara zemin teşkil ettiğini söyledi.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?