Tarihi namazgahta 8 asırlık gelenek

KONYA (AA) – AYŞE ŞENSOY / MUHAMMED BOZTEPE – Konya’da Selçuklular döneminde, orduların sefere uğurlanıp dönüşte karşılandığı Musalla Namazgahı’na giden vatandaşlar, açık havada teravih namazı kılarak 8 asır önceki geleneği yaşatıyor.

Musalla Mezarlığı içinde şehitlik yanındaki namazgahta ibadetlerini yerine getiren vatandaşlar, sıcak yaz aylarında açık havada, ağaçların gölgesinde, doğayla iç içe ibadet etmenin hazzını yaşıyor.

Selçuklular döneminde bayram namazlarının kılındığı, yağmur dualarının yapıldığı, orduların sefere uğurlandığı ve dönüşte karşılandığı 800 yıllık namazgaha, vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Caner Arabacı, AA muhabirine, namazgahın, gökyüzünü kubbe, yeryüzünü de ibadet haline getiren bir anlayışın ürünü olduğunu söyledi.

Bu açıdan namazgahın arz ve tabiatla bütünleşme hali olduğunu belirten Arabacı, tabiatla bütünleşmenin gerisinde, doğanın yaratıcısına ibadet olduğunu dile getirdi.

– “Malazgirt’teki Alparslan ve ordusunun mantığıdır”

İslamın ilk dönemine bakıldığında, yeni fethedilen yerlerde büyük kitlelerin ibadet edebileceği mekanlar bulunmadığı için namazgahların devreye sokulmasının son derece mantıklı olduğunu anlatan Arabacı, şöyle devam etti:

“Çünkü Malazgirt meydanında 54 bin askerle namaz kılacaksınız. Gök kubbeniz, çimenler caminizdir. Bu mantık Malazgirt’teki Alparslan ve ordusunun mantığıdır. Çok önceye gider ama sonrasında da bütün Anadolu’da kullanılmış. Yeni fetihler yapıldığı zaman, mabetler dikilmeden önce açık namazgahlar, ibadet etme ve toplanma ihtiyacını karşılamıştır. Bu nedenle çok fonksiyonludur. Konya başta olmak üzere Türkiye’de yüzlerce namazgah var. Konya’daki tarihi namazgah çok fonksiyonlu. Büyük kitleler halinde teravih, bayram ve cuma namazı kılınır. Yanında Musalla Mezarlığı olduğu için cenaze namazı kılınıp, hemen yanında defin işlemleri yapılır.”

– İlk şehitler “Cennet Çukuru”nda

Arabacı, Konya’daki namazgahın güney tarafının, Selçuklu döneminde kent fethedilirken, ilk şehitler gömüldüğü için “Cennet Çukuru” adıyla bilindiğini vurguladı.

Burada Selçuklu devrinin ilk mezarları ve mezar taşlarının bulunduğunu belirten Arabacı, “Mihrabı ve mimberi olan büyük bir namazgahtır. Gerektiğinde 100 bin kişi burada ibadet edebilir.” diye konuştu.

Arabacı, “İslam medeniyetinde doğal, katışıksız olma, suniliği bir yana bırakma ve yürekten geldiği gibi Rabbine yönelme düşüncesi vardır. Namazgahlarda masmavi göğün altında, toprağın ve çimenin üstüne alnınızı koyuyorsunuz. Buralar, süs, takıntı olmadan en doğal haliyle Rabbinizle baş başa olma duygusunu veren mekanlardır. Allah’a yöneldiğiniz mekan sanki sizi ‘bir’e götüren atmosferi oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.

– “Teravih namazlarını, namazgahta kılmaya başladık”

Konya Müftüsü Ali Akpınar da namazgahın bir Kur’an kavramı olduğunu söyledi.

Tüm peygamberlerin hayatında ibadet ve namazın bulunduğunu dile getiren Akpınar, Hazreti Muhammed’in Medine’ye hicretinde ilk yaptığı işin, mescidi belirlemek olduğuna işaret etti.

Hazreti Muhammed’in Medine’nin farklı yerlerinde yağmur duası yaptırdığı, bayram namazı kıldırdığı musallaların bulunduğuna değinen Akpınar, şunları kaydetti:

“Bugün de o peygamberin namaz kıldırdığı yerler mescitler halinde belirlenmiştir. Dolayısıyla musallalar, kadim kültürün temel taşlarından biridir. Kadim şehir Konya’daki namazgah ise Musalla Mezarlığı’nın içinde muhafaza edilmiştir. Son 4-5 yıldır geleneği yeniden ihya etme adına, teravih namazlarını namazgahta kılmaya başladık. Çok serin, yeşilliklerin arasında, tabii klimalarla Müslümanlar namazlarını kılmaktadır. Vatandaşlarımız ciddi katılım sağlıyor. Kadir Gecesi’nde sahura kadar musallamız açık olacak. İkramlarımız olacak. Hocalarımız, ilahilerle, sohbetlerle sahuru bekleyecek. Bayram namazı da yine burada kılınacak.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?