Suriyeli gençler ve çocuklar, Türk akranlarıyla buluşturulacak

İSTANBUL (AA) – “Küçükçekmece Gençlik Gelişim Merkezi ve Çocuk Karavanı ” projeleri kapsamında, geçici koruma altında bulunan 2700 Suriyeli genç ve çocuğun Türkiyeli akranlarıyla bir araya getirilmesi amaçlanıyor.

Avrupa Birliği (AB) ve Almanya Federal İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığınca finanse edilen, Expertice France tarafından Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı iş birliğinde yürütülen “Küçükçekmece Gençlik Gelişim Merkezi ve Çocuk Karavanı ” projeleri tanıtım toplantısı, Küçükçekmece Belediyesi Gençlik Gelişim Merkezi'nde yapıldı.

Gençlik Gelişim Merkezi ve Çocuk Karavanı'nda yapılan faaliyetlerle geçici koruma altındaki Suriyeli gençler ve çocukların, Türkiyeli akranlarıyla bir araya getirilerek sosyal uyumun desteklenmesi amaçlanıyor. Bu bağlamda Gençlik Gelişim Merkezi aracılığıyla 1200 gence ve Çocuk Karavanı ile 1500 çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Merkezde gerçekleştirilen faaliyetler kapsamında bugüne kadar 1197 kişiye ulaşıldı.

Toplantıda konuşan Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı Başkanvekili Muzaffer Baca, Küçükçekmece'nin Suriyeli sorununu en fazla yaşayan ve en çok göçü alan ilçelerden olduğunu belirterek, belediyenin de bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarına destek verdiğini anlattı.

Vakıf olarak yılda 120 bin civarında Suriyeliye yardım yaptıklarını dile getiren Baca, “Milli Eğitim Bakanlığı ile protokolü olan ender kurumlardan birisiyiz. Böylesine devasa bir sorunun sivil toplum, devlet ve yerel yönetimlerle iş birliği halinde daha etkili çözülebileceğine inanıyoruz. ” dedi.

Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Recep Şencan, Suriye'de, 2011 yılından beri yaşanan insani krizin yol açtığı ciddi göç dalgasıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Sınırların gönül coğrafyasında engel oluşturmaması gerektiğine inandığını dile getiren Şencan, “Bütün insanlık ailesini aslında bir insana benzetebiliriz. İnsan vücudunun bir organında meydana gelen yaralanma bütün vücudu etkileyebiliyor. Farklı ülkelerde yaşanan felaketlere karşı duyarsız kalınması globalleşen dünyada mümkün değil. Özellikle bizler tarihimizden ve kültürümüzden gelen bir duyarlılığın bilincindeyiz. Zulme uğrayan bir kişinin dini, ırkı, kavmi ve mensubiyeti hiçbir önem taşımıyor, insan olarak vazifemiz onlara sahip çıkmak ve yardımcı olmaktır. ” diye konuştu.

Toplantının ardından AA muhabirinin sorularını cevaplandıran Program Direktörü Dr. Günther Taube, Suriyeli mültecilere yönelik sürdürülen programın 2016 yılında başlatıldığını söyledi. AB'ye üye ülkelerin uygulayıcı kuruluşları aracılığıyla programı yürüttüklerini anlatan Taube, Türkiye'deki Suriyelilerin ve aynı zamanda Türk halkının dayanıklılığını güçlendirmek ve aralarındaki etkileşimi artırmak amacıyla çalışmalar yürüttüklerinin altını çizdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?