Sur’da zarar tespit çalışmaları başlıyor

ANKARA (AA) – Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, terör bölgelerindeki zarar tespit çalışmalarına ilişkin, “Pazartesi günü sayın valimizin talimatlarıyla birlikte ekiplerimizi Sur’a gönderiyoruz. Orada da zarar tespit çalışmalarına başlıyoruz.” dedi.

Sarı, Kanal24 Televizyonu’nun canlı yayınında, terörden zarar gören bölgelerin yeniden inşasına ilişkin bilgi verdi.

Türkiye’nin her bölgesinde özellikle insanların can ve mal güvenliği tehdit eden tüm alanların dönüşümü için bir çalışma başlattıklarının altını çizen Sarı, “Bugün biz yine bölgede terörden dolayı mağdur olan vatandaşlarımızın bulunduğu bölgelerde, operasyonların bittiği andan itibaren böyle bir çalışmayı başlatıyoruz. Başlangıç sebebi farklı olabilir ama bu çalışmayı Türkiye’nin her yerinde yapıyoruz.” diye konuştu.

Silopi, Cizre ve İdil’de kentsel dönüşüm çalışmasıyla vasıfsız olan alanları yaşam alanlarına çevirme hedeflerini hızlandırdıklarını belirten Sarı, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yapacakları çalışmanın bölgenin tarihi ve coğrafi yapısı bakımından biraz daha farklı yürütüleceğini belirtti.

Sur’la ilgili 2012 yılı öncesinde de çalışmalar yapıldığını hatırlatan Bakan Sarı, şöyle konuştu:

“Maalesef yerel yönetimlerin çeşitli sebeplerden dolayı bu işe ağırlık vermemesi süreci uzatmıştır. Bugün Sur’un içinde teröristlerin tuzakları ve el yapımı patlayıcılarla tahrip ettiği 6 mahallede operasyonlar sona erdi. Pazartesi günü sayın valimizin talimatlarıyla birlikte ekiplerimizi Sur’a gönderiyoruz. Orada da zarar tespit çalışmalarına başlıyoruz. Sur’da ekiplerimiz çalışmaya başlıyor, Silopi, Cizre, İdil’de yaptığımız zarar tespit çalışmalarını orada da yapacağız. Binalarımızı ‘az hasarlı’, ‘ağır hasarlı’ veya ‘yıkık’ olarak ayıracağız. Tabii ki orası biraz daha yapısı anlamında Silopi, Cizre ve İdil’den mimari dokusu daha farklı, çok iç içe geçmiş olan bir yapıya sahip. Ona göre Sur’daki tespit çalışmaları biraz daha farklı olabilir. Binaların birbirinden ayrılması, hak sahiplerinin birbirinden ayrılması biraz daha uzun sürebilir ama ekiplerimiz hazır, sahadayız. Tarihsel ve mevcut dokuyu koruyup, yeni yapılaşmayı da bu dokuya uygun halde yapacağız.”

Çalışmaları, koruma amaçlı imar planına uygun olarak yapacaklarına dikkati çeken Bakan Sarı, “İmar planında Sur’un içinde yeni yapılaşmanın kaç kat olacağından tutun da mimari özelliklerine kadar, kullanılacak malzemeye kadar, her türlü şartları net bir biçimde açıklanmış durumda. Bundan sonraki imar, inşa ve ihya çalışmaları koruma amaçlı imar planı çerçevesinde yapılacak.” ifadelerini kullandı.

– “Vatandaşlarımızın hiçbirini açıkta bırakmayacağız”

Sarı, bölgede evi zarar gören vatandaşların mağdur edilmeyeceğini bildirerek, kendi konutlarında yaşayan mal sahiplerine evleri oturulmayacak vaziyetteyse konut bedelinin eş değerinde konut verileceğini söyledi.

Kiracıların da mağdur edilmeyeceğini dile getiren Bakan Sarı, kirada oturanların, kira bedeli öder gibi ev sahibi olabileceğini anlattı. Tapusu olmadan gecekondu ya da barakada yaşayanların da oturdukları evin bedelinin peşinat olarak sayılarak, kira öder gibi uzun vadeli taksitlerle ev sahibi olabileceklerini ifade eden Sarı, “Terörden dolayı mağdur olan vatandaşlarımızın hiçbirini açıkta bırakmayacağız, hepsi için alternatif çözümlerimiz var.” diye konuştu.

Bölgede uygulanan acil kamulaştırma kararıyla ilgili Sarı, söz konusu illerde yaşayan vatandaşlara şöyle seslendi:

“Bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum; bugüne kadar devlet, vatandaşlarımızın kılına zarar verecek hiçbir işte bulunmadı. Bundan sonrası için yapılan bütün çalışmalar onların daha fazla mağdur olmasını engellemek için yapılan çalışmalardır. Lütfen bizlere inansınlar, güvensinler. Kafalarını karıştıran, kendilerini yanlış yönlendiren söylemlere inanmasınlar. Çünkü biz Türkiye’nin her yerinde yapıyoruz. Sur’da, Silopi’de Cizre’de de bunu yapacağız. Bugüne kadar bitirdiğimiz bütün çalışmalarımızda vatandaşlarımızın memnuniyeti söz konusudur. Onları kesinlikle ve kesinlikle konutsuz bırakmayacağız. Bizimle bir an önce uzlaşsınlar.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?