Su damacanalarına deniz kabuklarından kılıf

BALIKESİR (AA) – HAKAN FİRİK – Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yaşayan Alman tıp doktoru, midye, deniz salyangozu ve istiridye gibi yumuşakçaların deniz kıyısına vuran kabuklarından su damacanalarına kılıf yapıyor.

Aktif Sosyal Tüm Engelliler Dostları (ASTED) yöneticisi görme engelli Namık Tuncel ile evlenerek Ayvalık’a yerleşen Sandy Tuncel, hazırladığı kılıflarda, makrome ipi, deniz kabukları ve çeşitli boncuklar kullanıyor.

Tuncel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ayvalık’ta denizle iç içe yaşadıklarını vurgulayarak, canının sıkıldığı zamanlarda kıyıya vuran ilginç deniz kabuklarını topladığını ve bunları değerlendirmek istediğini söyledi.

Deniz kabukları, makrome ipi ve çeşitli boncuklar ile damacanalara dekoratif kılıflar hazırlamaya başladığını anlatan Tuncel, yaklaşık 1,5 günde bir kılıf ürettiğini belirtti. Tuncel, ürettiği bu kılıfların satışına da başlayacağını ifade ederek, “Tanesini 40-50 liradan satmayı planlıyorum. Damacana kılıfı yaparken deniz kabuklarının yanı sıra makrome ipi, boncuk, renkli cam boncuk, ahşap boncuk kullanıyorum. Tamamen doğal malzemelerle çalışıyorum. O an içimden hangisiyle çalışmak geliyorsa o malzemeyi kullanarak hazırlıyorum.” diye konuştu. Damacana kılıflarının dışında, çanta, kemer, duvar süsü de yaptığını belirten Tuncel, “Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Eşime ‘Türkiye’de yaşamak istiyorum ama denize yakın yaşamak istiyorum’ dedim.” ifadelerini kullandı.

– “Eşimle gurur duyuyorum” Sandy Tuncel’in eşi Namık Tuncel de eşinin Türkiye’ye gelip burada yaşamak istemesinden dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Ayvalık’ta güzel bir yaşam sürdüklerini ifade eden Tuncel, “Ben eşimle gurur duyuyorum. Türkiye’ye gelip burada yaşamak istemesinden dolayı. Millet Avrupa’ya gidip yaşamak ister ama benim eşimin Türkiye’ye gelmesi, benim ülkemde yaşama isteğinin olması, yaşayacağımız yer olarak Ayvalık’ı seçmesi beni çok mutlu ediyor.” dedi.

Tuncel, eşinin el sanatlarına ilgisinin olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Sahilde gezerken taş, deniz kabukları gibi kıyıdan bulduğumuz birçok şeyi topluyoruz. Onları gerekirse zımpara yapıp, macun, cila gibi malzemelerle temizleyip el sanatlarında, süslerde kullanıyoruz. Engelli kardeşlerimize de daha ‘hızlı şekilde topluma faydalı olsunlar’ diye eğitimler vermeye çalışıyoruz. Hem burada kendi hobisini değerlendirmiş oluyor hem de aynı zamanda engelli kardeşlerimize, evde oturan birçok annemiz var onlarla da bir araya geldiklerinde grup halinde el sanatları yapıyorlar. Türk örf ve adetlerinde olan birçok nakış var. Onları öğrenmiş oldu. Onları kombine ediyorlar ve ortaya çok güzel şeyler çıkıyor. Ben el sanatlarında o kadar becerikli değilim ama dikiş konusunda çok iddialıyım. Bu konuda elimden geldiği kadar eşime yardımcı olmaya çalışıyorum.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?