“Şirketlerin karı esnek iş gücü modeliyle artacak”

İSTANBUL (AA) – UĞUR ASLANHAN – Esnek iş gücü modeli alanında faaliyet gösteren Expertera’nın kurucusu Alp Sezginsoy, çalışma hayatında geleceğin trendi arasında gösterilen “esnek iş gücü modelinin” maliyet avantajı sağladığını ve zaman kazandırdığını belirterek, “Şirketler, tam zamanlı yerine alacağı isteğe bağlı bir uzman ile yüzde 50 ila 80 aralığında bir maliyet avantajı ve verimliliği elde ediyorlar. Yani bu iş modeli sayesinde maliyet düşüyor, karlılık artıyor.” dedi.

Sezginsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, esnek iş gücü modelinin, daha genel bir ifadeyle “talep üzerine” olarak ifade edebilecek “on demand” devriminin iş dünyasına geçişi olarak düşünülebileceğini söyledi.

Bu modelde bilgi paylaşımının demokratikleştiğini, firmaların dışarıda bulunan uzmanlık kaynaklarına ihtiyacı kadar eriştiğini dile getiren Sezginsoy, uzmanların da daha esnek bir şekilde çalışabildiğini ve kendi kariyerlerini kendilerinin inşa edebildiğini aktardı.

Sezginsoy, “Önümüzdeki 20 yıla nasıl ki endüstri 4.0 devriminin damgasını vurmasını bekliyorsak, bu yapısal dönüşümün ayrılmaz bir parçası da kaçınılmaz olarak tüm uzmanlık alanlarında esnek iş gücü olacak.” diye konuştu.

Esnek iş gücü alanında şirketlerin kurulduğunu anımsatan Sezginsoy, bu şirketlerin firmaların en üst düzey uzmanlık ve bilgi birikimine erişmesini, bu uzmanları ihtiyacı kadar, esnek şekilde, kendi iş gücü olarak değerlendirmesini sağladığını anlattı.

Sezginsoy, şirketlerin, kendi bünyelerinde sürekli bulunduramayacakları veya erişemeyecekleri uzmanlarla artık proje bazlı çalışabildiğini kaydederek, “Böylelikle en doğru bilgi ve uzmanlıklarla kararlar alabiliyor, bu kararları kendi firmasında uygulayabiliyor, hem de maliyet avantajı sağlıyor.” ifadesini kullandı.

Uzmanların ise bu iş gücü modeli sayesinde keyif aldıkları alanlarda farklı projelerde yer alma ve sektörlere katkı sağlama imkanı yakaladığını belirten Sezginsoy, networking fırsat ve tecrübelerin gelire dönüştürme imkanına dönüştüğünü bildirdi.

Sezginsoy, “Ve en önemlisi, uzmanlar kendi uzmanlıklarının sahibi ve işlerinin patronu olarak kariyerlerini yönetebiliyor, zamanlarını istedikleri gibi değerlendirme imkanını elde ediyor.” dedi.

– “Esnek süre ve bütçelerle proje bazlı çalışma”

Sezginsoy, firmaların en yetkin uzmanlarla sürekli olarak tam zamanlı çalışmasına ihtiyaç ve olanak olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

“Şirketler, o andaki ihtiyaçları doğrultusunda, uzmanlarla esnek süreler ve bütçelerde, proje bazlı çalışabiliyor. Bu projeler saatlik, günlük, haftalık, aylık ya da proje bazlı olabiliyor. Dijital çağ, talep üzerine ekonomi ve gelişen teknoloji, esnek iş gücü modeline hem hızlı ve kolay erişim sağlıyor hem de kaynakların paylaşılarak kullanımını teşvik ediyor. Bu model gelişmiş ekonomilerde müthiş bir hızla yükselişe geçti bile. Dünyanın en kurumsallaşmış ülkelerinden ABD’de bağımsız çalışan oranı şu an yüzde 40’a yaklaştı ve bağımsız çalışanlarının neredeyse yüzde 80’i bu modeli geleneksel istihdam modellerine tercih ediyor.

Diğer yandan, şirketlerin neredeyse yüzde 80’i kısa dönemli, proje bazlı çalışan sayılarını artırmayı planlıyor. Dünya geneli ile kıyaslayacak olursak, Türkiye’de de son bir senede çok ciddi bir atılım olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün.”

– “Maliyet düşüyor karlılık artıyor”

Sezginsoy, bu modelin gelecek yıllarda Türkiye’de de dünyada da çok daha hızlı ilerleme kaydedeceğinin altını çizerek, iş yapış şekillerinde köklü değişimler yaşanacağını, firmaların buna hızlıca adapte olması gerektiğini, adapte olmayanların rekabet avantajlarını yitirmeye başlayacağını söyledi.

Esnek iş gücü modelinin hem firmalara hem de uzmanlara çok sayıda fayda sağladığını dile getiren Sezginsoy, firmalar talep ettikleri proje bazlı uzmanlığa hızlı erişim imkanı tanıdığını, kendi bünyesinde sürekli bulunduramayacağı en iyi uzmanlıktan yararlandığını aktardı.

Sezginsoy, “Esnek iş gücü modeli maliyet avantajı sağlıyor ve zaman kazandırıyor. Şöyle ki; şirketler, tam zamanlı yerine alacağı isteğe bağlı bir uzman ile yüzde 50 ila 80 aralığında bir maliyet avantajı ve verimliliği elde ediyorlar. Yani bu iş modeli sayesinde maliyet düşüyor, karlılık artıyor.” diye konuştu.

– “Türkiye’de ivme kazanmaya başladı”

Sezginsoy, esnek iş gücü modelinin neredeyse her durumda şirketler için bir avantaj sağladığını belirterek, büyümekte olan bir firmanın artık insan kaynakları, finans, ya da pazarlama gibi temel iş fonksiyonlarındaki iş gücü eksikliklerinden yakınmayacağını söyledi.

Daha spesifik uzmanlık gerektiren durumlarda kısa süreli anlaşma ile kişinin uzmanlığından faydalanarak başarının püf noktalarının hızlıca öğrenilebileceğini aktaran Sezginsoy, yeni pazarlara giriş ve yeni bir ürün geliştirme gibi uzmanlık isteyen konuları bunlara örnek gösterdi.

Sezginsoy, bu modelin Türkiye’de de ivme kazandığını kaydederek, kendi platformlarını kullanan müşteri oranının yüzde 90’ın üzerinde olduğunu aktardı.

Kurumsal şirketlerin, hızla büyüyen orta ve küçük ölçekli yenilikçi firmaların, startupların, yatırım fonlarının, danışmanlık firmalarının bu modeli kullanmaya başladığını dile getiren Sezginsoy, “Şu ana kadar teknolojiden perakendeye, finanstan otomotiv ve tarıma kadar her sektörden binden fazla proje tamamladık. Platformumuzda her sektör, konu ve coğrafyadan 15 bini aşkın yetkin uzman var.” diye konuştu.

Sezginsoy, halihazırda yeni nesilin yüzde 80’inin çalışma hayatında esneklik talep ettiğini ve firmaların da bunun önemini fark ettiğini belirterek, “Esnek iş gücü platformlarının 2025 yılında dünyada 2,7 trilyon dolarlık bir hacim yaratacağına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye’de gelecek 10 senede 8 milyar dolarlık bir pazar olacağını öngörüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?