Sazı hep yanında oldu

TBMM (AA) – MELTEM ÖZTÜRK – CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, sazı eline ilk aldığında boyundan uzundu; oyuncağı yerine sazı vardı; doktor oldu, milletvekili oldu, sazı da hep yanında oldu.

Ünsal, "Anadolu'da çok çocuklu ailelerde çocuklara kavga etmemesi için oyuncak verilirken, bize de verilen oyuncak sazdı. Herkese araba verilir, bize de saz verildi." diyerek, AA muhabirine, sazla tanışmasını anlattı.

Saz çalmaya 6-7 yaşlarında başlayan Ünsal, bağlamayı eline aldığında kendisinden uzun olduğunu, bir sandalyeye koymak zorunda kaldığını söyledi.

Saza yatkınlığını Sivas Divriği doğumlu olmasına da bağlayan, büyüklerinin köy köy gezip, yaşlılardan eski türküleri kayıt etmesinden etkilenen Ünsal, babasının aldığı teyple, elinde mikrofonuyla kendisi de aynısını yaptı. Ünsal, bir köyde Celal dededen dinlediği türküyü, notaya aktarıp, derleme olarak TRT repertuvarına kazandırdı.

"Armut dibine düşüyor" diyen Ünsal'ın iki oğlu da saz çalıyor. Ünsal, "Çoçuklarım okurken onlara, 'Küçük İbo' diyorlardı. Ben de onlara, 'Bu onur kırıcı bir şey değil, o bizim yapımız, bir gerçeğimiz. Onlar gibi popu da biliyorsunuz ama türküyü de biliyorsunuz' dedik." ifadelerini kullandı.

– "Başarılı olmak zorundaydık"

Yaşam hikayesi de zorluklarla dolu olan Ünsal'ın, Divriği'de şoför olan babası çocuklarını okutmak için Ankara'ya taşınma kararı aldı. Altındağ'da, Karşıyaka'da gecekondularda yaşayan Ünsal, 4 kardeşiyle birlikte bir odada büyüdü.

Babasının kendilerini okutmak için dolmuş şoförlüğü yaptığı Ünsal, "Bizler de başarılı olmak zorundaydık. Çünkü bizim geleceğimizi tayin eden bir fabrikamız, iş yerimiz yoktu. Bizler de okumaya çalıştık." dedi.

Ekonomik şartlar nedeniyle doktora ilk kez lisede giden Ünsal, daha sonra kendisi doktor oldu, yine doktor olan eşiyle tıp merkezleri açtı.

Doğduğu bölge fakir olduğu için fakirleri de unutmayan Ünsal, tıp merkezlerinde "Haftada bir gün halk günü yapacağız, ücretsiz bakacağız" diyerek, bugüne kadar 1 milyonun üzerinde hastaya yardımcı oldu.

Daha önce radyo işletmeciliği de yapan Ünsal, bu dönemi şöyle anlattı:

"Ülkenin düştüğü sıkıntılı süreçten ben de etkilendim. Ergenekon olayı çıktığında, ülkenin kötü dönemlerini yaşatan FETÖ olayı beni de etkiledi. Beni de içeriye atmaya çalıştı, iddianamede ben de vardım. Daha sonra zorunlu olarak radyoyu sattım. FETÖ'nün sıkıntısından kurtulduk."

Daha sonra siyasete atılmaya karar veren, 1999'da CHP'den milletvekili adayı olan Ünsal, Ankara ikinci bölgeden önseçimle 1. seçildi ancak partisi barajı aşamadığı için parlamentoya giremedi.

Son seçimlerde CHP'den Ankara milletvekili olarak Meclis'te yer alan Ünsal, aynı zamanda hekimliği devam ettiriyor, yasal olarak sorun olmadığı için her gün 10.00-12.00 saatlerinde hastalara bakmaya devam ediyor.

– Hayvanlarını kendisi besliyor

Divriği'deki köyünü unutmayan Ünsal, bu yaşantısını Ankara'daki çiftliğinde de sürdürmeye çalışıyor. Çalışma stresini, çiftliğindeki midilli, poni, kuzu, koyun, tavuk, kaz, kedi, Kangal köpekleriyle atan Ünsal, hayvanlarını eliyle besliyor.

Hafta sonlarını burada dostlarıyla geçiren Ünsal, "Can dostum" dediği Musa Eroğlu ile saz çalıyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?