“Sağlıklı Doğum Sağlıklı Yaşam” sempozyumu

KONYA (AA) – Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, “Türkiye’de anne ölüm hızı 2015’te 13,7’ye, bebek ölüm hızı ise binde 7,6’ya geriledi. Dünya üzerinde, öncesinde çok yüksek olan bu oranlarımızı bizim kadar kısa sürede ve az sağlık harcamasıyla, çok az sağlık çalışanıyla gerçekleştirebilmiş ikinci ülke yok.” dedi.

Davutoğlu, Konya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin bir otelde düzenlediği, “Sağlıklı Doğum Sağlıklı Yaşam” sempozyumun açılışında, konuşmasına Gaziantep ve Diyarbakır’da meydana gelen terör saldırılarında şehit düşen güvenlik güçlerine rahmet dileyerek başladı.

Konya’da tıp alanındaki gelişmelerin ve normal doğumun konuşulmasından büyük mutluluk duyduğunu aktaran Davutoğlu, sağlıklı yaşamın sağlıklı doğum ve gebelikle başladığını vurguladı.

Davutoğlu, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası rakamlarına göre 1960 yılında dünya nüfusunun 3 milyar olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“1980’de 4,4 milyar olan dünya nüfusu, geçen yıl 7,3 milyara ulaştı. Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara ulaşacağı hesaplanıyor. Ülkemizin nüfusu ise 31 Aralık itibarıyla 78 milyon 741 bin 53 oldu. TÜİK rakamlarına göre ülkemizde canlı doğan bebek sayısı 2014’te 1 milyon 345 bin 86 iken, geçen yıl 1 milyon 325 bin 183 olarak gerçekleşti. Oranda çok az bir düşüş oldu. Toplam doğurganlık hızı 2014’te 2,18’den 2015’te 2,14’e geriledi. Nüfus yenilenme oranının 2,1 olduğunu aklımızda tutarsak, doğurganlık hızı düşmesine rağmen nüfusumuzun yenilendiğinden rahatlıkla bahsedebiliriz.”

Doğum hızının azalmasına karşın sağlıklı yaşam imkanlarının arttığına dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye’nin nüfusunun giderek yaşlandığını ifade etti.

Davutoğlu, son yıllarda ortaya konulan ilerlemenin devamı için sağlıklı nesillere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Sağlıkla ilgili her unsurun, kadınların, annelerin, sağlık politikalarını üreten bürokratlarımızın ve sağlık personelinin dayanışma içerisinde bu programı gerçekleştirmesi çok önemli. Bu salonda bu unsurların buluşmasından büyük memnuniyet duydum. İyileşen sağlık göstergelerimizin, iyi, daha daha iyi olması için önünde hiçbir engelin bulunmadığını düşünüyorum. Türkiye’de anne ölüm hızı 2015’te binde 13,7’ye, bebek ölüm hızı ise binde 7,6’ya geriledi. Dünya üzerinde, öncesinde çok yüksek olan bu oranlarımızı bizim kadar kısa sürede ve az sağlık harcamasıyla, çok az sağlık çalışanıyla gerçekleştirebilmiş ikinci ülke yok. Elbette bu konuda sağlık çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Sağlıklı yaşam, sağlıklı gebelik ve doğumla başlar.”

Türkiye’de, hastanede doğum oranının yüzde 98’e ve bebek izleme oranının da yüzde 99’a çıktığına değinen Davutoğlu, 71 ildeki 234 sağlık tesisinde riskli gebelikler için anne oteli hizmetinin verilmeye başlandığını hatırlattı.

– “İki şey bana büyük heyecan veriyor”

Davutoğlu, her doğumun bir mucize olduğuna işaret ederek, “Ne kadar çok doğuma şahitlik edersek edelim, hayatın başlangıcına şahitlik etme heyecanını daima ilk günkü gibi hissederiz. İki şey bana büyük heyecan veriyor; birincisi anne adayının bebeğinin ilk kalp atışlarını kendisine dinletmek, ultrasonda resmini göstermek. İkincisi de bir doğum anında bebeği annenin göğsüne vermek. İnsan hayatının değerini ve her canın azizliğini belki de en iyi biz biliriz.” diye konuştu.

– “Gerekmedikçe sezaryen yapılmaması son derece önemli”

Gebe okullarının sayısının artmasından büyük mutluluk duyduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Gerekli olduğunda, müdahaleleri yapmak gerekir. Sezaryen de elbette müdahalelerin en önemlilerinden birisi. Gerektiği zaman sezaryene ulaşma da anne ve bebeğin en önemli haklarından bir tanesi. Anne-bebek bağlanmasının ve takip eden süreçte emzirmenin başarısının normal doğumlarda daha yüksek olduğunu biliyoruz. Birçok neden bize, gerekmedikçe sezaryen yapmamamızı ortaya koyuyor. Doğum süreci başlamadan yapılan sezaryenlerin emzirmeyi ve bebeğin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini araştırmalar bize gösterir. Gerekmedikçe sezaryen yapılmaması son derece önemli.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?