RÖPORTAJ: “Zarifoğlu çocukluğundan şiirine gidecek yolları bilen bir şairdir”

İSTANBUL (AA) – SAADET FİRDEVS APARI – Çocuk Vakfı'nın kurucusu ve yazar Mustafa Ruhi Şirin, 33 yıl önce vefat eden, çocuk edebiyatına da unutulmaz eserler kazandıran şair Cahit Zarifoğlu' için, "Zarifoğlu, ince yolculuklardan çocukluğuna ve çocukluğundan şiirine gidecek yolları bilen bir şairdir. Mekan olarak çocukluktan uzaklaşsa da çocukluk dürbünü olan, hayret penceresi açık kalanlardandır. Şiiri, çocukluk mevsimlerinin izlerini taşır." dedi.

Zarifoğlu'nun ilk çocuk romanı "Serçekuş", 1983'te Akabe yayınlarından çıktı. Başarılı edebiyatçının kaleme aldığı "Yürekdede ile Padişah" adlı çocuk kitabı ise 1984'te Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülüne layık görüldü.

Mustafa Ruhi Şirin, yakın arkadaşı olan Cahit Zarifoğlu'na ve onun eserlerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

– "Çocukluğun ve iç acının gövde olduğu bir şiirdir Cahit Zarifoğlu şiiri"

Soru: Cahit Zarifoğlu’nun vefatının üzerinden 33 yıl geçti. Zarifoğlu, yazdıklarıyla toplumun birçok kesimini etkilemiş, çoğu insanda iz bırakmış bir yazar. Yetişkin edebiyatının yanı sıra çocuk edebiyatıyla ilgili eserler veren Zarifoğlu'nun çocuklara bakan yönüne ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

Mustafa Ruhi Şirin: "Cahit Zarifoğlu'nun şiiri ve edebiyatı, çocuk gövdeli şiirin ve edebiyatın uzağında değil. Zarifoğlu şiiri, acı, baba-oğul çatışması, aşk, metafizik ve çocuk gövdeli bir şiirdir. Modern Türk şiiri içinde, çocukluğun ve iç acının gövde olduğu bir şiirdir Cahit Zarifoğlu şiiri. 'İşaret Çocukları' ile oluşmaya başlayan bu şiir, baba-oğul çatışmasının sona erdiği 'Korku ve Yakarış' ile 'Ağaçkakanlar'da acılardan uzaklaşır ve sonra, Zarifoğlu'ndan, 'Bolluk ve genişlik, derinlik denizine kapılanır çocuk.'

Zarifoğlu son döneminde, 'Başka bir kalbe başlıyor denizin çocukları' dizesiyle işaretini verdiği gibi, şiirini de edebiyatını da çocuğa açar yeniden. 'Gülücük'te, 'Ağaç Okul'da olduğu gibi, 'Serçekuş', 'Ağaçkakanlar', 'Küçük Şehzade', 'Katıraslan', 'Motorlu Kuş', 'Yürekdede' kitaplarında, 'Dinç bakan bir çocuktur,' Zarifoğlu. Buna karşın, çocukların da okuduğu bu kitaplarda, 'Acılarıma da kardeş olur musun?' diye seslenir çocuğa. Zarifoğlu'na göre, çocuk havadan anlar. Kendi söylemiyle vurgulamak gerekirse, çocuk kitabı yazmayı, 'çocuk safiyetini giyinmek' olarak ifade ediyor.

Cahit Zarifoğlu'nun çocuklarla ilgisinden önce, uzatmalı bir çocuk olma durumu daha önceliklidir. Çocukken ve büyüdüğünde masal anlatmayı seven romantik bir çocuk olduğunu sık sık anlatırdı. Çocuklarının doğmasıyla birlikte çocuk kitabı yazmaya başladığını biliyoruz. Zarifoğlu'nun çocuk kitaplarının yaş sınırı yoktur. Bu nedenle 'Gülücük' ve 'Ağaç Okul' şiir kitapları dışındakiler ana akım çocuk edebiyatı geleneğine dahil değildir. Bu kitapların çocuklar tarafından okunmasının nedeni ise tema ve konularının olağanüstü anlatılar içeren roman, sanat masalı ve fantastik türlerinde yazılmış olmalarındandır. "

– "Çocuk edebiyatı dizisi hazırlama düşüncesiyle heyecanlanırdı"

Soru: "Güneşe Yol Yapan Çocuk/Cahit Zarifoğlu" kitabınızda, "Çocuk kitabı yazdığı yıllarda iki ray gibi yan yana yürüdük." ifadelerini kullanıyorsunuz. Bize birlikte yürüdüğünüz bu yolda neler yaşadınız?

Mustafa Ruhi Şirin: "Cahit Zarifoğlu ile Mavera dergisinin ilk yıllarında tanışmıştık. O yıllarda ikimiz de Ankara'daydık. 1981'de İstanbul Radyosuna geldikten iki yıl sonra Cahit Bey de aynı radyoda göreve başladı. Vefatına kadar hafta içi günlerde çok sık görüşüyorduk. Radyo için çocuk oyunları yazmak isteyince görüşmelerimiz sıklaştı. Çok az çocuk klasiği ya da kanonik kitap okuduğunu fark edince, 20 kadar ana akım çocuk edebiyatı kitabı okumasını önerdim. Fazıl Hüsnü Dağlarca 'Çocuklarda' dizisinden birkaç kitap okuyunca 'Gülücük' şiir kitabını iki haftada yazdığını hatırlıyorum.

Zarifoğlu'nun ikinci İstanbul dönemi BE Yayınları ve Dörtyaprak Edebiyat Dergisi için hazırlık yaptığı günlerdi. O yıllarda hazırladığım çocuk edebiyatı dizisinde müstear adlarla birkaç kitap hazırlamıştı. Kuracağı yayınevi için de çocuk edebiyatı dizisi hazırlama düşüncesi nedeniyle vefatına kadar bu hayalleri anlatırken heyecanlanırdı. Hayat uzun ömür kısa, insanın her hayali gerçekleşmiyor…"

– "Zarifoğlu, poetik cesaretle yazdığı çocuk kitaplarıyla ergin çocukların yazarıdır"

Soru: Yazdığı çocuk kitapları sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap ediyor. Zarifoğlu'nun Mavera dergisinin "Okuyucularla" bölümünde bir okuruna, "Lütfen dünyaya, eşyaya ve insana bir çocuğun merakı ve sevgisi ile bakar mısınız? Rica ediyorum." yazdığını da biliyoruz. Bu bilgilere bakarak onun her yetişkinde de bir çocuk ruhu gördüğünü söyleyebilir miyiz? Bu konuda konuşmuş muydunuz kendisiyle?

Mustafa Ruhi Şirin: "Şair Cahit Zarifoğlu'nun çocuğa yönelik yazarlık tutumunu birkaç yazar üzerinden açıklamak isterim: Zarifoğlu'nun çocuk kitaplarının Dostoyevski'de olduğu gibi, her yaş grubu ve sınıftan okuru vardır. Zarifoğlu da Saint-Exupery gibi, pedagojik dilden önce estetik dil dizgesini tercih etmiştir. Behrengi (Samed), çocukların dünyasında yetişkinleri anlatmayı tercih eder. Zarifoğlu ise yetişkinlerin dünyasını çocuklara anlatır.

Cahit Zarifoğlu'nun çocuk kitapları, şair bakışının yansıdığı, kendine özgü bir çocuk kitabı yazarlığıdır. Zarifoğlu’nun çocuk kitabı yazarlığı hem çocukta kendini açıklayan hem de çocukta kendini gerçekleştiren bir yazarlık biçimidir. Sonuç olarak, Zarifoğlu, poetik cesaretle yazdığı çocuk kitaplarıyla ergin çocukların yazarıdır. Türkçe çocuk edebiyatında poetik cesareti gösteren çok sayıda şairden söz edebiliriz. Modern dönemde Orhan Veli, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cemal Süreya, Ülkü Tamer, Kemal Özer, Refik Durbaş, Süreyya Berfe, Abdülkadir Budak, Müslim Çelik, Ali Akbaş, Mevlana İdris, Gökhan Akçiçek, Tacettin Şimşek, Zeynel Beksaç, Bestami Yazgan, Ahmet Efe, Yusuf Dursun, Hasan Demir, Mustafa Ökkeş Evren, Vural Kaya, Betül Tarıman, Ahmet Günbaş, Haydar Ergülen ilk aklıma gelen şairler oldu. Bu şairler poetik cesaretleri sayesinde iz bıraktılar çocuk edebiyatımızda."

– "Zarifoğlu çocukluğundan vefatına kadar anlatıcı bir zihne sahipti"

Soru: Zarifoğlu'nun "Serçe Kuş"u yazdığında henüz "Şeker Portakalı"nı okumadığını yine sizin yazılarınızdan biliyoruz. Ayrıca modern çağda, masalların anlamını yitirmesi hakkında konuşmalarınız olduğundan söz ediyorsunuz tuttuğunuz günlüklerinizde. Yazdığı masalları bu iki bilgi ışığında nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa Ruhi Şirin: "Modern dünyada geleneksel anlatılar yanında, şiir, edebiyat ve sanatın işlev değişimine uğradığı dikkate alınmadan modern edebiyatı, sanatı ve çocuk edebiyatını konuşamayız. Zarifoğlu geleneksel masalın yapısı ve örgülerinden yararlansa da geçmiş zaman masallarına ilgi duymazdı. 'Küçük Şehzade' kitabındaki metinler sanat masalıdır. 'Ağaçkakanlar' psikanalitik türde bir roman, 'Katıraslan' ve 'Motorlu Kuş' da masal değil fantastik türde kitaplardır.

Olağanüstü anlatılara yatkın bir sanatkar tutumu olan Zarifoğlu, çocukluğundan vefatına kadar anlatıcı bir zihne sahipti. Çocukluk arkadaşlarından çocuklarına kadar hep bu zihin durumuyla anlatıcılığını sürdürmüştü. Anlattıklarının çok azını yazdığını söyleyebilirim. Genç yaşta vefat edince, çocuk kitabı yazarlığı yarıda kalmış oldu."

– "Zarifoğlu, çocukluk dürbünü olan hayret penceresi açık kalanlardandır"

Soru: Sizin ifadenizle, "Zarifoğlu çocukluğun izinde koşmuştur hep. Çocukluğunu büyüterek koruması, çocuk saflığında çoğalması Zarifoğlu'nun portresini verir bize". Zarifoğlu'nda bulunan çocukluğun izleri nerelere ilerledi?

Mustafa Ruhi Şirin: "Zarifoğlu ince yolculuklardan çocukluğuna ve çocukluğundan şiirine gidecek yolları bilen bir şairdir. Mekan olarak çocukluktan uzaklaşsa da çocukluk dürbünü olan hayret penceresi açık kalanlardandır. Şiiri, çocukluk mevsimlerinin izlerini taşır. Zarifoğlu bunu, 'gelecekte çocukta olmak için' çok önemsemiştir şiirinde ve çocuk kitaplarında. Kanımca, 'Güneşe yol yapan çocuktur Zarifoğlu. Çünkü, 'Güneş hep aynı artist çocuktu.'

Zarifoğlu şiirinde çocuk gövdesi hem çocuk ve çocuklukla yüzleşme hem de bir meydan okumadır dünyaya. Çocuk acıları karşısında, bir hatırlayış ve bir isyanı buluruz dizelerinde. 'Ağaçlara kılıçlara benzer çocuklar, iterler erikleri. Her şeyim çocukluğum' diyebilmiş, 'Ben güvercin saçlı çocuktum,' aydan anlayan şair bir çocuktur Zarifoğlu.

Zarifoğlu'nun şiiri ve poetikası henüz sözünü ettiğim şiir gövdeleri üzerinden incelenmemiştir. Çocuk ve çocukluğun şiiri yanında çocuk kitaplarının önemli beslenme kaynaklarından olduğunu söyleyebilirim."

– "Çocuklarının yüzlerini ve ellerini resim defterine çizen ve cebinde taşıyan bir babaydı"

Soru: Zarifoğlu'nun sizi en çok etkileyen şiirleri hangileridir?

Mustafa Ruhi Şirin: "İyi şairlerin şiirlerinden seçmek zordur. Şiirinin olgunluk boyutu yanında, zamana karşı direnebilecek, bütün yönleriyle Zarifoğlu şiirini yansıtan ve ağırlıklı olarak çocuk temalı en önemli 10 şiiri bence şunlardır: Aylak Göz, Kutsal Mavi Çocuk Şiiri, İşaret Çocukları, Toprak, Meç, Kuşak, Çocuğan, Yanma, Kartal Ölüsü, Acılarıma da Kardeş Olur musun…"

Soru: Zarifoğlu'nun evlatlarıyla olan muhabbetine dair hatırınızda neler yer etti?

Mustafa Ruhi Şirin: "Cahit Zarifoğlu'nın ikinci İstanbul döneminde kanımca en yakın arkadaşları eşi ve çocukları olmuştu. Çocuklarının yüzlerini ve ellerini resim defterine çizen ve cebinde taşıyan bir babaydı Zarifoğlu. Her hafta sonu çocuklarıyla gezdiğini biliyoruz. O günleri yansıtan en önemli kitabıysa Gülücük şiir kitabıdır. Çocuk bakışı ve çocuk dilinin yansıdığı bu kitap, Zarifoğlu'nu modern çocuk edebiyatı şairi kabul etmemizi sağlayan şiir kitabıdır. Zarifoğlu çocuğa şiirle ve edebiyatla ulaşmanın zor olduğunu bilen bir şairdir. Zarifoğlu haklı: Kolay mı çocukla konuşmak?"

– "Cahit Zarifoğlu şiiri bir durak, açık kapıdır"

Soru: Zarifoğlu çizgisinin günümüz gençlerindeki karşılığı nedir sizce?

Şirin: "Cahit Zarifoğlu 1970 sonrası kuşağı cesaretlendirmiş bir şair ve yazardı. Bir dergi çevresinde okuyucularla yakından ilgilendiği gibi, birçok gencin hangi alanda yazı yazması gerektiği yönünde de belirleyici oldu. Bugün her çevreden şair için genç bir şiir olarak Cahit Zarifoğlu şiirinin bir durak, açık kapı ve ortak kabul durumuna geldiğini söyleyebilirim…"

Soru: Her yıl 7 Haziran'da Küplüce’deki mezarı başında anma düzenleniyor. Siz neler hissediyorsunuz? Yıllar özleminizi artırıyor mu?

Mustafa Ruhi Şirin: "Cahit Zarifoğlu'nun vefatından bu yana Çocuk Vakfı, her 7 Haziran'da ailesi, çocukları ve dostlarıyla vefa ödevi için Küplüce Mezarlığı'nda bir araya gelmeye özen gösterdi. Yedi Güzel Adam söyleminin politik duruma gelmesi ve bu isimlerin araçsallaştırılması nedeniyle bu buluşmalara ara vermeye karar verdik. Vefat eden şair ve yazarlar, okundukça dünya yolculuklarını sürdürür. Zarifoğlu’nu özledikçe kitaplarını okuyorum…"

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?