İSTANBUL (AA) – Renault Grubu, performans ve inovasyonun önemli bir etkeni olarak yeni çevre ve toplumsal sorumluluk stratejisi Renaulution'ı stratejik planına dahil ediyor.
Renault Grubu açıklamasına göre, Grup, Yıllık Genel Kurul Toplantısında Yönetim Kurulunun desteğiyle kurumsal sosyal sorumluluk politikası yol haritasını ve bunun Renaulution stratejisindeki rolünü açıkladı.
Buna göre, yeni mekanizmaların uygulamaya geçirilmesi üzerine kurulu bu politika, Grubun dönüşüm stratejisini gerçekleştirmesine ve performans hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak. Politika, şirketin faaliyetleriyle derinden ilişkili üç ana dayanak noktası olarak, ekolojik dönüşüm, müşterilerin yollardaki ve çalışanların iş yerlerindeki güvenliği ile istihdam edilebilirliği geliştirerek daha fazla kadın iş gücü yaratma üzerine kurulu.
– "Grubumuzun dönüşümüne katkıda bulunurken misyonumuzu somut bir hale getiriyor"
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Renault Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Luca de Meo, "Çevresel ve toplumsal sorumluluğumuzu Renaulution'ın bir parçası olarak görüyoruz. Karbon ayak izini azaltma, ürettiğimiz araçları kullananların ve iş yerinde çalışanlarımızın güvenliği ve kapsayıcılık konusundaki kararlılığımız, stratejik hedeflerimizle örtüşürken değer yaratma amacımızı destekliyor. Şirket içinde oluşturulan ekiplerle, inovasyon ve dayanışma ilkelerimize uygun olarak geliştirilen bu eylem planı, yönetim kurulunca da destekleniyor ve faaliyetlerimizin bir parçası haline geliyor. Bu taahhütler, Grubumuzun dönüşümüne katkıda bulunurken misyonumuzu somut bir hale getiriyor." ifadelerini kullandı.
– Elektrikli araçların Avrupa'da 2025'e kadar satışların yüzde 65'ini oluşturması hedefleniyor
Açıklamaya göre, araçların elektrikli hale getirilmesine ilişkin taahhütlere ek olarak Grup, Renault marka elektrikli araçların Avrupa'da 2025'e kadar satışların yüzde 65'ini, 2030'a kadar ise yüzde 90'ını oluşturmasını ve 2040 itibarıyla Avrupa'da, 2050 itibarıyla ise tüm dünyada sıfır karbon salınımını amaçlıyor.
2005 yılından bu yana Grup, araçlarının tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel ayak izini azaltmayı taahhüt ediyor ve 2025 ve 2030 için ölçülebilir hedeflerle karbonsuz hale gelme çabalarını artırıyor.
Yeni ekolojik geçiş girişimleri kapsamında Grup, halihazırda tedarik karbon ayak izinin yüzde 90'ını oluşturan altı bileşene (çelik, alüminyum, polimerler, elektronik, lastikler ve cam) odaklanarak tedarik karbon ayak izini azaltmayı taahhüt ediyor. Ekosistemin tamamını daha fazla sürdürülebilirlik üretmeye teşvik etmek için karbon fiyatlandırması uygulanacak. Grup, 2030 yılına kadar satın alımlarıyla ilişkili karbon ayak izini yüzde 30 azaltmayı hedefliyor.
Montajı Fransa'da karbon emisyonsuz enerji kullanılarak yapılan ve 2025'te piyasaya sürülecek R5, (2020 yılında ZOE modeline oranla) karbon ayak izinde en az yüzde 20 düşüş sağlayan daha sürdürülebilir bataryalara sahip olacak. Grup, bu hedefin ötesinde madenlerin sorumlu ve sürdürülebilir bir biçimde tedarik edilmesini sağlamak için çalışıyor. Bu çalışmalar, kapalı devre bataryalarda bulunan metallerin (kobalt, nikel, lityum vs.) geri dönüşümü için Veolia ve Solvay ile yapılan iş birlikleriyle paralel bir biçimde yürütülüyor.
Grup üretim tarafında ise dünya genelinde tesislerinin emisyonlarını (2019 değerlerine oranla) yüzde 50 düşürmeyi amaçlıyor. Şirket, bu hedefe ulaşmak için sanayi tesislerine 20 milyon avro yatırım yaparak, elektrik faturalarını azaltma ve emisyon sınırlarını ihlal cezaları ödemek zorunda kalmama yoluyla 90 milyon avroya kadar tasarruf edecek. Electro-Northpole tesisleri 2025 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfırlarken, bunu 2030 yılına kadar Avrupa'nın diğer yerlerindeki tesisler takip edecek.
Ayrıca Renault Grubu ilk iklim raporunu da yayınladı. Rapor, Grubun sıfır karbon salınımı kararlılığı ve 2025-2030 için öne çıkan eylemler ve taahhüt aşamalarını özetliyor. İklimle İlgili Finansal Bildirimler Görev Gücü (TCFD) tarafından yayınlanan yönergeleri uygulanırken, söz konusu belgeye "https://group.renault.com/wp-content/uploads/2021/04/climate-report-renault-group.pdf" adresinden ulaşılıyor.
– Müşterilerin yollardaki ve çalışanların iş yerlerindeki güvenliği
Açıklamaya göre, trafik kazası sayısını azaltmak için Grup, kazaların önlenmesi ve acil durum hizmetlerinin desteklenmesi olmak üzere iki temel etken üzerine kurulu bir çalışma yürütüyor.
Önleyici güvenlik programı "Algılama, Yönlendirme ve Eyleme Geçme" şeklinde üç ana bileşenden oluşuyor. "Algılama" kapsamında, "Güvenlik Puanı" ile sürüş güvenliğini teşvik etmek için araç üzerinde bulunan sensörler yardımıyla elde edilen sürüş verileri analiz edilecek. "Yönlendirme"de, "Güvenlik Koçu" uygulamasıyla yol ve trafik verileri işlenerek sürücülere yol üzerindeki potansiyel riskler bildirilecek ve riskli bölgelerle ilgili gerçek zamanlı uyarılar verilecek.
"Eyleme Geçme" kapsamında ise bir tehlikenin (fazla tehlikeli bir dönüş, direksiyon hakimiyetinin uzun süre sağlanamaması, uykulu olma vs.) net bir biçimde tespit edilmesi durumunda, bir mekanizma otomatik olarak devreye girecek. Böyle durumlarda, "Güvenlik Muhafızı" sayesinde araç yavaşlayarak güvenli sürüş moduna geri dönecek.
– Megan-E'ye hız sınırlayıcı geliyor
Açıklamaya göre, 2022 itibarıyla Megane-E, fabrika çıkışında etkinleştirilmiş otomatik bir hız sınırlayıcıyla gelecek. Aracın hız üst sınırı 180 km/saat olacak. Seyir hızı araçlara göre de sınırlandırılacak olup, en fazla 180 km/saat olabilecek.
Son olarak Grup, acil durum müdahale süresinin kısaltılmasını ve kaza durumunda acil durum personelinin araca kolay erişmesini sağlamak amacıyla Avrupa'da piyasaya sürülecek tüm modellerde "itfaiye erişimi" ve "kurtarma kodu şeklinde iki inovasyon gerçekleştirdi.
Grubun, Güvenlik Plan'ı ayrıca Grup çalışanlarına yönelik taahhütler de içeriyor.
