“Pediatrik Beyin Tümörlerinde Görüntüleme” konferansı

KOCAELİ (AA) – Teksas Üniversitesi Radyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korgün Koral, “Pediatrik beyin tümörlerinin tetkik, tedavi ve tedavi sonrası için ben Türkiye ile ABD arasında çok fazla fark görmüyorum. Rahatlıkla gelişmiş ülkelerle aynı seviyede olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

KOÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen “Pediatrik Beyin Tümörlerinde Görüntüleme” konferansında konuşan Koral, görüntüleme teknolojilerinin geçmişi, bugünü ve geleceğiyle ilgili bilgiler verdi.

Korgün Koral, konferansın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk çağı beyin tümörlerinin erişkin beyin tümörlerinden çok farklı olduğunu söyledi.

Çocuklukta görülen tümörlerin daha çok vücudun gelecekteki oluşumunu sağlayacak hücrelerden kaynaklanan embriyonel tümörler olduğunu anlatan Prof. Dr. Koral, “Bunların bir kısmı çok daha öldürücü şekilde seyrediyor fakat son yıllarda tedavide yaşanan gelişmelerle, eskiden tamamen öldürücü olan tümörlerde artık uzun süre hayatta kalmalar sağlanabiliyor.” diye konuştu.

Koral, artık problemin çocukların hayatta kalması değil, hayatta kalanların yaşam kalitesinin nasıl olacağıyla ilgili olduğuna dikkati çekerek, “medulloblastoma” denen bir embriyonel beyin tümörü olduğunu, eskiden tamamen öldürücü olan bu tümörün şu anda yüzde 90 civarında 5 yıllık sağ kalıma ulaşıldığını bildirdi.

– “Artık çok daha kolaylıkla tanı koyabiliyoruz”

MR teknolojisinin Türkiye’ye 1980’lerin ikinci yarısında geldiğini anımsatan Korgün Koral, şunları kaydetti:

“Son 25-30 yılda dramatik bir gelişme oldu MR teknolojisinde. Eskiden zorlukla görüntülediğimiz tümörlere artık çok daha kolaylıkla tanı koyabiliyoruz. Dolayısıyla o çocukların hayatta kalma ihtimali, tedavilerinin erken başlaması, daha küçük cerrahi operasyonlarla sonuç alınabilmesi mümkün. Bu da tamamen görüntüleme teknolojisinin son 25-30 yılda gösterdiği gelişmeyle ilgili. Özellikle son 15-20 yılda MR difüzyon ve MR spektroskopi gibi tekniklerin gelişmesiyle tümörlerin türünün ne olduğunu daha biyopsi öncesinde yüksek bir doğruluk payıyla tahmin etmek mümkün. Bu da hem ailenin ameliyat öncesindeki kaygı durumunu yönetmekte hem de cerrahın nasıl bir ameliyat planlayacağına yardımcı olmakta ve radyasyon onkoloğunun nasıl bir tedavi seçeceğinde belirleyici olmakta.”

– “Türkiye, gelişmiş ülkelerle aynı seviyede”

Türkiye’deki radyolog ve onkologların bilgi düzeyinin çok yüksek olduğunu ve bütün gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Koral, burada konuşulan konuların hepsinin ABD’de tartışılan konular olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Koral, “Pediatrik beyin tümörlerinin tetkik, tedavi ve tedavi sonrası için ben Türkiye ile ABD arasında çok fazla fark görmüyorum. Rahatlıkla gelişmiş ülkelerle aynı seviyede olduğunu söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.

OECD’nin “Avrupa Birliği Sağlık İstatistikleri ve Türkiye” raporuna göre, Türkiye’nin MR uygulaması sıklığında birinci, bilgisayarlı görüntülemede (BT) ise Fransa’dan sonra ikinci sırada yer almasına değinen Korgün Koral, “Türkiye’deki görüntüleme tetkiklerinin çoğunun devlet tarafından sübvanse ediliyor olması bunda bir etken olabilir. ABD’de 500-600 dolara çekilen bir beyin MR’ı, Türkiye’de yaklaşık 25-30 dolar karşılığında çekilebiliyor devletin sübvansiyonlarından dolayı. Sanıyorum hekimlerin yoğunluğundan ve görüntülemeye kolay ulaşabildiğinden dolayı bu sayılar yüksek. MR için çok fazla endişe belirtemem, fakat tomografide iyonize radyasyon kullanıldığı için çok fazla kullanılması durumunda uzun vadede kanserleri arttırabileceği konusunda bilgiler var.” değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?