Operasyon sahnesi gerçeğini aratmadı

İSTANBUL (AA) – AYŞE BÜŞRA ERKEÇ – “Kızım ve Ben” adlı filmin operasyon sahnesi için gerçek özel harekat polisleri, polis helikopteri, mühimmat ve 4 zırhlı araç kullanıldı.

Başrolünde Cemal Hünal’ın yer aldığı “Kızım ve Ben” adlı sinema filmine, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün desteğiyle terör operasyonu sahnesi çekildi.

Yaklaşık 3 haftadır çekimleri yapılan filmin operasyon sahnesiyle ilgili özel harekat polisi “Doruk” karakterini canlandıran Cemal Hünal, Kilyos’ta yapılan ve gerçek operasyonları aratmayan çekimler için dublör kullanmadı.

Hünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel harekat polislerinin kendisine eşlik ettiği sahnelerin çekimi esnasında çok heyecanlı anlar yaşadığını dile getirdi.

Bir oyuncuya gerçek teçhizat, mühimmat, helikopter ve araçlarla çekim yapma imkanının pek çıkmadığını aktaran Hünal, “Bu benim için gerçekten çok büyük bir nimet. Onun için burada bütün filmin prodüksiyonundaki hocalarıma ve ağabeylerime çok teşekkür ediyorum. İnanılmaz özveri ve çaba gösterdiler.” dedi.

– “Üzerimde taşıdığım bu üniformayı hak etmek lazım”

Hünal, filmin gerçek bir insan hikayesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Her şey vakitlice tek tek yapılıyor. Burada çok ciddi ve çok profesyonel bir özel harekat ekibiyle çalıştık. Bunun çok büyük bir nimet ve çok büyük gurur kaynağı olduğunu düşünüyorum. Şunu özellikle belirtmeliyim, üzerimde taşıdığım bu üniformayı hak etmek lazım. Benim hak ettiğim bir şey değil bu ama elimden geldiği kadar taşımaya ve hakkını vermeye çalışıyorum. Umarım bu hikayede de bunun hakkını verebilirim.”

Özel harekat polislerinin sert mizacına rağmen insani yönlerinin de olduğunu insanlara anlatmayı amaçladıklarını anlatan Cemal Hünal, “Üniforma içerisinde gördüğümüz insanları, sert bir mizaçta görüyoruz ama aslında üniformanın amacı biraz da o sert mizacı verebilmektir. Bir birey olarak görmezsiniz onu, güç ve kontrol mekanizması olarak görürsünüz. Bu filmin amacı da polis ve askerlerin, o insanların her gün ayrı bir hikayesi, yaşamı ve dramının olduğunu göstermektir.” diye konuştu.

Hünal, özel harekat polislerinin çok fedakar olduklarına işaret ederek, yaptıkları görevde çok büyük veballer taşıdıkları ve adeta namlunun ucunda yaşadıkları değerlendirmesini yapan Hünal, “Ailesi olan bir özel harekatçı polisi canlandırırken bile yaşadıkları tedirginliklerini, tereddütlerini, dışarıda yaptıkları cevvallikler karşısında evdeki hassas hallerini, çocuklarının üstüne titremelerini, insan olduklarını anladım. En önemlisi bir insan olarak bu üniformayı taşıyıp silahlı gezmek durumunda olmaları ise gerçekten çok zor bir durum.” ifadelerini kullandı.

– “Rolümü eve taşıyorum”

Hünal, canlandırdığı bütün rolleri çok sevdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Oynadığım her rol bana oyuncu olarak bir şey kattı. Bir polis rolü çok istemiştim ama ‘Acaba iyi yapılabilir mi, bir hikayeyi iyi anlatabilir miyiz, doğru düzgün teçhizatımız olur mu?’ gibi kaygılarım her zaman vardı. Burada tadını çıkardığımı söyleyebilirim. Gerçekten inanılmaz özveriyle, Türkiye şartlarında bu kadar geniş bir zaman yelpazesine yaymak çok masraflı ve vebali olan bir iş ve bu işe gerçekten çok özen gösteriyorlar. Hepimiz için çok kişiselleşmiş bir hale geldi artık lakin şunu belirtmek isterim, normalde setten ayrıldığım zaman karakteri sette bırakırım eve pek götürmem ama bu rolü eve taşıyorum. Yani izleyiciyi duygusal bir film bekliyor diyebilirim.”

Filmin yapımcılarından Ferudun Özdemir de filmin çekimlerine verdikleri destekten dolayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’a teşekkür etti.

Özel harekat polislerinin, cesaretiyle Türk milletinin hafızasında yer ettiğinin altını çizen Özdemir, “Özel harekat polislerimizin korkusuz olduğunu ve hainlerin kendisinden korkup, karşısında titrediğini biliriz. Bizler de ‘Özel harekat polislerimizin bu yönünü ekrana yansıtmamız lazım’ düşüncesiyle harekete geçtik. Bugüne kadar onları hep operasyon bazlı gördük ama bir de özel yaşamlarını görelim. Tadımlık bir de operasyon sahnesi çekmek istedik.” ifadelerini kullandı.

– “Türkiye’nin insanı, Hollywood’u geride bırakacaktır”

Avrupa ülkelerinin suni kahramanlar üretip, sinema sektörüyle dünyaya servis ettiğini söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:

“Türkiye, dünya üzerinde bilhassa dizide ve sinema sektöründe çok önemli noktaya geldi. Dizide zaten bir numarayız. Amerika’yı baz alacak olursak, dünya üzerinden bir çok meseleyi operasyon yapmadan algıyla çözebiliyor. Biz ‘Superman’leri, ‘Batman’leri, suni ‘Rambo’ları değil hakiki ve bize ait olan kahramanları ekrana taşıyarak dünyaya gösterme fırsatını bulduk. Bu fırsatı bize verdiği için destek veren yetkililerimize teşekkür ediyoruz.”

Özdemir, dizilerin sinema sektörünün önüne geçtiği konusunda dile getirilen eleştirilere dikkati çekerek, “Yakın bir geçmişe kadar Türkiye, sinema, beyaz perde ve dizi olarak hiç de hatırı sayılır işler yapamıyordu. Önemli olan bugün dünyada dizi sektöründe bir numara olmuş olmamızdır. İnşallah buna hızla devam edersek ve bu imkanlar devlet tarafından sanatseverlere, yapımcılara, yönetmenlere, sanatçılara verilirse emin olun Türkiye’nin insanı, sinema sektöründe de Hollywood’u geride bırakacaktır.” diye konuştu.

Murat Gürvardar’ın yazıp yönettiği “Kızım ve Ben” filmin kadrosunda ayrıca İrem Helvacıoğlu, Ayça Kuru, Teoman Ayık, Gizem Hatipoğlu, İskender Bağcılar, Merve Sarıtaş, Emre Özcan, Eniz Aybar, Tuncay Çağıl, Dursun Ali Şahin, Cem Cücenoğlu ve Barış Nalbant ile “Zeynep” rolünde çocuk oyuncu Zülal Memişoğlu yer alıyor.

Salih Memişoğlu’nun da yapımcılığını üstlendiği filmin, yıl sonuna kadar vizyona girmesi planlanıyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?