Müsteşar Tekin’den yurt dışına gidecek MEB burslularına:

ANKARA (AA) – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, yurt dışına MEB bursuyla gidecek lisans üstü öğrencilerine, “Gittiğiniz ülkeyi bir anlamda ‘yeryüzü cenneti’ olarak görüp sonra dönüp Türkiye’yi bu ideale yakınlaştıracak bir mantıkla eğitim almanızı istemiyoruz. Bu doğru değil. Türkiye eski Türkiye değil, yepyeni bir ülke artık. Yeni Türkiye, dünyadaki oyun kurucu ülkelerden, oyunun ana aktörlerinden bir tanesi.” diye seslendi.

Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında yurt dışına lisans üstü öğrenim için gönderilecek bursiyer öğrencilere yönelik bilgilendirme ve uyum programının açılışında konuşma yaptı.

Burslu öğrencilerin özlük haklarının iyileştirilmesi için dört yıldır titizlikle çalıştıklarını ifade eden Tekin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fransa’ya büyükelçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi’den “O ülkedeki gelişmişlik düzeyini analiz ederek mümkün olanların ülkede uygulanması” için tavsiyelerde bulunmasının istendiğini hatırlattı. Tekin, yurt dışına öğrenci gönderilmesine ilişkin sürecin bu şekilde başladığını söylemenin mümkün olduğunu aktardı.

Tanzimatla birlikte bu amacın biraz dışına dışına çıkılarak Şerif Mardin’in de “aşırı batılılaşma” diye tanımladığı bir süreç başlatıldığını ifade eden Tekin, “Yani Batı’da gördüğümüz her şey, orada şahit olduğumuz her şey herhangi bir analize, bir filtreye tabi tutulmadan Osmanlı ülkesinde bire bir uygulansın’ şeklindeki bir yaklaşım, bazı romanlarda da tiye alınır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin 2000’li yılların başlarına kadar içinde bulunduğu politik düzlem de dikkate alındığında, genellikle Batı’ya karşı aşırı bir öykünme ve sorgulamadan her şeyi transfer etme üzerine kurgulanan bir bursiyerlik sisteminin benimsendiğini aktaran Tekin, “Böyle olunca yurt dışına gönderdiğimiz gençlerimiz de aynı mantıkla yurt dışında bulunuş gerekçelerini bu mantıkla yorumlamaya başladılar ve bu anlayış bizi çok sağlıksız bir noktaya doğru götürdü.” diye konuştu.

Tekin, bakanlıkta bu anlayışı değiştirecek bir yaklaşım başlattıklarını bildirerek şöyle devam etti:

“Biz bu paradigmayı terk ettik. Böyle bir mantığımız yok artık. Gittiğiniz ülkeyi bir anlamda ‘yeryüzü cenneti’ olarak görüp sonra dönüp Türkiye’yi bu ideale yakınlaştıracak bir mantıkla eğitim almanızı istemiyoruz. Bu doğru değil. Türkiye eski Türkiye değil, yepyeni bir ülke artık. Yeni Türkiye, dünyadaki oyun kurucu ülkelerden, oyunun ana aktörlerinden bir tanesi. Biz sizden yurt dışına gidip gelip de tarihi süreçteki öncüleriniz gibi zorla Türk toplumunu batılaştırıcı, modernleştirici, tırnak içinde aydınlanmaya dönük bir vurgu ile ‘aydınlatıcı’ bir misyonla hareket etmenizi istemiyoruz. Böyle bir şey yok.

Yirmisekiz Mehmet Çelebi’ye Osmanlı padişahının söylediği gibi ‘Gittiğiniz ülkeyi layıkıyla tanıyacaksınız, sonra onların içerisinden Türkiye’ye uygulanabilecek nitelikteki yenilikleri varsa onların dikkate alınmasını temin edeceksiniz.’ Sizlerden beklentimiz bu.”

– Özlük haklarında devrim niteliğinde değişiklikler

Müsteşar Tekin, yurt dışında bu misyonla hareket etmek yerine Türkiye ile ilgili çalışmaların yurt dışında yapılması yoluna gidilmesinin, diğer hatalardan biri olduğunu kaydetti. Tekin, “Yurt dışında bulunduğu üniversitenin ya da ülkenin Türkiye ile ilgili hesapları, beklentileri üzerinden onların işini kolaylaştıracak bir mantığa bürünüyorlar. Türkiye’deki toplumsal, siyasal yapı ile ilgili tezler, çalışmalar yapıyorlar. Biz bunu da terk ettik, böyle bir şey yok.” şeklinde konuştu.

Bunların 1416 sayılı yasa kapsamında yurt dışına gönderilen öğrencilerle ilgili bir paradigma değişikliği olduğunu belirten Tekin, öğrencilere, “Sizlerden istirhamımız bu ülkeye olan borcunuzu ödemek istiyorsanız, bu misyona uygun davranmanız.” diye seslendi.

MEB bursiyerlerine yönelik özlük hakları ile ilgili devrim niteliğinde değişilikler yaptıklarına işaret eden Tekin, kadro kıstası aranmadan üniversitelere öğretim üyesi olarak atanma koşulunu yasal bir zorunluluk haline getirdiklerini söyledi.

Müsteşar Tekin, bursluluk branşlarının tespiti konusunda YÖK’e ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a teşekkür etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?