Mülteciler Alanında Belediyeler Arası Koordinasyon Platformu Toplantısı

İSTANBUL (AA) – Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, vakfın paydaşlarıyla sosyal koruma projesi kapsamında oluşturulan hukuki ve psikolojik destek mekanizmaları ve toplumsal uyuma yönelik birçok alanda yürütülen faaliyetlerle ev sahibi topluluklarla mültecilerin barış içinde bir arada yaşamalarını desteklediğini belirterek, “Projemizin başlangıcından itibaren Avcılar, Bağcılar, Beylikdüzü, Esenyurt, Eyüpsultan, Kağıthane, Küçükçekmece, Pendik, Sancaktepe, Sultangazi, Şişli ve Üsküdar'daki 12 merkezimizde 5 bin 111 danışana hizmet verdik. Bunun yanı sıra hukuki destek verdiğimiz mültecilerin sayısı bin 501 iken, 901 kişiye psikolojik destek sağlandı. ” dedi.

Duman, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve WALD tarafından düzenlenen “Mülteciler Alanında Belediyeler Arası Koordinasyon Platformu Toplantısı “ndaki konuşmasında, BMMYK ile yürütülen sosyal koruma ve sosyal uyum projeleriyle yerel yönetimlerde göç birimlerinin kurulmasını sağladıklarını ifade ederek, vizyonlarını “BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni Türkiye'nin geleceğe yönelik kalkınma programlarıyla bir arada yürütmek ” şeklinde açıkladı.

Zorunlu göçe maruz kalan kişilerde oluşan travmaların aşılması, göç edilen ülkeyle sosyokültürel ve hukuki farklılıklarının minimum düzeye indirgenmesi ve sosyal uyumun sağlanmasının önem taşıdığına işaret eden Duman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“WALD olarak paydaşlarımızla sosyal koruma projemiz kapsamında oluşturulan hukuki ve psikolojik destek mekanizmaları ve toplumsal uyuma yönelik birçok alanda yürütülen faaliyetlerle ev sahibi topluluklar ile mültecilerin barış içinde bir arada yaşamalarını destekliyoruz. Projemizin başlangıcından itibaren Avcılar, Bağcılar, Beylikdüzü, Esenyurt, Eyüpsultan, Kağıthane, Küçükçekmece, Pendik, Sancaktepe, Sultangazi, Şişli ve Üsküdar'daki 12 merkezimizde 5 bin 111 danışana hizmet verdik. Bunun yanı sıra hukuki destek verdiğimiz mültecilerin sayısı bin 501 iken, 901 kişiye psikolojik destek sağlandı. BMMYK desteğiyle mültecilerin hak ve hizmetlere erişimini kolaylaştırmak ve yerel halkla iletişimlerini güçlendirmek için başlattığımız Türkçe dil kursları sayesinde dil bariyerinin aşılmasına olanak sağlıyoruz. Böylelikle Avcılar, Esenler, Kağıthane, Pendik, Sancaktepe ve Sultangazi ilçelerinden 200'e yakın danışanımızı Türkçe dil kurslarına dahil ettik. 'Gençliğe yatırım geleceğe yatırımdır' ilkesini benimseyerek, mentorluk projesi kapsamında akran eğitimi metoduyla üniversite sınavına hazırlanan gençlere doğru bilgiyi verirken, onları doğru bilgi kaynağına yönlendirmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda vakıf merkezimizde 192 öğrenciyle 10 hafta boyunca öğrencilerin üniversiteye hazırlık süreçlerini destekleyici faaliyetler gerçekleştirildi. ”

Mehmet Duman, Türkiye'nin vergi kaybını azaltmayı, haksız rekabetin önüne geçmeyi, kayıtlı istihdamı artırmayı, ulusal iş gücünün gerçek değerini ortaya çıkarmayı ve üreten bireyi bilinçlendirmeyi hedefleyen, geçim kaynaklarını temel alan proje aracılığıyla Kağıthane, Pendik ve Sultangazi'de pilot olarak mobil ekipler kurduklarını ve uluslararası koruma altındaki sığınmacıların açtığı iş yerlerini ruhsatlandırma çalışmalarını başlattıklarını anlattı.

– “İstanbul, model oluşturma noktasında çok başarılı ”

İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özyiğit, Türkiye'deki Suriyelilere yönelik çalışma ve gayretlerin mutlaka gelecek nesillere aktarılması gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:

“Bu kadar fedakarlığa rağmen kalkıp eleştirme cesareti içinde olanlar olabiliyor özellikle uluslararası kuruluşlardan ve bazı devletlerden. Biz onların kendi vatandaşlarına sağladıklarından daha fazlasını Suriyelilere sağlıyoruz. ABD'de de Avrupa ülkelerinde de göz muayenesi ve diş tedavisi sosyal güvence kapsamında değil, kendi vatandaşları için değil. Biz, Suriyelilere göz ve diş dahil her türlü sağlık güvencesini sağlamışız ve ücretsiz. Bu imkanları sağlayan bir millete, Suriyelileri insan hesabına bile almayanların söz söylemeye hakkı var mı? Yok. ”

İstanbul Vali Yardımcısı Hülya Kaya, Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarının ek yatırımlar yaparak, yeni birimler açarak, belediyelerin örnek çalışmalar üstlenerek Türkiye'deki Suriyeliler için fedakarlık gösterdiğini dile getirerek, “İstanbul, model oluşturma noktasında çok başarılı. Yarım milyon mülteci İstanbul'da yaşıyor. Belediye başkanlarımız, merkezi yönetimden ek bütçe almaksızın mülteci kardeşlerimizin insani şartlarını yükseltmek için gece gündüz çalıştı. Bu başarılı modellerin diğer belediyelere gösterilmesi gerekiyor. ” diye konuştu.

– Belediyelerin çalışmaları

Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, “Yerel Yönetim Bakış Açısıyla Sosyal Uyum: Mülteciler ve Ev Sahibi Topluluklar Alanında İyi Uygulama Örnekleri ” başlıklı panelde, Sultangazi'de 52 bin 500 kayıtlı Suriyeli bulunduğunu kaydederek, “525 bin nüfusu olan Sultangazi'de her 10 kişiden biri Suriyeli. Kayıt dışı olan da var, Afgan, Pakistanlı ve kayıtlı olmayan Suriyeli de göz önüne alındığında bu sayı yüzde 10'ların çok üzerine çıkıyor. ” dedi.

Kurulan Mülteciler Destek Masası'yla ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Altunay, hukuki ve psikolojik desteğin yanı sıra eğitim, üçüncü ülke yerleşim gibi konularda çok sayıda talep aldıklarını, 7 ayda 2 bin kişiye hukuki ve psikolojik destek verildiğini, belediye imkanlarıyla da zor durumda olanlara aş, kıyafet yardımları yapıldığını anlattı.

Altunay, Türkiye'de üretilen spor ayakkabılarının dörtte üçünün Sultangazi'de imal edildiğini, tekstil sektöründe 80 bin kişinin çalıştığını kaydederek, “Anında iş bulma kolaylığı olduğu için göçmenler tarafından tercih edilen ilçeler arasındayız. ” diye konuştu.

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, ilçede 60 bin civarında Suriyelinin barındığına değinirken, uyum, eğitim, dil konusunda öncelikli olarak bir masa kurduklarını, daha sonra yaşadıkları yerlerde sosyal mekanların uygun hale getirilmesi, belediye tesislerinden yararlanmaları ve ilçedeki yaşamın içerisine katılmaları konusunda çalışmalar yürüttükleri söyledi.

Çağırıcı, “Bağcılar'da Suriyeli kardeşlerimizi, Bağcılarlı hemşehrilerimizden farklı görmüyoruz. Biz, istediğimiz zaman memleketimize gidiyor olmamıza rağmen çektiğimiz özlemi, onların ne kadar çektiğini de hissetmek lazım. Kimse doğduğu ve yaşadığı vatanından uzakta olmak istemez. ” dedi.

– “Mültecilerin ihtiyaç analizleri yapılıyor ”

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyli'de 24 bin kayıtlı Suriyelinin ikamet ettiğini belirtti.

Çeşitli kurum ve kuruluşlarla yapılan iş birliği ve çalışmalar sonucunda SUKOM veri tabanının oluşturulduğuna işaret eden Keskin, şu bilgileri paylaştı:

“SUKOM sistemi ile mültecilerin ihtiyaç analizleri yapılarak proje geliştirilmesi, hedef kitle oluşturulup ihtiyaca yönelik çalışmalar yapılması, mükerrer yardımların ve danışmanlıkların önüne geçilmesi, mültecilerin mekansal değişiklikleriyle ilgili takibin kolaylaştırılması, aldıkları hizmetler ve katıldıkları çalışmaların takibi, yapılan çalışmaların raporlanması ve kayıt altına alınması sağlanmıştır. Mülteciler Derneği'ni kurmamızdaki temel motivasyonumuz, meseleye insani yaklaşımımız ve uyum sorunlarının getirebileceği olası toplumsal çatışmaların önceden tespit edilerek önlenmesi olmuştur. Mültecilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için toplam kapalı alanı 8 bin metrekareyi bulan 3 farklı binada göçmen sağlığı merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, Türkçe eğitim merkezi, çocuk ve gençlik merkezi, anaokulu ve kreş, kadın konukevi, meslek edindirme kursları, insani yardım, psikolojik destek, eğitim, istihdam, hukuki destek, sosyal uyum gibi alanlarda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Göçmen sağlığı merkezinde Suriyeli doktorlarımız günde 350 hastaya bakıyor. ”

– “Dil öğrenimi en önemli ihtiyaçlardan biri ”

Bağcılar Kent Konseyi Kadın Meclisi üyesi Suriyeli Zeynep Yusuf da 6 yıl önce Türkiye'ye geldiğini ve komşuları sayesinde Türkçe öğrendiğini dile getirerek, Türk kültürü ve Türklerin dayanışmasından ilham alıp kendisi gibi insanlara destek olmak için sivil toplum örgütlerine katılmaya karar verdiğini söyledi.

Dil öğreniminin en önemli ihtiyaçlardan biri olduğuna işaret eden Yusuf, şunları kaydetti:

“Bu nedenle mültecilere Türkçeyi öğrenmeleri konusunda yardımcı olmaya çalıştım. Görevimi gerçekleştirirken mültecileri daha yakından tanıdım. En önemli ihtiyaçlarının sosyalleşme olduğunu anladım. Sosyal uyum aktiviteleri vesilesiyle mülteci ve yerel halktan kadınlar olarak bir araya geldik, bir dostluk ve dayanışma ağı oluşturduk. Mültecilerin yerelde temsil edilmesinin mevcut sorunlara katılımcı yollarla çözüm getirilmesi ve sosyal uyumun hızlandırılması için ayrıca önem taşıdığının da farkındayım. Kent konseylerinin de mülteciler ve yerel halkın birbirini daha yakından tanıması ve ortaklıklarını keşfetmesi için çok değerli bir ortam yarattığına inanıyorum. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?