MHP’deki olağanüstü kurultay süreci

ANKARA (AA) – İSMAİL ÇİMEN – CÜNEYT ATEŞ – MHP’de olağanüstü kurultay tartışmaları sürerken, genel başkanlığa aday olacağını açıklayan eski milletvekili Süleyman Servet Sazak, “Genel merkezden Çağrı Heyeti’nin açıkladığı 19 Haziran, Çağrı Heyeti’nden de genel merkezin açıkladığı 10 Temmuz tarihine uymasını bekliyoruz.” dedi.

MHP olağanüstü kurultayında genel başkanlığa aday olacağını açıklayan isimlerden eski MHP Milletvekili Süleyman Servet Sazak, yaşanan gergin süreçle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

MHP’nin 2015 yılı Kasım ayı seçimlerinden oy kaybıyla ayrılmasının ülkücü camiada önemli bir travma yarattığını ifade eden Sazak, iktidar için çırpınan yüreklerin, bu geri gidişin sebeplerini sorgulamaya başladığını ve sonuç itibarıyla bir değişim talebinin ortaya çıktığını dile getirdi.

Yaşanan süreçte bazı isimlerin genel başkanlığa adaylığını açıklayarak yola çıktıklarının altını çizen Sazak, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, kendisine muhalif isimlere ‘mahkemeye gitsinler’ şeklindeki çıkışının, tartışmalı sürecin fitilini ateşlendiğini söyledi.

Yaşanan tartışmaların hiçbir yerinde bulunmadıklarını vurgulayan Sazak, “Değişim talebi için imza veren delege arkadaşlarımızın önemli bir bölümü partiden tasfiye sürecine tabi tutulmuşlardır. Bizim bu işin içine girmememizin sebeplerinden birisi de bu arkadaşlarımızın tasfiye edilmemesi adınadır.” diye konuştu.

– “Değişen, mücadele biçimidir”

MHP’nin, Türkiye’de sağın tabanına oturan tek parti olduğunu savunan Sazak, Demokrat Parti ile başlayan, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi ile devam eden siyasi hareketlerin hepsinin de süreç içerisinde tasfiye olduklarına dikkati çekti.

MHP tabanının ayakta kalmasına, fikri zemininin oluşmasının da önemli katkılarının olduğunu belirten Sazak, “MHP fikri olan, felsefesi olan bir partidir. Varlığının yegane nedeni de budur. 50 yıllık geçmişini, birliğini hep muhafaza ederek bugünlere gelmiştir. Başbuğ döneminden bugüne değişen, mücadele biçimidir. 1980 öncesi mücadele biçimi farklı, 1980 sonrasında ise farklıdır. Başbuğ dönemindeki demokratik anlayış bugün mevcut yönetim çerçevesinde çok kullanılır değil gibidir.” ifadelerine yer verdi.

– “Demokrasiyi içselleştirmeden dışarıya vadedemezsiniz”

Süleyman Servet Sazak, MHP’nin de demokrasiyi içine sindirebilmesi gerektiğini, buna da parti tüzüğü değişimi ile başlamasının şart olduğunu savundu.

MHP’nin mevcut felsefi altyapısının da güncellenmesi gerektiğini ifade eden Sazak, “Kadim değerlerimiz ile evrensel değerlerimiz birbiriyle çakışmaktadır. Kadim değerlerimizin temeli adalettir. İkinci kadim değerimiz ise özgürlüklerdir. Bu iki değeri bugünün tabiri ile demokrasi ile özdeşleştiriyoruz. Demokrasiyi içselleştirmeden, kendi partinize uygulatmadan dışarıya vadedemezsiniz. Bunun için bu saydığımız değerleri içselleştirip Türkiye’ye anlatma mecburiyeti vardır.” dedi.

– “Temelde sevgi üzerine bir yol çizdik”

Sazak, yaşanan süreçte başından beri izledikleri yolda ilerleyeceklerini söyledi.

“Temelde sevgi üzerine bir yol çizdik.” diyen Sazak, şöyle devam etti:

“Biz bir hukuki anlaşmazlığın içerisinde taraf olmayacağız. Bu anlaşmazlıkları çözmeye çalışan taraf olacağız. Bu noktada genel merkezden Kurultay Çağrı Heyeti’nin açıkladığı 19 Haziran tarihine uymasını, Çağrı Heyeti’nden de genel merkezin açıkladığı 10 Temmuz tarihine uymasını bekliyoruz. Yani ’19 Haziran’da Anadolu Otel’de, 10 Temmuz’da ise Arena’da buluşalım’ diyoruz. Huzur içerisinde, kavga gürültüye girmeden, çekişmelerden uzaklaşarak bir yol izlenmesini istiyoruz. Biz şu an bu noktadayız.”

– “Adayların disipline sevki genel merkezin elinde”

Sazak, kurultayda genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan ve bu yönde faaliyetler yürüten isimlerin genel merkez tarafından başlatılan inceleme sürecini de değerlendirdi.

Parti tüzüğünde, disiplin suçlarıyla ilgili aday olduğunu açıklayan isimlerle ilgili kullanılabilecek birçok materyalin bulunduğunu ifade eden Sazak, “Mevcut Siyasi Partiler Yasası çerçevesinde bunları kullanıp kullanmamak genel merkezin elindedir. Bu siyasi ve ahlaki midir, bunun kararını da kamuoyu verir. Böyle bir şey yapılır mı yapılmaz mı bunun kararını da genel merkez verir.” diye konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?