MHP’deki kongre sürecinde “düğümü” Yargıtay çözecek

ANKARA (AA) – AYLİN SIRIKLI DAL – MHP’de olağanüstü kongre sürecinin kaderini Yargıtay belirleyecek.

MHP’li muhaliflerin olağanüstü kongre talebine genel merkezin yanıt vermemesi üzerine başvurulan Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinden “olağanüstü kongre” kararının çıkmasıyla partide tartışmalar başladı.

Eski MHP milletvekilleri Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın birer temsilcisinin bulunduğu Çağrı Heyetine, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin olağanüstü kongreyi toplama yetkisi vermesinin ardından konu Genel Merkez tarafından Yargıtaya taşındı.

Genel Merkez, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin bu kararını temyiz etti ancak temyiz istemini görüşecek Yargıtay 18. Hukuk Dairesindeki süreç işlerken, bu kez yerel mahkemelerden yeni kararlar geldi.

MHP ilçe başkanlarının başvurusu üzerine Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin, “Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını Yargıtay’daki temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurduğu” duyuruldu.

Bu kararların ardından MHP Genel Merkezi ve muhaliflerden farklı açıklamalar, hukukçulardan da farklı yorumlar geldi.

MHP Genel Merkezi, Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararları gereği “Yargıtay nihai karar vermeden olağanüstü kongrenin toplanamayacağı” görüşünde.

Genel Merkez avukatı Yücel Bulut, Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk mahkemelerinin olağanüstü kongreye ilişkin aldığı tedbir kararlarının gereği yapılmak üzere, İçişleri Bakanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına, Ankara Valiliğine, Akyurt Kaymakamlığına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, İlgili Seçim Kurullarına ve Yüksek Seçim Kuruluna bugün ve yarın ulaştırılacağını bildirdi.

Muhalif kanat ise iki mahkemenin aldığı tedbir kararının yok hükmünde olduğunu ve olağanüstü kongrenin açıklandığı gibi 15 Mayıs’ta toplanacağını savunuyor.

– Avukat Ergün’ün açıklamaları

Sinan Oğan’ın avukatı Kürşat Ergün, Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararlarının gerekçelerinin kendilerine ulaşmadığını, açılan davada çağrı heyeti taraf gösterildiği için kararların heyete tebliğ edileceğini söyledi.

Kamuoyunda algılandığı şekliyle bu kararların kongrenin geneline etki edeceği ve kongrenin yapılmayacağı şeklinde bir kanaat oluştuğunu belirten Ergün, yerel mahkeme kararlarının gerekçelerini henüz görmediklerini bildirdi.

Ergün, “Ancak işin hukuki itibarıyla başvurucular açısından şahsi anlamda bir bağlayıcı nitelikte bulunduğu, bunun dışında genel kurulun yapılmasına ilişkin topyekün bir etki doğurabileceği durumu çok zayıf gözüküyor.” dedi.

Çağrı heyetinin önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelerek konuyla ilgili kanaatlerini açıklayacaklarına işaret eden Ergün, “Bizce süreç devam ediyor ve daha evvel belirtilmiş olan 15 Mayıs itibarıyla da bu kongrenin yapılmasıyla ilgili herhangi bir engel bulunmamakta.” ifadesini kullandı.

Avukat Ergün, Gemerek ve Tosya mahkemelerince verilen kararın “ara karar” niteliğinde olduğunu savunarak, “Çağrı heyeti bu kararları hukuki bir değer olarak görmediği için itiraz süreciyle alakalı bir işlem yapacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla 15 Mayıs itibarıyla bizim kongremiz yapılacak.” diye konuştu.

Delege sayısı açısından salt çoğunluğun sağlanması halinde 15 Mayıs’ta “tüzük değişikliğiyle alakalı” genel kurulun her türlü kararı alabileceğini ve genel kurulun yapılabileceğini iddia eden Ergün, şöyle devam etti:

“Genel başkanlık seçimi de yine genel kurulun kararına bağlıdır. Bir önergeyle ileri bir tarihte kongreye tekrar toplanmak üzere ara verilmesi şeklinde olur. Bu oylama yapılır, eğer genel kurul delegeleri bunu kabul ederse ileri bir tarihte de genel başkanlık için seçimli kongre yapılır.”

Ergün, Genel Merkezin temyiz isteminde bulunduğu Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının bugün Yargıtaya gönderildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Kamuoyunda artık herkes MHP’yi konuşuyor ve belirgin olmayan bir hukuku süreç söz konusu. Bunun en büyük sebebi de geçmiş siyasi tarihte hiç emsallerinin bulunmaması, ilk defa yaşıyor olmamız. Burada seçim kurulu hakimleri de dahil böyle topyekun hukukçuların üzerinde ittifakla görüş bildiremedikleri bir durum söz konusu. O yüzden Yargıtay bu manada devreye girerek, dosyayı bekletmek yerine bir evvel karar versin ki en azından bununla ilgili kafalardaki soru işaretleri gitsin, yapılan tartışmalar da bitsin ve süreç nasıl olacaksa öyle olsun.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?