Mezopotamya'nın en eski buğday tohumundan ekmek yaptılar

MARDİN (AA) – HALİL İBRAHİM SİNCAR – Mardin'de üretimi yeniden canlandırılan, Mezopotamya'nın en eski buğday tohumu "Sorgül" kadınların elinde tandır ekmeğine dönüştü.

Kadın istihdamının artırılması ve yerel tohumların korunmasının sağlanması amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği'nin (AB) finanse ettiği Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünce uygulanan ve Şükraan Ekonomik Tarımsal Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği tarafından yürütülen "Topraktan Tabağa: Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi" kapsamında Sorgül'ün 3. sezon hasadı tamamlandı.

Artuklu ve Kızıltepe ilçelerinde 17 çiftçinin gönüllü ekim yaptığı 1400 dönümde, 400 tonu aşkın rekolte sağlanan Sorgül'ün ayıklama işlemi de sona erdi.

Buğdayın büyük bir kısmı, yine çiftçilerle paylaşılırken bir kısmı ise kadınların elinde tandır ekmeğine dönüştürüldü.

Sorgül buğdayının yeniden canlandırılmasında 310 kadın istihdam edilirken, hem istihdam sayısının artırılması hem de Sorgül'ün üretiminin artırılarak, farklı ürünlerde denenmesi amaçlanıyor.

– "Bir avuç tohumla geleneksel tarım yöntemleriyle ekmek çıkardık"

Proje yürütücüsü Şef Ebru Baybara Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 3 yıl önce başladıkları projenin aşama aşama sonuçlarına ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

İlk sene saha çalışmalarından elde ektikleri 2 ton buğdayı, 2 çiftçinin 102 dönüm arazisine ektiklerini ve hasatta 20 ton buğday aldıklarını, bu 20 tonu da ikinci sene 6 çiftçinin arazisine ektiklerini ve 400 ton ürün elde ettiklerini ifade eden Demir, bu yıl da 17 çiftçinin arazisine ektikleri Sorgül'den 400 tonun üzerinde verim aldıklarını belirtti.

Şef Demir, hem tarım girdi maliyetlerini düşürmeyi hem de geleneksel genetik miras tohumlara sahip çıkarak sağlıklı gıdaya ulaşmayı amaçladıklarını, aynı zamanda kadın istihdamını da artırmayı arzuladıklarını kaydetti.

Bu kapsamda çalışmaların sürdürüldüğüne işaret eden Demir, "Bir avuç tohumla geleneksel tarım yöntemleriyle ekmek çıkardık. Bu sene iyi bir rekolte aldığımızı düşünüyoruz. Bu tohumları tekrar ekmeyi ve çoğaltmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de çiftçilere nasıl para kazanacaklarını, toprağı nasıl iyi koruyacaklarını öğretiyoruz." dedi.

– Sorgül ile kadın istihdamına destek

Demir, kadın istihdamı konusunda kendilerine destek veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a teşekkür etti.

Projede 310 kadın, 24 kadın mühendise ulaştıklarını dile getiren Demir, bu kadınların istihdam edildiğini, büyük bir zincir oluşturduğunu aktardı.

– "Unu ekmek haline getirip sağlıklı ekmeğe dönüştürmek istiyoruz"

Bu buğday ile ekmek yapmaya başladıklarını anlatan Demir, "Yıllar önce Sorgül'den ekmek yapıldığını çok duyuyorduk. Hem çok lezzetli hem de kokusunun çok iyi olduğunu söylüyorlardı. Biz de denemek istedik." diye konuştu.

Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ekmeği daha önce yapan, yaşı gereği Sorgül buğdayını tanıyan birçok kadına gidip, bunun reçetesini çıkardık. Bu buğdayı taş değirmende öğütüyoruz. Buradan sağladığımız unu ekmek haline getirip sağlıklı ekmeğe dönüştürmek istiyoruz. Amacımız, Sorgül buğdayının kullanım alanlarını keşfetmek ve deneyimlemek, nitelikli ürünlere dönüştürerek kadınlara sağladığı faydayı artırmak."

– "Bütün Türkiye bizden tohum istiyor"

Dünyanın en iyi durum buğdayının Mezopotamya topraklarında yetiştiğine dikkati çeken Demir, "En önemli özelliği çok lifli ve protein değerinin yüzde 17 olması. Türkiye'de bütün buğday çeşitlerinde bu oran 9 ile 11 arasında değişirken Sorgül yüzde 17 olarak çıktı. İlk çalışmalarımızda lifli ve sağlıklı bir ekmek elde ettik. Üzerinde çalışmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Projeye "Topraktan Tabağa" hedefiyle başladıklarını, hedeflerini kısmen hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını aktaran Demir, projenin başta bölge olmak üzere bütün Türkiye'ye örnek olduğunu anlattı.

Demir, yaşadıkları mutluluğu, "Bir annenin çocuğunu büyütüp iyi bir yere geldiğini görmesi gibi" ifadesiyle anlatarak, şunları kaydetti:

"Bir avuç tohumla başlayıp bugün buraya kadar bir fayda zincirine dönüşmüş bir ekosistem yarattık. Türkiye'nin geleceği için önemli bir proje oldu. Bütün Türkiye bizden buğday istiyor. Buğdayı paylaşmıyoruz. Bu buğday Mardin'de yetişen bir buğday. Türkiye çok zengin, 12 bin 500 biyolojik çeşitliliği olan bir coğrafya. Her yerde o yere ait tohum bulma şansları var. Her memlekette mutlaka çoğaltılabilecek ve geleceğe miras bırakılabilecek bir tohum olduğunu düşünüyoruz. O yüzden sadece Mardin'e özgü kalması için bu buğdayı paylaşmıyoruz."

– "En güzel ekmek Sorgül ekmeği"

Sorgül buğdayından geleneksel yöntemle tandırda ekmek yapan kadınlardan Atiye Mungan (60), çocukluk döneminde ekmek yapılan buğdaydan tekrar ekmek üretme imkanı bulduklarını söyledi.

Bu buğday türünün tadı ve kalitesiyle çok beğenildiğini ifade eden Mungan, "Çok eskiden Sorgül ekmeği yapıyorduk. Sonra tohumu bitti, kayboldu. Şimdi yeniden çıktı. Yapıyor ve yiyoruz. En güzel ekmek Sorgül ekmeği. Bol bol yiyin." dedi.

Nurcan Eyyo ise böyle bir çalışmada yer almanın mutluluğunu yaşadığını anlatarak, "Bu ekmeği daha önce annem ve anneannem yapıyordu. Sağlıklı olduğu için biz de yapmaya karar verdik. Son 3 yıldır bunun tohumu gelişiyor. Çok güzel, kaliteli ve sağlıklı olduğu için çocuklarımıza da yediriyoruz." şeklinde konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?