Mevlid-i Nebi Haftası açılış töreni

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Siyer-i Nebi, Efendimizin hayatı olmasının yanı sıra bizler ve gelecek nesiller için bir referans kaynağıdır. Onun hayatı sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüm insanlık için de en güzel rehberdir. Sünnet ve siret olmadan İslam'ın yaşanması mümkün değildir. ” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonunda 2018 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası Açılışı'nda yaptığı konuşmada, pazartesi gecesi idrak edilecek Leyle-i Mevlid-i tebrik etti.

Peygamber Hazreti Muhammed'in veladeti vesilesiyle bir sene-i devriyesine ulaşmayı nasip ettiği için Yüce Mevla'ya sonsuz hamd ettiğini ifade eden Erdoğan, daha sonra “Askın İle Meydana Geldim Ya Rasulallah ” naadını okudu.

“Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım sözüne mazhar olan, alemlere rahmet olarak gönderilen sevgililer sevgilisi Peygamber-i Zişan Efendimize salat ve selam gönderiyorum. ” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Peygamberler sultanının, dünyaya teşriflerinin yıl dönümünün ülkemiz, milletimiz ve ümmeti Muhammed için manevi bir uyanışa, yeni bir dirilişe, yeni bir şahlanışa vesile olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum. Allah'ın selamı, Ehl-i Beyt'in, Ashab-ı Kiram'ın ve 14 asırdır kalplerimizi ilim, hikmet ve irfanlarıyla yoğuran tüm hak aşıklarının üzerine olsun diyorum.

Bu vesileyle ilayı kelimetullah yolunda canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle, bu uğurda yaralanan gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Samimiyetle yapılan duaların reddedilmeyeceği bir güzel gecedeyiz. Rabbim bizi kardeşin kardeşi, ananın evladını tanımayacağı ruz-i mahşerde işte bugün burada olduğu gibi Peygamber Efendimizin Aleyhissalatü Vesselam liva-ül hamd sancağı altında toplananlardan eylesin. Rabbim, canlar canı, dertlerimizin dermanı, gönüllerimizin tabibi Hazreti Muhammed Mustafa Efendimizin şefaatına bizleri nail eylesin. Rabbim her nefeste, dilimizi zikrullah eyle, kalbimizi resul-i kibriyanın aşkı ile zihnimizi onun tefekkürü ile pür, nur eylesin. Rabbim her iki cihanda da bizlerden rahmetini, merhametini, nimetini esirgemesin. Rabbim kalbimizi karartmasın, rızkımızı daraltmasın, bizi imansız bırakmasın, bize kendi kapısından başka kapı aratmasın. Rabbim bu gece, bu hafta hürmetine, habibinin yüzü suyu hürmetine, ayaklarımızı sırat-ı müstakimde sabit tutsun diye dua ediyorum. ”

Mevlid-i Nebi idrak etmeye vesile olan, bu güzel atmosferde gönülleri buluşturan Diyanet İşleri Başkanlığına, başkan ve ekibine şükranlarını sunan Erdoğan, bu güzel geceyi vesile kılarak yapılan etkinliklerin, toplantı ve çalışmaların, insanlık için öğretici bir fırsata, bir tefekkür ve tezekkür fırsatına tahvil olmasını diledi.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de, 'Andolsun ki Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için güzel bir örnekler vardır.' buyuruyor. Hazreti Ayşe validemiz, Resulallah Efendimizi Aleyhissalatü Vesselam, yürüyen Kur'an olarak tarif ediyor. Evet, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam, sadece Kur'an-ı Kerim'in vahyine aracılık etmemiş, aynı zamanda onu bilfiil yaşayarak, kendi benliğinde ve kendi ruhunda müşahhas hale getirerek, geride bizler için rehber almamız gereken bir örnek bırakmıştır.

Siyer-i Nebi, Efendimizin hayatı olmasının yanı sıra bizler ve gelecek nesiller için bir referans kaynağıdır. Onun hayatı sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüm insanlık için de en güzel rehberdir. Sünnet ve siret olmadan İslam'ın yaşanması mümkün değildir. Bir Müslüman'ın, sünnet ile Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam örnek hayatıyla olan bağı ne kadar güçlü ne kadar muhkem ne kadar kavi ise dini ile olan bağı da o derece güçlüdür, sağlamdır. Bunun için Peygamber Efendimizin Aleyhissalatü Vesselam hayatının her safhasını, her aşamasını takip ve tatbik etmeliyiz.

Gençliği, evliliği, aile reisliği, yaşlılığı, dostluğu, savaşçılığı, idareciliği, tüccarlığı, mücadeleleri, kazaları ile Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem hayatımızın her safhasının rehberidir.

Hazreti Muhammed'in, resul olmadan önce de “emin ” olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kendisi insanın aşağıların en aşağısına düştüğü cahiliye toplumunda dahi Muhammedü'l Emin olarak tanınıyordu. O 63 yıllık ömrünün her aşamasını, ümmeti ve tüm insanlık için bir edep, ahlak, muhabbet timsali olarak yaşayan bir eşref-i mahlukattı. Öyle ki onun hayatına kast etmek için gelenler onda hayat bulurlar, ona husumet besleyenler onda sevgiyi ve şefkati öğrendiler. ” diye konuştu.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?