Meclis'te Hocalı Katliamı'nın 28. Yılı Resim Sergisi

TBMM (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Hocalı Katliamı, şu an için yapanların yanına kar kalmış gibi gözüküyor. Ancak Bosna kasapları Radovan Karadziç ve Slobodan Miloseviç'ten nasıl hesap sorulduysa, Hocalı'da ellerini kanla yıkayan canilerden de er veya geç mutlaka hesap sorulacak." dedi.

Azerbaycan Büyükelçiliğince, TBMM Halkla İlişkiler Binası'nda Hocalı Katliamı'nın 28. Yılı Resim Sergisi, Şentop ve çok sayıda milletvekilinin katılımıyla açıldı.

Açılışta konuşan Şentop, Türk milletinin, tarihin her döneminde büyük sıkıntılarla karşılaştığını, bunların üstesinden gelebilmek için her zaman büyük gayret gösterdiğini ve muvaffak olduğunu söyledi.

Bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için içeride ve dışarıda sürekli bir mücadele halinde olunduğunu belirten Şentop, "Verdiğimiz mücadeleler sırasında zaman zaman evlatlarımız, kardeşlerimiz şehit oluyor. Yakın zamanda Suriye'de, Libya'da şehitlerimiz oldu. Cenabıhak, hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Onlar, bizim toprağa düşen güllerimiz. Hürriyet ve bağımsızlığımız ebediyete kadar sürsün diye solmayı göze aldılar." dedi.

Herkesin bir gün öleceğini, bundan kaçış olmadığını belirten Şentop, "Ölümlerin de şereflisi, güzeli var. Allah, vatan, millet yolunda ölmek, ölümlerin en şereflisi, en güzeli. Bu sebeple Cenabıhak, kitabımızda şehitler için 'Onlara ölüler demeyiniz.' diyor. Allah bütün şehitlerimizden razı olsun." diye konuştu.

– "Kederde ve kıvançta bir olmalıyız"

Bugün Azerbaycanlı kardeşlerinin acılarına ortak olmak için bir araya geldiklerini söyleyen Şentop, şöyle devam etti:

"Bugün insanlık tarihi açısından elem verici bir katliamın 28. yılı. Azerbaycanlı kardeşlerimizin ve bizim keder günümüz. Ermenistan için ise bir utanç günü. 28 yıl önce Hocalı'da büyük bir vahşet yaşandı. Hem de hür dünyanın ve hür basının gözü önünde ama gözleri vardı, görmediler. Kulakları vardı, duymadılar. Merhamet etmeden, vicdanları sızlamadan masumların feryatlarını yalnızca seyrettiler. Katliama maruz kalan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bizleri insanlığımızdan utandıran elim hadiselere, hiçbir kardeşimiz, hiçbir millet maruz kalmasın. Hür ve bağımsız bir şekilde yaşamak istiyorsak, daima güçlü olmalıyız. Kederde ve kıvançta bir olmalıyız. Kardeşlerimizin acısını unutmamalı, her zaman hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Eğer unutursak, unutulur gideriz."

TBMM Başkanı Şentop, 1992'nin 25 Şubat'ı, 26 Şubat'a bağlayan gecesi Dağlık Karabağ'da büyük bir katliam yapıldığını hatırlatarak, Amerikan, İngiliz, Rus ve Ermeni gazetecilerin de tanıklık ettiği katliamda, kadın, çocuk, yaşlı masumların feryadının göklerde yankılandığını anlattı.

Katliamın, işgalci Ermenistan ordusunun 366. Alayına mensup askerler tarafından gerçekleştirildiğini anımsatan Şentop, başlarında 2008-2018 yılları arasında Ermenistan'ın Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Serj Sarkisyan'ın bulunduğunu dile getirdi.

Şentop, Azerbaycan Büyükelçiliğince hazırlanan resim sergisini, kardeşlerini anmak, insanlığa vicdan ve merhameti hatırlatmak için açtıklarını ifade etti.

– "Kardeşler birbirlerinin kederlerini, kıvançlarını paylaşırlar"

Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin temelinde kardeşlik bulunduğuna işaret eden Şentop, "Kardeşler birbirlerinin kederlerini, kıvançlarını paylaşırlar. Hatıralarımız ortak. Hayallerimiz bir. Devletlerimiz ayrı olsa da milletlerimiz birdir. Bu sebeple birbirimize varis olacak kadar yakınız." dedi.

Azerbaycan'ın, 20. yüzyılda iki kurtuluş ve kuruluş yaşadığını hatırlatan Şentop, şunları söyledi:

"20. yüzyılın ilk çeyreğinde Çarlık Rusyası'nın egemenliğinden kurtulup kısa süre de olsa bağımsızlığına kavuştu. 20. yüzyılın son çeyreğinde de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte hürriyet ve bağımsızlığına yeniden erişti. Her iki süreçte de Ermenilerin vahşetiyle karşılaştılar. Benzer acıları Anadolu Türkleri de yaşadı. Bu sebeple aynı milletin evlatları olarak acılarımızı unutmamalıyız. Acılarımızı unutursak benzer acıları bir daha yaşamamız mukadder olur."

Hocalı'nın, işgal altındaki Dağlık Karabağ'ın kalbi olduğunu, Ermenilerin, işledikleri katliamla Dağlık Karabağ'ın kalbini çıkardıklarını anlatan Şentop, katliamdan önce şehirde 11 bin 356 kişinin yaşadığını, Ermenistan ordusunun o gece, resmi kayıtlara göre 613, gayri resmi kayıtlara göre ise 1300 silahsız masumu katlettiğini söyledi.

Şentop, katliamdan 487 Azerbaycanlı'nın ağır yaralı olarak kurtulduğunu, 150 Azerbaycanlı'dan da bir daha haber alınamadığını, aynı gece 1275 Azerbaycanlı'nın rehin alınarak askeri kamplara götürüldüğünü ifade etti.

Uluslararası İnsan Hakları Örgütü'nün, Hocalı Katliamı'nı, "Dağlık Karabağ'ın işgal edilmesi sonrasında işlenen en geniş sivil kıyımı" olarak nitelendirdiğine işaret eden Şentop, "Hocalı Katliamı, şu an için yapanların yanına kar kalmış gibi gözüküyor. Ancak Bosna kasapları Radovan Karadziç ve Slobodan Miloseviç'ten nasıl hesap sorulduysa, Hocalı'da ellerini kanla yıkayan canilerden de er veya geç ama mutlaka hesap sorulacaktır. Bunu kimse unutmasın." ifadelerini kullandı.

– "Ermenistan saldırgan, yayılmacı tutumundan vazgeçmeli"

TBMM Başkanı Şentop, "Azerbaycan bizim ikinci devletimiz. Geçmişimiz bir, geleceğimiz de bir olacak inşallah." dedi.

Kafkaslarda barış, huzur ve güvenliğin kalıcı olması için Ermenistan'ın, işgal ettiği topraklardan mutlaka çekilmesi gerektiğine dikkati çeken Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halen Azerbaycan'ın Fizuli, Kelbecer, Cebrayıl, Ağdam, Laçin, Kubadlı ve Zengilan şehirleri Ermenistan'ın işgalinde. Ermenistan, 87 bin kilometrekare yüzölçümü olan Azerbaycan'ın yüzde 20'sini işgal etmiş durumda. İşgal edilen topraklarda 1 milyondan fazla Azerbaycanlı kardeşimiz yaşıyordu. Onlar evlerine, yurtlarına dönmeli. Türkiye, her zaman ve her platformda Azerbaycan'ın haklarını savunmuştur. Savunmaya da devam edecektir. İlgili bütün devletler ve uluslararası kuruluşlardan da aynı duyarlılığı bekliyoruz. Ermenistan saldırgan, yayılmacı tutumundan vazgeçmeli. Dağlık Karabağ'ın kadim bir Türk yurdu olduğunu kabul etmeli. Ermenistan, Kafkaslarda barışın kalıcı şekilde tesis edilmesi için işgal ettiği yerlerden çekilmeli."

Dünyanın ve bölgenin ortak geleceğinin barıştan geçtiğine dikkati çeken Şentop, insanlığın yüz karası katliamların bir daha yaşanmaması dileğinde bulundu.

Şentop, öz yurtlarında hunharca katledilen Azerbaycanlılara Allah'tan rahmet diledi.

– "Türkiye ve Azerbaycan kardeşliği her zaman en yüksek seviyede"

Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim de Türkiye ve Azerbaycan kardeşliğinin her zaman, her konuda en yüksek seviyede olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iki gün önce Azerbaycan'ın başkenti Bakü'yü ziyaret ettiğini hatırlatan İbrahim, Erdoğan'ın ziyaretinin, dünyaya ve Ermenistan'a bir mesaj olduğunu vurguladı.

TBMM'nin de her zaman Azerbaycan'ı tüm konularda desteklediğini dile getiren İbrahim, resim sergisinde, Azerbaycanlı sanatçılarının, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çizdiği resimlerin de yer aldığını söyledi.

Konuşmaların ardından Şentop ve beraberindekiler, Hocalı'da yaşanan vahşete ilişkin yağlı boya resimlerin yer aldığı sergiyi gezdiler.

– AK Parti'li Özşavlı'dan Hocalı Katliamı sunumu

TBMM Başkanı Şentop ve beraberindekiler, daha sonra Halkla İlişkiler Binası Konferans Salonu'nda geçerek, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı'nın "28. Yılında Karabağ Sorunu ve Hocalı Katliamı" konulu sunumunu izledi.

Özşavlı, "Dağlık Karabağ sorununun nasıl ortaya çıktığını, Erivan'da suni Ermeni nüfusunun nasıl oluşturulduğunu, Hocalı'da yaşananlar ve 1992'de Ermenistan'ın izlediği iki yüzlü politikayı belgelerle" sundu.

Hocalı'da yaşananların katliam olduğunu söyleyen Özşavlı, "Aynı zamanda savunmasız çocuk ve kadınlar öldürüldüğü için savaş suçudur. Katledilen 613 kişi sırf Müslüman ve Türk oldukları için öldürüldüklerinden aynı zamanda soykırımdır." dedi.

Özşavlı'nın, Hocalı Katliamı'na ilişkin videoyu izlettiği sırada bazı katılımcılar gözyaşlarını tutamadı.

Programda konuşan Karabağ savaşında doktor olarak görev yapan Mehebbet Paşayeva da Hocalı katliamını, Ermenilerin yaşattığı dehşeti gördüğünü belirtti.

Ermenilerin topraklarını istemediklerini, kendilerinden zorla alınan toprakları sulh yoluyla geri istediklerini dile getiren Paşayeva, "Çünkü bizim kitabımızda eziyet, gaddarlık yoktur." diye konuştu.

Prof. Dr. Aygün Attar da Özşavlı'nın sunumunun, uluslararası arenada Ermeni tezlerini çürütecek nitelikte olduğunu ifade etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?