Macaristan-Türkiye İş Forumu

BUDAPEŞTE (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. ” dedi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Marriot Otel'de düzenlenen Macaristan-Türkiye İş Forumu'na iştirak ederek katılımcılara hitap eden Erdoğan, Türkiye'nin 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.

Erdoğan, şimdiye kadar sığınmacılar için BM hesaplamalarına göre bütçeden 33 milyar dolar harcandığını, bu süreçte hiçbir ülkeden, hiçbir uluslararası kuruluştan doğru dürüst yardım alınmadığını ifade etti.

Avrupa Birliği'nin verdiği sözü tutmadığına işaret eden Erdoğan, “2016'da bizlere 3 artı 3, milli bütçemize değil, uluslararası kuruluşlara 6 milyar avro vereceklerdi, bunu vermediler. Verilen ne? 1 milyar 700 milyon avro. Biz bütün bunlara rağmen oradaki bu hizmetimizi sürdürüyoruz. Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik. Üzülerek ifade etmek gerekirse, mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. ” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sığınmacıların, Akdeniz'de, Ege'de dalgaların arasında kalmaya mahkum edildiğini, hatta botları delinerek ölüme mahkum edildiklerini, bunların bütün kamera çekimlerinin ellerinde olduğunu bildirdi.

“Yüz binlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye'de kalmasını sağlayacak 'güvenli bölgeler' teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir. ” diyen Erdoğan, çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkının, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkelerin ödemek zorunda kaldığını aktardı.

Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz, Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5,8, geçen sene yüzde 7,4, 2018'in ilk yarısında ise yüzde 6,3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019, 2021 yılları için hazırlanmış bu program, katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz. Ticaret savaşları gibi söylemlerin ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan'la ekonomik iş birliğimiz çok büyük önem arz ediyor ve biz bunu aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve diğer AB üyesi ülkelerden bu süreçte destek bekliyoruz. ”

Recep Tayyip Erdoğan, salonda bulunan her iki ülke iş adamlarına çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:

“İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban da bu konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum. Biz Macaristan'dan ne alabileceksek almaya, Macaristan da bizden ne alabilecekse almaya kararlı olduğumuzu ifade ettik. Bugün düzenlediğimiz iş formunun bu amaca vesile olmasını diliyorum. ”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?