Lösemi hastasına “felçli” ağabeyi umut oldu

ERZURUM (AA) – ZEHRA MELEK ÇAT – Erzurum’da öksürük şikayetiyle 2 yıl önce hastaneye başvuran ve akut lösemi teşhisi konulan 24 yaşındaki İsa Karaduman, uyum tespit edilerek kendisi için donör olmayı kabul eden felçli ağabeyi sayesinde yaşama tutundu.

Erzurum’da öksürük şikayetiyle gittiği hastanede akut lösemi teşhisi konulan ve gerekli tedavi prosedürleri uygulanan İsa Karaduman’a, bu tedaviden sonuç alınamayınca ilik nakli yapılması kararı verildi. Bunun için yapılan uygun donör arayışında, Karaduman’ın yaklaşık 4 yıl önce geçirdiği iş kazası sonucu belden aşağısı tutmayan 27 yaşındaki felçli ağabeyi Hasan Karaduman da gönüllü oldu.

Kardeşler arasında tam uyum sağlanması üzerine Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Kemik İliği Nakil Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İlhami Kiki ve ekibi tarafından yapılan operasyonla ağabeyinden toplanan kök hücrelerin nakledildiği İsa Karaduman, hayata tutunarak, hastaneden çıkacağı günü bekliyor.

Prof. Dr. Kiki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kemik iliği naklinde, özellikle yatak kapasitesinin arttırılmasında son 6-7 yılda önemli bir gelişme kaydettiğini söyledi.

Geçen yıl Türkiye genelinde yaklaşık 3 bin 600 nakil yapıldığını kaydeden Kiki, bu sayıyla Türkiye’nin, kemik iliği nakli konusunda Avrupa’da 4. sırada olduğunu belirttti.

Kiki, kemik iliği naklinin ihtiyaç duyan hastalara, kendisinden, kardeşinden, kardeş dışı ya da yarı uyumlu vericiden yapılabildiğini anlatarak, akut lösemi teşhisiyle kendilerine başvuran İsa Karaduman’ın da yapılan tetkiklerinde hastalığının agresif seyredeceği sonucuna vardıklarını, ilk tedavilere yeterli cevap alamayınca ilik nakli kararı verdiklerini söyledi.

– Sadece felçli ağabeyinde uyum tespit edildi

Hastanın kardeşlerinden başlayarak yapılan uyum testlerinde, diğer kardeşlerde uyum yakalanamadığını, sadece felçli ağabeyinde tam uyum tespit edildiğini dile getiren Kiki, şunları kaydetti:

“Ondan yaptığımız nakil oldukça başarılı geçti. Verdiğimiz ilik hastanın vücuduna yerleşti, hakimiyetini kurdu. Hastalığının belirtisi şu an için gözükmüyor, takiplerimiz devam edecek. Verdiğimiz kemik iliğinin hastanın vücuduna saldırmaması için immün sistemi baskılayıcı ilaçlarımız var. 6 ay çok sıkı takip edeceğiz. Sonrasında yavaş yavaş azaltarak 1 yıl sonunda ilaçları keseceğiz. 1 yıl sonunda bu hasta yeniden doğmuş gibi olacak. Çünkü yeniden bir immün direnç kurduk vücuduna. Çocukluk çağı aşıları da yapılacak. Ondan sonra ilaçsız bir şekilde takibe devam edeceğiz.”

– “İlik vermenin bağışçıya hiçbir zararı yok”

İlik nakli ya da ilik bağışçısı olma konusunda toplumda, “ilik veren kişinin güçsüz kalacağı” gibi bazı yanlış düşüncelerin olduğunu, aslında ilik vermenin donöre hiçbir zararının olmadığını belirten Kiki, şunları söyledi:

“Bu konuda toplumda bir tedirginlik var. İnsanda kemik iliği vücudun en aktif dokusu. Bir insana yetecek kadar kemik iliği verildiğinde 10-15 gün içinde ilik kendini yerine koyacak ve donör sağlıklı yaşamına devam edecek. Bu vakamızda donörümüzün belden aşağısı tutmuyor ama kardeşine ilik verdi ve eski hayatına devam ediyor. Kızılay bünyesinde başlatılan TÜRKÖK önemli bir proje çünkü her zaman kardeş verici bulamıyoruz. İlik bankalarına müracaat etmek gerekiyor. Türk insanı pek çok konuda çok yardımsever ama bu konuda ciddi açığımız var. Vericilerimiz çoğunlukla yurt dışından elde ediliyor ve bu da çok ciddi bir maddi kayıp. TÜRKÖK sayesinde 205 bin donöre ulaşacak olursak Türkiye’nin akraba dışı verici ihtiyacının önemli bir kısmı halledilmiş olacak. Şu an 150 bin civarında kayıt yapıldı.”

İlik nakliyle hayata tutunan İsa Karaduman ise İstanbul’da çalışırken Erzurum’a izinli geldiğini ve öksürük sebebiyle Aşkale ilçesinde hastaneye başvurduğunu söyledi.

Yapılan testlerde kan değerlerinin düşük olduğunun tespit edildiğini, daha sonra Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine başvurduğunu anlatan Karaduman “2014 yılında akut lösemi teşhisiyle tedavi görmeye başladım. Yaklaşık 21 gün önce kemik iliği nakli oldum. Şu an çok iyiyim. Allah ağabeyimden, doktorlardan, hemşirelerden razı olsun. O kadar ağır ilaçlar yememe rağmen ağabeyim olmasaydı daha kötüye gidebilirdim. Nakilden sonra kendimi daha iyi hissediyorum.” diye konuştu.

Kardeşine kemik iliği veren Hasan Karaduman (27) da 4 sene önce inşaattan düşerek omurilik felci olduğunu ifade ederek, “Kardeşimin hastalığı moralimi çok bozdu. Kardeşimi böyle görmeye dayanamıyordum. Yapılan testlerde benim verici olabileceğim söylendi. İliğim uyduğu için çok mutlu oldum. Nakil sırasında herhangi bir ağrı hissetmedim.” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?