Kocaeli'de 24 kişinin öldüğü tekne kazası davası

KOCAELİ (AA) – Kocaeli'nin Kandıra ilçesi açıklarında göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu 24 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili organizatör ve şoförlerin de aralarından bulunduğu 5'i tutuklu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, fırtına nedeniyle batan 10 kişilik tekneye 70 göçmenin bindirilmesi, kazada 10'u kadın, 10'u çocuk ve 4'ü erkek 24 göçmenin boğularak ölümüne sebep olunduğu iddiasıyla haklarında, “Olası kasıtla öldürmek ” ve “Göçmen kaçakçılığı yapmak ” suçlarından 484 yıl altışar aydan, 613 yıl dörder aya kadar hapis cezası istenen sanıklar İshak Ulubay, Hüseyin Akar, Hüseyin Karakoç ve Cahit Uzun ile bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ve maktullerin aileleri katıldı.

Firari olan sanık Mehmet Halil İnce'nin yakalandığını ancak duruşmaya SEGBİS ile katılmasının, cezaevi değişikliği nedeniyle hazır edilemediği belirtildi.

Söz verilen sanık Uzun, olayla ilgili bildiklerini anlattığını ifade ederek, bu işten ticari kazancının olmadığını, olayla bir ilişkisinin bulunmadığını ileri sürdü.

Sanık Karakoç ise suçsuz olduğunu, olaylarla bir ilgisinin olmadığını savunarak, tahliyesini ve beraatini istedi.

Tanık olarak dinlenen N.B, yat kaptanı olduğunu, Datça'dan İstanbul Yeşilköy limanına gidecek bir tekne için kaptan arandığını duyduğunu belirterek, “Bunun üzerine Datça'ya gittim. Teknenin sahibi Hüseyin Akar ile 2 bin liraya anlaştım. Tekneyi 10-12 günde İstanbul'a götürdüm. Akar bana, tekneyi buradan Kocaeli'de Kefken'e götürmemi istedi ancak ben kabul etmedim. Daha sonra oradan ayrıldım. ” diye konuştu.

Teknenin yaşlı ve kapasitesinin aşılması halinde yolculuk için tehlikeli olduğunu ifade eden N.B, “Tekne 10-15 kişi kapasitelidir. Fazla yolcu veya yük olması halinde su temas ettiği yerden açılma yaparak teknenin içi su alır. Bunun sonucu olarak batar. Bakım bile yapılsa yine de risklidir. ” dedi.

Sanıklardan Ulubay, aracının yolcuları almak için İstanbul Aksaray'a gittiğini aktararak, “Şoförüm beni arayarak, araca binecek kişilerin çok fazla sayıda olduğunu söyledi. Ben de durumu Mehmet Halil İnce'ye ilettim, bana 'Küçük çocuklar var. Anne ve babalarını onlardan ayıramayız. İdare edeceksin.' diye cevap verdi. ” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet savcısı, teknenin niteliği, göçmen sayısı ve taşınma şekli, gidilmesi planlanan mesafe, deniz ve hava şartları, teknede bulunan can yeleği gibi teknik konuların bilirkişi tarafından rapor alınmasını, sanıklardan Cahit Uzun ve İshak Ulubay'ın adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı şartı ile tahliye edilmelerini, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, batan tekneyle ilgili kurum ve kuruluşlardan teknik bilirkişi raporunun istenmesine, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı olası kasıtla birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan somut suç şüphesini gösterir delillerin mevcudiyeti ve kanunda öngörülen cezanın üst miktarı ve kaçma şüphelerinin olması nedeniyle, tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Haziran'a erteledi.

  • İddianameden

İddianamede, İstanbul'dan yasa dışı yollarla yurt dışına kaçmak isteyen 74 yabancı uyruklu göçmenin, Romanya'ya gitmek amacıyla 21 Eylül 2017'de Sakarya'nın Kocaali ilçesi Melenağzı mevkisindeki limanda “ZEYNEP S ” isimli ABD bayraklı yaklaşık 10 kişi kapasiteli yata 70 küsur kişinin bindirilerek hareket ettikten sonra Kandıra Kefken Karadeniz açıklarında 21 Eylül'de saat 01.35'te yakalandıkları fırtınadan kurtulmak için MAERSK RHODE ISLAND isimli PANAMA bandıralı tankere yanaşmaya çalıştıkları sırada fırtına nedeniyle tankere çarpması sonucu teknenin parçalandığı, içinde bulunan göçmenlerin çoğunun denize düştüğü, geminin batması sonucu 10'u kadın, 10'u çocuk ve 4'ü erkek 24 göçmenin boğularak öldüğü belirtiliyor.

İddianamede, aralarında organizatörlerin ve şoförlerin bulunduğu 5'i tutuklu 14 kişi hakkında, “Olası kasıtla öldürmek ” ve “Göçmen kaçakçılığı yapmak ” suçlarından 484 yıl altışar aydan, 613 yıl dörder aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?