Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi açılışı

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, “11. Kalkınma Planı çalışmalarımız devam ediyor. Plan kapsamında Ar-Ge’ye, inovasyona, ürün üretimine bütçeden daha fazla kaynak ayıracağız. ” dedi.

Sosyal bilimler, tıp ve mühendislik alanlarındaki araştırmaları destekleyerek, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılacak yüksek katma değerli biyomedikal cihazları Türkiye’de üretmeyi amaçlayan Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi (KUTTAM) açılış töreni gerçekleştirildi.

Törende konuşan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, 21. yüzyılın başında herkesin olağanüstü değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu belirtti.

Ağbal, bütün global ticaret, ekonomi, siyaset ve dünyadaki güç dengeleri için yıkıcı radikal değişimlerin gerçekleştiğini ifade ederek, teknoloji alanında çığır açıcı gelişmelerin arka arkaya geldiğini ve ülkeler arasındaki rekabeti olağanüstü şekilde etkilediğini söyledi.

Bu değişimlerin bilgiye dayanıyor olmasının rekabeti farklı noktalara taşıdığını anlatan Ağbal, “Ülke olarak kalkınma yolunda doğal kaynaklara sahip olmanız öncelik ve özellik arz etmekten çıktı.” diye konuştu.

Ağbal, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alacak ülkelerin şu anki ülkeler olmayacağını anlatarak, şunları kaydetti:

“Çok farklı ülkeler bu sıralamaya dahil olacak. Kim daha iyi bilgiyi kullanıyorsa, kim daha iyi teknoloji kullanıyorsa bu ülkeler bu sıralamalarda ön sıralara gelecek. Birey olarak hayatımızın değişeceği muhakkak. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar çok farklı bilim insanları yan yana gelmeden bir teknolojik buluşa ortaklık edebiliyor.”

Global ticari ve sanayi networkü içerisinde inanılmaz bir değer zinciri oluştuğunu anlatan Ağbal, bu değer zinciri içerisinde en küçük fikirlerden en büyük fikirlere çok farklı sanayi kollarının bir arada çalıştığını dile getirdi.

Ağbal, üretimin doğasının değiştiğine işaret ederek, ileride sanayi üretiminin büyük ölçüde robotlar tarafından gerçekleştirilecek olmasının herkesi dehşete düşürecek gerçekliği içinde barındırdığını söyledi.

Eğitimin yapısının, öğrencilerin, öğretim üyelerinin değiştiğini aktaran Ağbal, bugün konuşulan birçok kavramın 15 yıl öncesinde konuşulmadığını, değişim ve dönüşümün her yerde olduğunu kaydetti.

– “Dünyanın gittiği yönde, lider ülkelerden biri olabiliriz”

Ağbal, bu meydan okumaya gerekli cevabın yeterli ölçüde verilmemesi halinde geride kalınabileceğini belirterek, “Bu meydan okumaya biz de meydan okuyarak cevap verebiliriz. Ülke ve millet olarak bu bilinç ile hareket edersek KUTTAM örneğinde olduğu gibi, dünyanın gittiği yönde, lider ülkelerden biri olabiliriz. KUTTAM önemli bir proje. Her proje hayalle başlar. Bu hayali gerçeğe dönüştürenlere teşekkür ediyoruz.” dedi.

Enformasyon teknolojisi ve biyoteknolojinin geleceğin belirleyicisi olan iki alan olduğuna işaret eden Ağbal, “KUTTAM’ın ortaya koyduğu vizyon önemli. Tıbbi malzeme konusunda ciddi anlamda ithalatçıyız. Burada KUTTAM’ın geliştireceği çalışmalar hem ülke içerisindeki ihtiyaçlarımızı karşılama noktasında büyük destek olacak hem de inşallah bu alanda çığır açıcı teknolojilerle ihracatçı konuma geleceğimize inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Ağbal’ın, “Hükümet ve devlet olarak bu projeye inandığımız için destek olduk. Bir miktar borcumuz kalmış, o borcumuzu unutmuş değiliz.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Hükümet olarak son 16 yılda bu tür projelere önemli katkı verdiklerini belirten Ağbal, Ar-Ge ve inovasyonun ciddi kaynak gerektirdiğini söyledi.

Ağbal, son 10 yılda bu alana önemli miktarda kaynak ayırdıklarını ifade ederek, “Üniversitelerimizi araştırma alt yapıları kurma noktasında destekledik. Bunlardan bir kısmını Araştırma Altyapıları Kanunu çıkararak, sadece yapımında değil, faaliyetinde de destekleme kararı almışız. Şu anda 4 üniversite bu desteklerden faydalanıyor. Koç Üniversitesi’nden de ne yapıp edip, bu desteklenen araştırma alt yapılarının arasına girme sözünü alalım.” diye konuştu.

Gelecek dönem de hükümet olarak bu alana büyük destek ayırmak istediklerini aktaran Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tam zamanlı Ar-Ge personeli sayımız 26 binlerden 153 bine çıkmış. Bizim bunu daha da artırmamız lazım. 11. Kalkınma Planı çalışmalarımız devam ediyor. Plan kapsamında Ar-Ge’ye, inovasyona, ürün üretimine bütçeden daha fazla kaynak ayıracağız. Araştırmacı üniversitelerimizin sayısının artması, onlara daha fazla kaynak ayrılması önceliğimiz olacak.”

– “Tüm araştırma altyapılarının envanterini çıkaracağız ”

Ağbal, üniversite-sanayi iş birliğine dikkati çekerek, “Start-up girişimci sayısını artırmamız lazım. İnovatif ürünleri geliştirenler ve bu riski alanlar genç girişimci insanlar. Araştırma altyapılarının üniversitelerin ve sanayinin ortak kullanımına açılması önemli. Ciddi kaynaklar ayırarak araştırma altyapılarını yapıyoruz sonra klasik kültürümüzden kaynaklanan alışkanlıklarla üzerine dantel örtüyoruz. 'Aman buna kimse dokunmasın, kimse ellemesin, bir tek benim olsun.' Olmaz. Bütün araştırma ekosistemini, laboratuvarları ortak paydaşlık içinde kullanmamız lazım.” diye konuştu.

Bununla ilgili YÖK ile çalışma yaptıklarını belirten Ağbal, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YÖK, Strateji ve Bütçe Başkanlığı olarak, öncelikle bütün üniversitelerimizde ve özel sektördeki araştırma altyapılarının envanterini çıkaracağız. Sistemlerin sahip olduğu yetkinlikleri herkes ile paylaşacağız ve herkes birbiriyle kullanabilecek. ” dedi.

Konuşmaların ardından Ağbal, KUTTAM’ı ziyaret ederek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?