KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Bakan Çavuşoğlu’yla ortak basın toplantısında konuştu: (2)

LEFKOŞA/ANKARA (AA) – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs meselesinde ortak bir zemin sağlanmadan önce yüksek statüde özel bir temsilcinin atanmasının doğru olmayacağını düşündüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye ile uyum içinde Kıbrıs’ta iki devlet siyasetini savunduklarını belirten Tatar, amaçlarının Kıbrıs Türk halkının var olan egemenliğinin kabul görmesini sağlamak olduğunu ifade etti.

Tatar, Avrupa Birliği’nin (AB) KKTC’ye yönelik tutumuna ilişkin ise “Netice itibariyle bugün AB’de Türkiye yok. Yunanistan orada, Kıbrıs Rum yönetimi orada. Dolayısıyla teraziyi zaten aleyhimize doğru tartmışlar.” dedi.

Çavuşoğlu’nun birçok kez KKTC’ye geldiğini ve kendilerini ziyaret ettiğini belirten Tatar, Çavuşoğlu ile birlikte her önemli toplantı veya görüşmenin akabinde değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.

Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) davet edildiğini de anımsatan Tatar, forum çerçevesinde birçok ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı dahil üst düzey yetkilileriyle görüştüğünü dile getirdi.

– "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve ekibini 20 Temmuz’da inşallah burada ağırlayacağız"

Tatar, Türkiye’nin her zaman KKTC’nin yanında olduğunu ve bunu ADF’de bir kez daha gösterdiğini aktararak, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve ekibini 20 Temmuz’da inşallah burada ağırlayacağız. 20 Temmuz’un bu yıl farklı bir önemi de var.” dedi.

KKTC olarak 20 Temmuz için hazırlıklar yaptıklarını belirten Tatar, 20 Temmuz’un dünyaya KKTC’nin var olduğunu, var olacağını, Kıbrıs’ın eski Kıbrıs olmadığını, Doğu Akdeniz’in enerji kaynakları, hidrokarbon alanlarıyla birlikte statüsünün yükseldiğini ve eski Doğu Akdeniz olmadığını anlatmak için bir fırsat olacağını kaydetti.

KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin artarak daha da önemli hale geldiğini dile getiren Tatar, şöyle devam etti:

“KKTC’nin bu bağlamda statüsünün yükselmesiyle bizlerin de beklentileri oldu, o da nedir? Halkımıza daha fazla refah, müreffeh bir yaşam ve güvenli bir gelecek sunabilmektir. Bütün bu çalışmalar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği desteğe bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Ama tabii ki önemli olan dünyaya bu haklılığımızı, egemenliğimizi ve gelinen aşamada verdiğimiz mücadelenin ne kadar kutsal ve değerli olduğunu var gücümüzle anlatabilmektir. Onu yapıyoruz. “

– "Niyetimiz müzakere yoluyla Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir anlaşmayı sağlayabilmektir"

Tatar, 1960’ta İngiltere’nin Ada'dan ayrıldıktan sonra egemenliği Kıbrıslı Türklere ve Rumlar olmak üzere iki halka devrettiğini ancak Kıbrıslı Türklerin büyük insanlık dışı uygulamalar, izolasyon, kısıtlama ve engellemelere maruz bırakıldığı vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Ama inanıyorum ki çağdaş dünya, medeni dünya bu verdiğimiz mücadele sonrasında mutlaka doğruyu bulacaktır. O da Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir anlaşmaya verdiğimiz mücadele için saygı duyacaklardır. Ben her zaman şunu da söylüyorum. Bizim niyetimiz müzakere yoluyla Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir anlaşmayı sağlayabilmektir. Bunun için de halkımızın hak, çıkar ve menfaatlerini, güvenlik endişelerini koruyacak şekilde sağlam bir anlaşmaya imza atmaktır. Bütün bu çalışmalar onun arayışı içinde olduğumuzu bir kez daha cumhurbaşkanlığından bunu dünyaya seslendiriyoruz, haykırıyoruz."

– Kıbrıs meselesi için özel temsilci atanması

Tatar, Kıbrıs meselesi için Birleşmiş Milletler (BM) özel temsilcisi atanması önerisini nasıl değerlendirdiklerine ilişkin soruya, "Bugünkü yaptığımız değerlendirmede, ortak zemin var mı yok mu noktasına henüz ulaşmadan yüksek statüde farklı özel bir temsilcinin atanmasının doğru olmayacağı düşüncesindeyiz." yanıtını verdi.

BM Genel Sekreteri'nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute'un görevini en iyi şekilde yaptığını kaydeden Tatar, resmi müzakere sürecine başlamadan önce farklı bir özel temsilcinin atanmasının pek de anlamlı olmayacağını dile getirdi.

Tatar, bu düşünceleri karşı tarafa da ileteceklerini söyledi.

– "Bölgedeki enerji kaynaklarının araştırılmasında ve geliştirilmesinde böyle bir hakka sahip değilsin"

Rum Enerji Bakanı Natasa Pilides'in sondaj çalışmalarını Kasım-Aralık'ta yeniden başlatmayı planladıkları yönündeki açıklamasını nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Tatar, Kıbrıs meselesinin özünün bu olduğu yanıtını vererek, KKTC'nin Rum kesiminden daha meşru olduğunun altını çizdi.

Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) geçmişte iki halkın da devleti olduğunu ancak anayasaya aykırı olarak Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ne dönüştüğünü belirten Tatar, GKRY'nin bütün Kıbrıs adına karar verme yönünde değerlendirmeler yaptığına dikkati çekti.

Tatar, "Sen orada tek başına bölgedeki enerji kaynaklarının araştırılmasında ve geliştirilmesinde böyle bir hakka sahip değilsin. Bizim bu değerlendirmemizi Türkiye desteklemektedir. Böyle bir adım atıldığı takdirde biz de kendi haklarımızın arayışı içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin de desteğiyle karşı adımlar atacağız." diye konuştu.

Pilides'i sağduyuya davet eden Tatar, Rum tarafına kışkırtıcı hareketler içinde bulunmamasını tavsiye etti.

Yapılan heyetler arası görüşmede, Cumhurbaşkanı Tatar ile Bakan Çavuşoğlu'nun yanı sıra KKTC Başbakanı Ersan Saner, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Cumhurbaşkanlığı Müzakere Heyeti Üyesi Oğuzhan Hasipoğlu ve Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun da yer aldı.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?