ANKARA (AA) – BARIŞ KILIÇ – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, 7 Nisan 2016’da Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaretinde yaptığı konuşmada; HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında da partisinin 27 Şubat 2016’daki Mersin mitingde yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işledikleri gerekçesiyle birer fezleke hazırlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen fezlekeler, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM’ye iletilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderildi.
Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekede, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden Adalet Bakanlığı aracılığıyla yazı gönderildiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın da başsavcılığa 12 Nisan 2016’da şikayet dilekçesi verdiği bildirildi.
Fezlekede, Kılıçdaroğlu’nun, 7 Nisan 2016’da TTB’ye ziyarette bulunduğu belirtildi ve burada yaptığı konuşma aktarıldı.
Demirtaş hakkında düzenlenen fezlekede de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Aydın’ın, 29 Şubat 2016’da başsavcılığa verdiği dilekçede Demirtaş’ın iki gün önce HDP’nin Mersin mitingindeki konuşmasını naklederek, “Cumhurbaşkanına hakaret ettiğinden bahisle şikayetçi olunduğunu” bildirdiği ifade edildi.
Fezlekelerde, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun TCK’nın 299. maddesinde düzenlendiğine işaret edildi. Bu maddenin gerekçesinin, Cumhurbaşkanının devleti temsil etmesi, Anayasa’da belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak, Cumhurbaşkanının kişiliğine yöneltilen hareketin, bir bakıma devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiğinden hareketle kaleme alındığı belirtildi.
“Yasama dokunulmazlığının”, yasama sorumsuzluğu gibi milletvekillerine mutlak koruma sağlamadığı, milletvekillerini, yasama çalışmaları dışındaki fiilleri ve eylemleri dolayısıyla koruduğu, onlara cezai kovuşturmalara karşı koruma sağladığı ifade edilen fezlekelerde, yasama dokunulmazlığının, şekli ceza hukukunu ilgilendiren ceza yargılaması ve infaz hukuku kapsamına girdiği ve TBMM tarafından dokunulmazlıkların kaldırılabileceği kanaatlerine varıldığına yer verildi.
Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın, beyanlarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işledikleri, sözlerinin tahkir edici olduğu, küçültücü değer yargıları içerdiği ve küçük düşürücü nitelikte kullanıldığı kaydedilen fezlekelerde, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın sözlerinin eleştiri ve düşünce açıklaması sınırlarını aştığı, bu sebeplerle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun unsurlarının oluştuğu belirtildi.
Milletvekili olan Kılıçdaroğlu ve Demirtaş hakkında takibat yapılabilmesinin, Anayasa’nın 83/2. maddesi uyarınca TBMM’nin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına bağlı olduğuna dikkat çekilen fezlekelerde, bu sebeple fezlekelerin ve eklerinin “TBMM’nin takdirine tevdi olunduğu” ifade edildi.
TCK’nın “Cumhurbaşkanına hakaret” başlıklı 299. maddesi, “Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını, suçun alenen işlenmesi halinde, verilecek cezanın altıda biri oranında artırılmasını” içeriyor.
