“Kamu, reel sektörü past-performansına göre değerlendirmeli”

İSTANBUL (AA) – İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Reel sektörün de kamuda talep ettiğimiz gibi past-performansa göre değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. İyi bir sicile sahip olmak, şirketlere somut avantajlar sağlayabilmelidir ” dedi.

Bahçıvan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın da katılımıyla, “Yeni Hükümet Sistemi’nin Ekonomimiz ve İş Dünyası İçin Önemi ve Etkileri ” ana gündemiyle gerçekleştirilen İSO Meclisi'nin şubat ayı olağan toplantısındaki konuşmasında, sonuç odaklı bir bürokrasiyi sağlamak için performansa dayalı bir kamu yönetimi anlayışının hakim kılınmasının elzem olduğuna inandıklarını söyledi.

Hakkaniyet duygusunun, her türlü bürokratik imtiyazın kaldırılmasını gerektirdiğini dile getiren Bahçıvan, “Sanayicinin performansının da kamuda talep ettiğimiz gibi aynı anlayışla past-performansa göre değerlendirilebilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sanayicinin, bağımsız şirketler tarafından denetlendikleri bir reyting sistemine tabi olması gerektiğini düşünüyoruz. İyi bir sicile sahip olmak, şirketlere somut avantajlar sağlayabilmelidir. ” diye konuştu.

  • “Uzun vadeli, kararlı ve sabırlı olmalıyız”

Erdal Bahçıvan, Nisan 2017'de yapılan referandumla Türk milletinin kabul ettiği ve hızlı karar alma esası üzerine kurulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin pratik hayatta daha etkin ve sonuç odaklı işlemesinin herkesin ortak arzusu olduğunu ifade etti.

Yaz aylarında yaşanan türbülansın ardından hızla alınan önlemlerin de etkisiyle finansal piyasalarda bir dengelenmenin olduğunu ve bu dengelenmenin reel sektöre kalıcı bir şekilde yansıması noktasında atılan adımların devam ettirilmesi gerektiğini anlatan Bahçıvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu noktada tüm dünyada bol paraya bağımlı savurgan harcama döneminin bittiğinin göz önünde bulundurulması gerekli. Önümüzdeki dönemde eski para bolluğu olmayacağına göre, sınırlı kaynaklarımızı daha rasyonel, verimli, titiz ve akılcı bir şekilde kullanmamız büyük önem taşıyor. Bu dönemde eski büyüme rakamlarının olmayacağını kabullenerek uzun vadeli, kararlı ve sabırlı tutumumuzu sürdürmek durumundayız. Yaşadığımız son olumsuzlukların kaynak sorunuyla birebir bağlantılı olduğu gerçeğinden hareketle verimlilik ve katma değer odaklı bir yaklaşımı öncelikli olarak benimsemek durumundayız.”

  • “Sanayi, eğitim ve teknoloji politikaları koordineli olmalı “

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni dönemde hükümet tarafından yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik alınan önlemleri memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, bununla birlikte yalnızca yerli yatırımların değil aynı zamanda doğrudan yabancı yatırımların da yeniden canlandırılması gerektiğini söyledi.

Yeni sistemde yüksek teknolojili ve katma değerli üretim yoluyla ihracat artışının ekonomide öncelikli hedef olduğunun altını çizen Bahçıvan, “Bu süreçte biz sanayiciler de üretim, yatırım ve istihdam odaklı bir ekonomik kalkınma ve büyüme modeline vakit kaybetmeden çok daha hızlı bir geçiş yapılmasını istiyoruz. Bu doğrultuda sanayinin ve üretim ekonomisinin yeniden yükselebilmesi için sanayi politikası çerçevesinde belirlenen hedefler ve stratejiyle uyumlu bir eğitim ve teknoloji altyapısı oluşturulması gerekli. Meslek liselerinin verimliliğinin düşmesi ve üniversite eğitiminde öğrencilerin belli bölümlere yığılmaları beceri uyumsuzluğuna neden olarak işsizliği artırıyor. Yeni dönemde sanayi-eğitim ve teknoloji politikalarının daha koordineli şekilde değerlendirilmesi en büyük arzumuz. ” şeklinde konuştu.

  • “Geleceğe iyi hazırlanmak için büyük veriyi (big data) iyi okumalıyız “

Erdal Bahçıvan, özellikle nitelik artırma noktasında çok önemli bir araç olarak gördükleri Ar-Ge’ye sağlanan teşvik ve destekleri takdirle karşıladıklarını belirterek, söz konusu teşviklerin denetlenmesinin ve etkinliğinin ölçülmesinin gerekli olduğunu aktardı.

Kamunun sağladığı Ar-Ge teşviklerinin ne derece patent ve faydalı model gibi çıktılara ve ticarileşebilen yeniliklere dönüştüğünün takip edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bahçıvan, “Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır. Şimdi ihtiyacımız olan; hız kaybetmeden Türkiye’nin doğru hedeflerle belirlenmiş sanayi projelerini gündeme alması ve nokta atışlarla küresel rekabet gücünü geliştirmesidir. Büyük bir hızla, daha istikrarlı ve güçlü bir ekonomi ortamının oluşturulmasına ihtiyacımız var. Ekonomimiz, sanayimiz ve toplumsal refahımız adına kaybedecek vaktimiz yok. Küresel piyasalarda Türkiye algısını güçlendirmenin, yatırımlar için daha da cazip bir ülke olmanın tam zamanı. ” dedi.

Bahçıvan, dünyada kalkınmanın merkezine, dijital devrime dayalı sanayileşmenin yerleştiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin başta eğitim olmak üzere bu yeni üretim ve çalışma kültürüne kendisini adapte edecek adımları süratle atması ve geleceğe iyi hazırlanmak için büyük veriyi (big data) iyi okuması gerektiğini kaydetti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?