“İstanköy'de vakfımızın malları haraç mezat satılıyor”

ANKARA (AA) – ECENUR ÇOLAK / FATİH HAFIZMEHMET – Rodos, İstanköy ve Oniki Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Yunanistan'a ait adalardaki Müslüman Türklerin vakıf mallarının usulsüz satışına ilişkin, “İstanköy'de vakfımıza ait mallar usulsüz olarak elden çıkartılıyor. Yani ben haraç mezat satılıyor diyorum. ” dedi.

Kaymakçı, Müslüman Türklere ait vakıf mallarının usulsüz şekilde satılmasını AA muhabirine değerlendirdi.

Rodos ve İstanköy'de yaklaşık 9 bin Türk'ün bulunduğuna ve her iki adadaki Türklerin kültürel sorunlar yaşadığına işaret eden Kaymakçı, “Kültürel sorunların başında, ana dillerini öğrenme haklarından mahrumlar. Çünkü 1972 yılında çift dillilik esaslı okullarımız kapatıldı ve Türk öğretmenlerimiz emekli edildi. O tarihten bu yana Rodos ve İstanköy'deki Türk çocuklarımız ana dillerini öğrenemiyorlar. Çok hızlı bir asimilasyon başladı. ” diye konuştu.

Kaymakçı, insanlığın en temel haklarından birinin ana dilin öğrenilmesi olduğunu vurguladı.

Adalardaki Türklerin vakıflarla ilgili sorunlar yaşadığına dikkati çeken Kaymakçı, şöyle devam etti:

“Rodos ve İstanköy'de Osmanlı'dan kalan vakıflarımız var. Bu vakıflarımıza ait camilerimiz, imarethanelerimiz, çeşmelerimiz, okullarımız var. Ancak Yunanistan hükümeti tarafından vakıfların mallarının elden çıkarılması için doğrudan ve dolaylı bir sürü olumsuz işlemler uygulanıyor. Son olarak geçtiğimiz yıllarda doğrudan Rodos İslam Vakfı'na ait olan Süleymaniye Medresesi ki çok önemli bir okuldur bu, bu okul Yunanistan'daki Ege Üniversitesi'ne devredildi. Oysa vakıflara ait. ”

  • “İstanköy'de vakfımıza ait mallar haraç mezat satılıyor “

Kaymakçı, Süleymaniye Medresesi'nin müze haline getirilmesini önerdiklerini aktararak, “Bugünlerde başka bir işlem var, özellikle İstanköy'de vakfımıza ait mallar usulsüz olarak elden çıkartılıyor. Yani ben haraç mezat satılıyor diyorum çünkü vakıflarla ilgili Birleşmiş Milletler'in (BM) kabul ettiği evrensel ilkeler var. Bu ilkeler bazında vakıf malları devredilemez, satılamaz ibaresi kesinlikle söz konusu. Ama Yunanistan bunu uygulamıyor. ” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Anayasası'na göre cemaat ve dinsel vakıflardan emlak vergisi alınmadığı bilgisini paylaşan Kaymakçı, ancak Yunanistan'ın İslam-Türk vakıflarına emlak vergisini uyguladığını söyledi.

Kaymakçı, yapılanların etik olmadığını vurgulayarak, “Dolayısıyla biz Türkiye'de örgütlenmiş Rodos ve İstanköy Türkleri olarak Yunanistan'dan şunu talep ediyoruz; bu vakıf malları satılamaz, devredilemez. İkincisi, diğer vakıflara yani dinsel vakıflara ne uygulanıyorsa, bizim vakıflara da aynı işlem uygulanmalıdır. Yani emlak vergisine tabi tutulmamalıdır. ” ifadelerini kullandı.

  • “Rodos'ta ve İstanköy'deki camilerimiz yıkılıyor “

Türkiye'nin ülkede bulunan Ortodoks vakıflarla ilgili düzenleme yaptığını ancak Yunanistan'ın karşılıklılık ilkesine uymadığını belirten Kaymakçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim Rodos'ta ve İstanköy'deki camilerimiz yıkılıyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti 'Biz bunları yaparız' dediği halde Yunanistan izin vermiyor. Biliyorsunuz TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) Balkanlar'da Türklere ait vakıfları, Osmanlı vakıflarını düzeltiyor. Oradaki devletler bu konuda ilkesel olarak iş birliği yapıyorlar. Fakat Yunanistan TİKA'nın bu görevini Yunanistan'da yapmasına izin vermiyor. Dolayısıyla Yunanistan, camiler yıkılsın, imarethaneler yıkılsın, yani Türk ve Müslümanlara ait izler kalmasın istiyor. Bu çok önemli çünkü kültürel aidiyet biraz da mimari eserlerle bağlantılı. Örneğin şu anda İstanköy'de minareli hiçbir cami yok. Son depremle yıkılmış durumda. ”

  • “Yunanistan, anayasasını uygulamıyor “

Kaymakçı, Rodos'ta ibadete açık tek cami kaldığını, diğerlerinin kapatıldığını veya yıkılmak üzere olduğunu, mezar taşları ile türbelerin de yıkıldığını dile getirdi.

Yunanistan'ın yaptıklarının kendi anayasasına ve Avrupa Birliği (AB) yasalarına aykırı olduğunu kaydeden Kaymakçı, “Yunanistan Anayasası, diğer kültürel kimliklerin korunması ve geliştirilmesi konusunda Yunan devletine yükümlülükler sağlıyor. Ama maalesef bu uygulanmıyor. ” dedi.

Kaymakçı, Rodos ve İstanköy'de Osmanlılara ait olağanüstü kalite ve sayıda cami, çeşme, imarethane ve kütüphane gibi eserlerin bulunduğunu ancak bu eserlerin zaman içinde tahrip ve yok olmasının istendiğinin altını çizdi.

Bu eserlerin aslında tarihin ortak malı olduğunu ve korunmaları gerektiğini anlatan Kaymakçı, “Oradaki insanların kültürel açıdan asimilasyona uğraması bir insanlığın, bir kültürün yok edilmesidir. ” diye konuştu.

“Bazı çalışmalarının Yunanistan'ı rahatsız etmesi ” nedeniyle ülkeye giriş yasağı bulunduğunu hatırlatan Kaymakçı, ancak bütün bunlara rağmen Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk olmasını istediğini sözlerine ekledi.

AA muhabirinin ulaştığı resmi duyuruya göre, İstanköy Vakıf Malları İdaresince vakıf malı olan bir arazi, 31 Ocak'ta açık artırma yoluyla satılacak.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?