İstanbul Kadın Akademisi

İSTANBUL (AA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “Metal yorgunluğu ilk günkü heyecanınızı, aşkınızı, mücadele azminizi, motivasyonunuzu kaybetmenizdir, meseleyi artık rutin ve sıradan hale getirmektir, yanı başınızdaki kardeşinize bakarken şefkatle bakmamaktır; sanki sizin için bir tehdit gibi görüyorsanız yanınızdaki kardeşinizi, geçmiş olsun siz politikacı olmuşsunuzdur artık. Bizim tehdit algımızın asla içe dönmemesi, dışa dönük olması gerekiyor. ” dedi.

Partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen İstanbul Kadın Akademisi'nin “Kudüs'ü Anlamak ” başlıklı 5. dersine konuk olan Ünal, Kudüs'ün çok dinli, çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı, insanlığın üzerinde yükseldiği değerlerin bulunduğu yer olarak korunduğunu dile getirdi.

Ünal, “Ama onlar Kudüs sadece kendilerine ait olsun istediler. Biz, 'Kudüs'ü savunmak, insanlığı, insanlığın üzerinde yükseldiği değerleri savunmaktır, Kudüs'ü anlamak insanlığı, mazlumları anlamaktır.' dedik. Bugün Recep Tayyip Erdoğan, insanlığı savunan lider olarak orta yerde duruyorsa, Kudüs'ü anladığı için bunu yapıyor. ” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “metal yorgunluğu ” ifadesine değinen Ünal, salondakilere şöyle seslendi:

“Metal yorgunluğu ilk günkü heyecanınızı, aşkınızı, mücadele azminizi, motivasyonunuzu kaybetmenizdir, meseleyi artık rutin ve sıradan hale getirmektir, yanı başınızdaki kardeşinize bakarken şefkatle bakmamaktır; sanki sizin için bir tehdit gibi görüyorsanız yanınızdaki kardeşinizi, geçmiş olsun siz politikacı olmuşsunuzdur artık. Bizim tehdit algımızın asla içe dönmemesi, dışa dönük olması gerekiyor. Eğer tehdit algısı içe dönerse, yani tehdit algısında biz 'Ben kadın kolları başkanı olacağım ama galiba onun da kadın kolları başkanı olma ihtimali var. Bu benim için tehdit.', 'Ben milletvekili olacağım ama onun da milletvekili olma ihtimali var. Bu benim için tehdit.' dediğiniz anda, geçmiş olsun. Bütün bunların sebebi, başarı endeksli düşünmektir. Bu başarı çok büyük ve modern düşüncenin insana bulaştırdığı bir hastalıktır. Müslüman başarı endeksli düşünmez, muvaffakiyet temelli düşünür. Muvaffakiyet, uygunluk demektir, kulun hesabıyla Allah'ın hesabının uygun düşmesidir. Başarı endeksli düşünmede rekabet, mücadele vardır. Muvaffakiyette nasip vardır, hırs yoktur. ”

İktidarda kalmak, iktidarda olmak ahlaklarından taviz vermeyeceklerini ifade eden Ünal, “Çünkü iktidarı da nasip eden Allah'tır. Aslolan bizim, Allah'ın bize verdiği bu nimetle imtihan olduğumuzu bilmektir. Unutmayalım ki bütün bunların neticesinde, işlerin döndürüleceği yer, makam, Allah'ın bizatihi kendisidir. ” dedi.

Ünal, Müslüman gibi düşünmenin başkası için tehdit olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti.

“Hamdolsun bu ülkede bugün artık Alevi Alevi olduğunu, Kürt Kürt olduğunu, Türk Türk olduğunu, Müslüman Müslüman olduğunu, düşüncesini, yaşam biçimini rahatça ifade edebilmekte ve rahatça yaşamaktadır. Tıpkı 2013'te DEAŞ'tan petrol satın alırken Türkiye'yi DEAŞ'tan petrol satın almakla suçlayanlar gibi bugün birileri bizi yaşam tarzlarına baskı yapmakla, tehdit etmekle suçluyor. Yıllarca bu ülkede insanların giyinmelerine, düşünmelerine, baş örtüsünden kıyafetine, sakalına, saçına varıncaya kadar toplumun her şeyine müdahale etmiş olanlar, bugün bize dönüp diyorlar ki 'Siz insanların yaşam tarzına müdahale ediyorsunuz.' Biz hiçbir şeye müdahil değiliz. Biz Anayasa'nın çizdiği demokratik meşruiyet zemininde hukuk devletinin gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken demokrasinin ve özgürlüğün onlara tanıdığı bazı hakları kullanarak, demokrasiyi ve özgürlükleri yok etmeye çalışanla da mücadele ediyoruz. Tıpkı 15 Temmuz'da, 17-25 Aralık'ta olduğu gibi. Bugün 15 Temmuz'u ve 17-25 Aralık'ı küresel ölçekte yeniden Türkiye'nin gündemine getirip ABD'de görülen bir dava üzerinden içeride bize operasyon çekmeye çalışanlarla mücadele ettiğimiz gibi onlarla mücadelemiz devam edecek. Onlarla yaptığımız mücadeleyi hiç kimse insan hakları ihlali, ifade özgürlüğünü engelleme olarak nitelendirmesin. ”

– “Türkiye hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü, deneyimli ”

FETÖ'nün büyük bir güç olarak görülmemesi gerektiğini belirten Ünal, “FETÖ de küresel güçlerin kullandığı aparatlardan bir aparat sadece. Bir şekilde bölgede dönüşüm gerçekleştirmek isteyenlerin kullandığı bir aparat. ” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, iktidara geldiklerinde vesayet odakları ile siyaseti, ekonomisi, sistemi çökmüş bir Türkiye olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bugün devlet tecrübesi olan kadrolarıyla, güçlü liderliğiyle, vesayet odaklarını tasfiye etmiş, devleti FETÖ'den temizlemiş, MİT tırları operasyonundan MİT krizine, geziden 17-25 Aralık'a, 15 Temmuz'a kadar bütün saldırıları bertaraf etmiş, ekonomisini bütün bunlara rağmen yüzde 11 büyütmüş, ihracatını Cumhuriyet tarihinin ikinci büyük ihracat noktasına getirmiş, dünyadaki krize rağmen ekonomisini istikrarla ayakta tutan, bölgedeki ateş çemberine rağmen sınır güvenliğini, iç güvenliğini koruyan ve dünyanın önemli aktörlerinden birisi haline gelmiş bir Türkiye var. Önümüz çok açık. Bütün bu kara propagandanın oluşturduğu karamsar iklime bakıp da karamsarlığa kapılmayın. Türkiye hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü, deneyimli ve rekabet avantajına sahip. ”

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?